Reklam

"IRKÇILIK AYRIMI YAPILIYOR"

Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek’in hazırlayıp sunduğu ‘Erkekçe’ programı Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzlukları gündeme çıkaran Emir Başer’i konuk aldı.

"IRKÇILIK AYRIMI YAPILIYOR"

Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek’in hazırlayıp sunduğu ‘Erkekçe’ programı Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzlukları gündeme çıkaran Emir Başer’i konuk aldı.

"IRKÇILIK AYRIMI YAPILIYOR"
11 Nisan 2018 - 08:57

Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek’in hazırlayıp sunduğu ve Gazetem İzmir TV ekranlarında canlı olarak yayınlanan ‘Erkekçe’ programının konuğu Kamil Başer oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Şube Müdürlüğü'ne çalışırken Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı, Yeşil alanlar İkmal Şube Müdürlüğü'nde ambar yetkilisi olarak gönderilen Başer’e iddiaya göre ambarlar, malların sayımı yapılmadan devredilmeye çalışıldı. Ardından Başer, 1 gün boyunca ambarlardaki malların sayımını yaptı ve en az 100 kalem malın eksik olduğunu ve çıkışının gözükmediğini fark ederek durumu ambar yetkilisi Gülay Telli’ye sundu. Başer’in iddiasına göre Telli, iddiayı araştırmak yerine Başer'den "İşyerindeki olumsuz davranışlarını" gerekçe göstererek savunma talep etti. Bunun üzerine Başer BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.
USULSÜZLÜĞÜ BİLDİRDİ, İŞİNDEN OLDU
Olayı ortaya çıkardıktan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından iş akdine son verilen Emir Başer, "Ben ambardaki usulsüzlüğü belirttim. Ancak beni dikkate almadılar. Tam tersine rahatsızlığımı bahane edip olayı kişiselleştirerek verimsizlik gerekçesiyle işten çıkardılar. Fakat ben sonuna kadar devam edeceğim. İşe iade davası açacağım. Bu ambarlara alınan mallar milletin vergisiyle alındı. İşin sonuna kadar takipçisi olacağım" dedi.


