Reklam

İzmir’deki Hastaneye Soruşturma: Rabia 140 TL için Mi Öldü?

Sağlık Bakanlığı, İzmir'de genç bir kadının özel bir hastanenin acil servisinde ihmal sonucu yaşamını yitirdiği iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı.

İzmir’deki Hastaneye Soruşturma: Rabia 140 TL için Mi Öldü?

Sağlık Bakanlığı, İzmir'de genç bir kadının özel bir hastanenin acil servisinde ihmal sonucu yaşamını yitirdiği iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı.

İzmir’deki Hastaneye Soruşturma: Rabia 140 TL için Mi Öldü?
29 Ağustos 2016 - 10:06

Sağlık Bakanlığı, İzmir'de genç bir kadının özel bir hastanenin acil servisinde ihmal sonucu yaşamını yitirdiği iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bugün medyada "Rabia 140 lira için öldü" başlığıyla bazı haberlerin yayımlandığı anımsatıldı.
Açıklamada, habere konu olan iddiaların yakından takip edildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Söz konunu olayla ilgili Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatıyla müfettiş görevlendirilerek soruşturma başlatılmıştır. Yapılacak soruşturma sonucunda, ihmal ya da kusur tespit edilmesi halinde gerekli yasal işlemler uygulanarak kamuoyuyla paylaşılacaktır."

Öte yandan 140 liralık muayene ücretini ödeyemediği için öldüğü iddia edilen tüberküloz hastasının ablası, başkalarının canı yanmasın diye çaba harcadıklarını belirtti.
Rabia Çiçek'in (30) ablası Tuba Piren (32), gazetecilere yaptığı açıklamada, 18 Ağustos'ta öğle saatlerinde kardeşinin rahatsızlandığını bunun üzerine İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Yeşilyurt Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittiklerini anlattı.
Acil servisteki görevli doktora kardeşinin tüberküloz hastası olduğunu, başka bir hastanede 2 ay önce tedavi gördüğünü ifade ettiğini aktaran Piren, ''Doktor, kardeşimin tüberküloz hastası olduğunu duyunca, 'bunun maskesi nerede?' diye sordu. Ben de 'acil çıktığımız için unuttuk' diye cevap verdim. Hastanede 4 saat kadar bekledik. Bazı tetkikler yapıldı. Görevli doktor, tetiklerden sonra kardeşimin ağrılarının psikolojik olduğunu söyledi.'' diye konuştu.
Piren, bunun üzerine Buca'daki bir özel hastaneye gittiklerini, hastaneye acil servisten sedyeyle girdiklerini, kardeşinin muayene odasına alınmasının ardından kendisinin hastane görevlilerince vezneye yönlendirildiğini ifade etti.
"140 lira muayene ücreti ödenmezse bakılmayacak"
Kardeşinin sancılar içinde bağırış seslerini duyduğunu anlatan Piren, veznedeki görevlinin 140 lira muayene ücreti istediğini ileri sürdü. Taksiyle geldikleri için üzerinde 50 lira para bulunduğunu belirten Piren, şöyle konuştu:
''Eşimle telefonda konuşmuştuk, evden para almaya gitmişti. Kardeşimi taksiyle getirdiğim için üzerimde 50 lira vardı. Görevliye 'Bu kadar param var, eşim birazdan burada olur geri kalanını öderiz' dedim. Görevli bir yere telefon açtı ve bana 'Bu parayı ödemezseniz doktor muayene etmeye gelmeyecek' dedi. Bir anda yıkıldım. Boynumda altın kolye vardı. Çocuğuma verip bozdurttum, o da 50 lira değerindeymiş. Vezneye toplam 100 lira verdim. Eşim hastaneye paranın kalan kısmını getirinceye kadar kardeşimle ilgilenmediler.''
Piren, paranın tamamlanmasının ardından doktorun muayene içn geldiğini, yaklaşık yarım saat sonra kardeşinin krize girdiğini belirterek, "Sedyeyle götürülüşünü gördüm. Daha sonrada öldüğü bildirildi. Kardeşim sedyede acılar içinde öldü. Hastane, ölümünün ardından 'Siz acil servisten girmişsiniz, yanlış anlaşılma olmuş' diyerek paramızı iade ederek, içeriğini bilmediğim bir belge imzalattı. Hastaneler ilgilenmediği için şikayetçi olduk. 'Biz başkasının da bu şekilde canı yanmasın istiyoruz. Benim kardeşim göz göre göre ölüme gitti. Sedye üzerinde 'Abla bu acı beni öldürecek' diyordu. Ben de 'Kurtulacaksın' dedim. Ama kurtaramadık Rabia'yı.'' ifadelerini kullandı.
"Adalet istiyorum"
Yedi çocuğundan birini kaybeden anne Selime Bakır (61) da kızının ihmal sonucu yaşamını yitirdiğini öne sürerek, şunları kaydetti: ''Adalet istiyorum, anne olarak içim yanıyor içim parçalanıyor. Başkasının yanmasın istiyorum. İnanıyorum ki adalet yerini bulacak. İhmal ettiler yavrumu. Allah merhamet versin öylelerine. Ömrüm yeter mi yetmez mi bilmiyorum ama Allah'tan dilerim ki adalet yerini bulsun.''
Ailenin avukatı Melih Dikayak ise savcılık tarafından olayla ilgili soruşturma açıldığını belirterek, teknik anlamda bir cinayet olmasa da sonuçları itibarıyla ahlaken ve etik manada bir cinayet bulunduğunu ileri sürdü.
NE OLMUŞTU?
İzmir'de 10 gün önce yaşanan olayda, idrar yolları enfeksiyonu ve böbrek ağrısı şikayeti bulunan Rabia Çiçek, Konak ilçesindeki bir devlet hastanesine götürüldü. Burada kendisine yapılan çeşitli testler ve ultrason çekimlerinden sonra, iddiaya göre bir rahatsızlığının bulunmadığı, ancak psikolojik bir durum olabileceği söylenip taburcu edildi. Taburcu edildikten yaklaşık 1.5 saat sonra Rabia Çiçek, bu kez de Buca'daki özel bir hastaneye götürüldü. Hastaneye kabul edilen Rabia Çiçek, yaklaşık 2 saat sonra hayatını kaybetti.
Kesin ölüm nedenini belirlenmesi için otopsi yapılan Rabia Çiçek'in yakınları ise özel hastanenin kendilerinden 140 TL para istediği, üzerlerinde olmadığından bunu hemen ödeyemedikleri için tedavinin geciktiğini, ihmal olduğunu ileri sürüp suç duyurusunda bulundu.
Bu arada yeşil kartlı Rabia Çiçek'in, özel hastaneye geldiğinde söylediği rahatsızlıklarının yönetmeliğe göre 'acil bakım' sınıfında bulunmadığı, bu nedenle yapılacak tetkik ve testler için ücret alınacağı bilgisinin hasta yakınlarına verildiği, ancak tedavide gecikme olmadığı ileri sürüldü.


YORUMLAR

  • 0 Yorum