“HEPSİNİ İÇLERİNDE YAŞADIM”
Büyükşehir belediyesindeki şef ve amirlerin ırkçılık ayrımı yaparak mobing uyguladıklarını da iddia eden Başer, “Kaldı ki Aziz Kocaoğlu'na ulaşmak daha başarısız oldu benim için. Burada zaten şöyle bir şey var. Park Bahçeler Daire Başkanlığı'nın İhmal Şube Yerleşkesi var. MTK olarak söylediğimiz yerde burada müdür zaten vasfını hiçbir şekilde gerçekleştirmiyor. Hepsi vekil müdür. Fakat, başka şefler ırkçılık yaparak hem de bu şekilde usulsüzlükler yaparak arka plan da kalan insanlar da oluyor. Bunları yani somut bir delil sunmadan yani bir iddia olarak düşünülür ama ben içlerinde yaşadım bunu” dedi.
Salih Erkek: Bugünkü konuğumuz Emir Başer. Kimdir bu Emir Başer diyecek olursanız, kendi hakları adına, İzmirlilerin hakları adına mücadele vermiş bir şahıs. Nasıl mücadele vermiş derseniz bunlraı kendisi anlatacaktır. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde usülsüzlükleri ortaya çıkardığı için kendisi işten kovuluyor. Bundan sonra büyük bir masal başlıyor. Kendisi bizi araştırdı ve konuk olmak istedi ve bizde kabul ettik. Gazetemiz Koordinatör Pelin Uğur tarafından bize ulaşıldı ve konu oldukça önemli. Konuyu şimdi Emir Başer'den dinleyelim. Emir Bey bize konuyu anlatabilir misiniz?
Emir BAŞER: Sizde olayı bir nebze özetlediniz ama olayın içerisinde bizzat ve şahsen yaşayan kişi olarak bu konuyu dile getirmek isterim. Bunun için de öncü olan herkese ve tanışmama vesile olan herkese çok teşekkür ederim. Ayrıca tabi ki geldik gündemimizde şöyle birşey var. Yani aslında öyle bir kuruluşun içerisinde ki insanlar artık, birbirlerini görmeden ilerleyen sohbetimizde ona da dahil olacağım. Irkçılığa kadar ayrım yapılan bir kuruluşun içerisinde yer aldım. Ben 2013 yılının 10. ayında işe başladım, 2018'in 2.ayın 15'ine kadar be bu kaosun içine kadar içerisinde bizzat yaşadım. Tabiki bazı şeyleri değiştirmeye çalışıyoruz ama zayıf nokta kaldığımız için hiç birşey elimizden gelmiyor. Fakat devletimiz sağolsun ki bazı araştırmaları ve iddiaları sunabileceğimiz bir platform kurmuş. Bizde onları imkan olarak kullanarak bulunduğumuz kurumda yapılan bir nevi usulsüzlükleri bildirdik. Daha sonra araştırma sonucu tabi ki mahkemede heyeti soruşturmalarına izin verildi. Yani yaşadığım kaosu sormak isterseniz İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde hemen hemen 4-5 yıl görev aldım .Fakat en son aldığım görevde Ambar Yetkilisi olarak çalışmaya başladım.Şimdi ambar yetkilisi dediğimizde bir nevi oradaki çalışmalarda kullanılacak malzemeleri A 'dan Z'ye bulunduğu ve onu takip sistemiyle giriş-çıkış yapılmasıyla ilgili takip etmek veyahut nereye gidildiğini,malzemenin nerede kullanılacağına kadar takip etme sistemi olması gerekirken,yani burada usulsüzce malzemelerin giriş çıkışları veya nereye gittiği belli olmayan malzeme kaybı veyahut da çıkışlar yapılmadan malzemenin gidip yani kişisel bir işyeriymiş gibi kullanmaları bunda da dile getirdiğimiz için sağlık raporu bahane bilinerek tek taraf iş hakkı feshedildi. Yani bu durumda da tabi ki ben Bimer'e, Bimer'den önce de gerekli Şef ve amirler ile gerekli müdürlere, İzmir Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Daire Başkanlığı'na kaç sefer defalarca ulaşmaya çalıştım. Fakat hiçbir şekilde görüşme sağlanamadı. Görüşmek istemedi yani benden dinlemek istemedi durumları. Yeni Asır'da da tabi ki bu haber yayınlandı. Daha sonra yine ben Meclis üyeleri vasıtasıyla Başkan'ın özel kalemine kadar ulaştım. Yani fakat tüm delili ispatlı şekilde somut delillerle ulaştım. Hiç kimseden geri dönüş gelmedi.
Salih ERKEK: Peki, Sayın Başkan Aziz Kocaoğlu’na ulaşmayı gayret ettiniz mi?
Emir BAŞER:
Sayın Başkanıma tabi ki ulaşmaya çalıştım. Ama sürekli bir engellerle karşılaştım. Yani Başkanımıza ulaşmak için engelleri aşamadık. Ama Özel Kalemi'ne kadar ulaştık başkanın ilerisine geçemedik.


Salih ERKEK: Levent Bey'e ulaştınız dimi?
Emir BAŞER:
Evet, Levent İşler'e kadar evraklarımız gitti. Somut bilgilerimiz dosyada gönderildi. Ben kendim bizzat teslim ettim. Fakat başkana ulaşmamız hiçbir şekilde mümkün olmadı. Şöyle söyliyeyim ben. Tabi ki orda yapılan usulsüzlükleri şuan da adli mecralarda yine bir somut deliller aracılığıyla birlikte mahkeme dosyasında mevcut. Bimer'e yazı yazdım. Yazdıktan sonra gerekli belgeleri gönderdikten sonra Bimer'in, İzmir Valiliği'yle yaptığı soruşturma kararı mevcut elimde. Ve yine İzmir Valiliği' de İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün arasında yapılan yazışmalar elimizde mevcut. Daha sonrasında tabi ki ben ameliyat olma sürecinde ortaya giriyor. Ameliyat olduktan sonra yine inceleme ve tahliller devam ediyor. Valilik ve Eminyet'in tahlillerinden sonra mahkemeye karar veriliyor, soruşturmalara izin veriliyor daha sonra tabi ki bu 4-5 kişi isimleri zaten Yeni Asır'da da mevcut. Gerek Aysun Bostancı gerek İlknur Sağbak gerek Atılgan Taşdemir, Gülay Telli bunların hepsi mahkemelere davaları zaten önümüzdeki aylarda olacak. Duruşma gününün kağıdı zaten bildirgesi 09.05.2018 saat 9'da İzmir 11. Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Daha sonra tabi ki benim raporum bittikten sonra da bütün bu incelemeler devam ediyor. Ben gerekli yerlere bildirdiğim için işte mobing uygulanması işte ambar yetkilisi vasfından alınarak başka yerlerde bu mobil uygulaması yapılıyor. Fakat ben bunun hiçbirini mobil olarak görmedim. Verilen bir görev olarak gördüm. Tabiki ilerleyen süreçte de benim hiçbir şekilde raporum olmadığı için veyahut da bir sağlık sorunuyla karşılaşmadığım için yaşamımda da herhangi bir tutanağım olmadığı için benim sağlık raporumu bahane ederek iş hakkımı fes ediyorlar. Ayrıca şöyle bir şey demek istiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde öyle bir olgu var ki dışardan insanlar, halkımız, vatandaş gerçekten göremiyor. Orda ırkçılık ayrımı olsun gerek buna benzer zaten ön incelemerde yapıldı. Ön incelemelerde, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin en fazla çıkışı yapılan müdürlükleri Park Bahçeler Daire Başkanlığı'na bağlı olan müdürlükler. Yani bunlar zaten ön inceleme ve tüm bilir kişi raporlarında hepsi mevcut. Fakat bunlar tabi ki kendi içinde kapatılmaya çalışıyorlar. Ben buna izin vermedim. Yani kendi içlerinde kapatmalarına izin vermediğim için bu durumlara geldiğimizi iletiyim.
Salih ERKEK: Buna rağmen sağlığınızı bahane ederek sizi işten çıkardılar yani?
Emir BAŞER:
Evet bunu bahane ederek çıkarttılar. Yani beni şuan da ‘sen burada olan usulsüzlükleri gerekli mercilere bildirdin ondan dolayı seni işten çıkarıyoruz’ diyemez kimse. Daha öncede tediye davası da açtım. Geçmişte bizim çalışan emekçilerimizin hakkını araması için açılan tediye davalarında ben ve birçok kişi yine işten çıkarıldı. Bunu İzmir’in vatandaşı hiçbir şekilde görmüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde nasıl bir kaos yaşandığını gerçekten bilmiyorlar. Yani emekçilerin hep emeklerini sömürüyorlar. Yani biz burada eğer ki İzmir halkını yani Türkiye Cumhuriyetini düşünerek malzemelerini veyahut da bir tane kalemine kadar sahip çıkabiliyorsak yani bizim işten çıkış sebebimiz olmamalı yani. Yani durumlar bundan ibaret.
Salih ERKEK: Siz Büyükşehir Belediye Başkanı'na ulaşmaya çalıştınız ama bir türlü ulaşamadınız, hani nihayetinde de Özel Kalemi'ne de bütün isteklerinizi delillerinizi gönderdiniz. Ona rağmen Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu sizi davet edip de sizi dinlemedi.
Emir BAŞER:
Evet, Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu'na gelmeden Park Bahçeler Daire Başkanı var. Yani Daire Başkanı'nı falanca yerden randevu almak istedim. Sürekli müsait olmadığını yani vakit ayıramayacağını dile getirdi. Kaldı ki Aziz Kocaoğlu'na ulaşmak daha başarısız oldu benim için. Burada zaten şöyle bir şey var. Park Bahçeler Daire Başkanlığı'nın İhmal Şube Yerleşkesi var. MTK olarak söylediğimiz yerde burada müdür zaten vasfını hiçbir şekilde gerçekleştirmiyor. Hepsi vekil müdür. Fakat, başka şefler ırkçılık yaparak hem de bu şekilde usulsüzlükler yaparak arka plan da kalan insanlar da oluyor. Bunları yani somut bir delil sunmadan yani bir iddia olarak düşünülür ama ben içlerinde yaşadım bunu.
Salih ERKEK: Yani şimdi şuanda iddianız ırkçılık oldu.Şimdi şöyle bir açılım yapar mısınız ?
Emir BAŞER:
Yani çok özür dilerim, Biz böyle gördük. Bizim dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapmadan insan olması bizim için önemli olan şey karşınızdakinin. Fakat çok özür dileyerek söylüyorum. Alevi-Sunni meselesi dahi söz konusu. Biz bunların direk içerisinde suskun bir halde kaldık. Bunları da ben burada dile getiriyorum. Dile getirdiğim kişilerde de burada yine canlı yayında her zaman için karşı karşıya gelebilirim. Sizin de demin dediğiniz gibi yayınız kesinlikle tarafsız yayın olduğunu düşünerek zaten ben sizi tercih ettim. Ve benim söylediğim durumları yine ben canlı yayına ki yine canlı yayına çıkmam gerekiyorsa çıkar yüz yüze direk konuşulur yani bu konular.
Salih ERKEK: Bu ayrımcılık nedeniyle işten çıkarma olayı oldu mu?
Emir BAŞER:
Evet bir kavga meselesi olmuştu. Bir müdürlükte böyle bir durumdan dolayı bir kişiyi işten çıkartmışlardı. Büyükşehir Belediyesi'nin bir çok biriminde yani o kadar çok boş insan var ki, çalışan emekçilerin sayfalarını sosyal medya hesaplarını takip ederek işte ne paylaştı ne paylaşmadı ona göre mobing uygulayanlar var. Burada çalışan şoförü bu sebeplerle Bayındır’a gönderenler bile var. Yani bu gibi ayrımcılıklar var. Siyasi görüşün farklı diye mobing uygulamalar var. Yani bunları bizzat bir çok arkadaşımız isim, isim ben listeleyebilirim hepsini. Yani bu kişiler bu durumda olduğunu kesinlikle ispatlayabiliriz. Şimdi şöyle de birşey var. Büyükşehir Belediyesi'nde müdürlere, şeflere, amirlere nerdeyse artık Büyükşehir Belediyesi'nde tüm memurlara neredeyse özel şoförlü özel araç sunacaklar. Sunuyorlar da. Bu araçları yani müdürler, memurlar, şefler çocukların okul servislerinde kullanıyorlar. Devletin aracını, devletin şoförünü özel işi için bile kullanıyorlar. Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan sayısına bakarsak neredeyse otuz bin çalışan var sadece işçi personeli olarak. Yani bunların birçok hakkı yeniliyor. Yani haklarını aranılmaya çalışıldığında veyahut da usulsüzlükleri gördüğünde hep sus payı veriliyor. İnsanları ekmeğiyle korkutuyorlar, Emeğiyle korkutuyorlar. Birde kalkıp üstüne zaten burada bütün sayın savcılığın sunduğu bütün raporlarda da bilirkişi raporundan alınan ifadelerinden karşı tarafın bu usulsüzlükleri yapan yine dile getiriyorum.
Aysun Bostancı , Atılgan Taşkın, İlknur Gülay Sağban, Gülay Telli hani bunların verdiği ifadelerde çelişkiler istenilen somut deliller hiçbir şekilde sunulmuyor. Zaten bunu mahkeme de de tek tek göze alınacak. Eğer ki suçlu bensem, orada ben de cezamı çekeceğim gerekirse. Biz bunları göze alarak zaten gerekli yerlere mercilere ulaştığımızda bu sefer de emekçinin hakkı yeniliyor. Bu durumlarda, yani hiçbir şekilde söz sahibi olamıyoruz. Tabiki bende bu süreçte kendi davamı açtım, bütün yasal bir şekilde duruşumu hiçbir şekilde kaybetmeden gerekli şekilde adımlarımı atacağım. Hiçbir şekilde geri adım atmayacağım. Yani bütün karşılaşabileceğim bütün olumsuzlukları mümkünse alarak bu usulsüzlükleri ortaya çıkardım.
Salih ERKEK: Başka söylemek istediğiniz bir şey var mı? Yani Aziz Bey'in ya da diğer yöneticileri karşılıklı davet ediyormusunuz?
Emir BAŞER:
Tabiki, davet ediyorum. Ben Aziz başkanımla bile burada herkesin gözü önünde canlı yayında bizzat görüşmek isterim. Ben kendim de benden dinlemesini isterim. Belgeleri sunarak yani tabi ki diğer taraftan hep tek taraflı dinlemeyle haraket ediliyor.
Tek taraflı dinlemeyle bizim iş hakkımız fes ediliyor. Başkan'la ben burada görüşüp bütün delilleri bütün somut delillerimi kendine sunarak dile getiririm yaşadıklarımı bizzat anlatırım. Önemli olan tabi ki de Aziz Başkan'ıma ulaşabilmek.
Salih ERKEK: Evet son sözleriniz, neler demek istersiniz?
Emir BAŞER:
Yeşil yolsuzluk ilgili veyahut da Salih Erkek'le de ''Erkek'çe'' programını Emir Başer diye yazdıklarında bütün haberleri bizzat orada okuyabilir. Daha sonra da göz atabilir bizim halkımız, yani araştırma yapabilir bu gibi şeylerden asıl susmamak gerekiyor. Yani bu gibi konular da asıl destek olunması gerekiyor. Gerek sosyal medyalar da, gerek kişisel olarak yani tepkilerini bu konular da vermeleri gerekiyor. Doğru karar vermeleri gerekiyor. Türkiye için, halk için, insanlık için veyahut da emekçiler için doğru kararlar doğru adımlar atılması gerekiyor, destek verilmesi gerekiyor.


YORUMLAR

  • 0 Yorum