Reklam

İzmir ve Çin arasında ticaret köprüleri sağlamlaşıyor

İzmir ve Çin arasında son dönemde artan ilişkiler ticari boyuta taşındı. Şangay'dan gelen Çinli iş insanları, İzmir Ticaret Odası'nda ağırlandı. Görüşmelerde iki ülke ve iki kent arasındaki iş potansiyeli ele alındı.

İzmir ve Çin arasında ticaret köprüleri sağlamlaşıyor

İzmir ve Çin arasında son dönemde artan ilişkiler ticari boyuta taşındı. Şangay'dan gelen Çinli iş insanları, İzmir Ticaret Odası'nda ağırlandı. Görüşmelerde iki ülke ve iki kent arasındaki iş potansiyeli ele alındı.

İzmir ve Çin arasında ticaret köprüleri sağlamlaşıyor
20 Eylül 2018 - 10:46

İzmir Ticaret Odası uluslararası iş görüşmelerini sürdürüyor. Bu kapsamda Çin'in Şangaykentinden gelen heyet, İzmir Ticaret Odası'nı ziyaret etti.

Heyet ilk olarak İZTO Başkanı Mahmut Özgener'i ziyaret etti. Ziyarete ilişkin konuşan Özgener şunları söyledi;

"Geleceğin dünyası ekonomik olarak Doğu’da şekilleniyor. İnsanlığın beşte ikisi iki ülkede, Çin ve Hindistan’da yaşıyor. Çin önümüzdeki on yıl içinde cari rakamlarla da dünyanın en büyük ekonomisi olacak. Avrupa ülkeleri ve genel olarak Batı ittifakı üyesi ülkelerin dünya ekonomisindeki payları, yaşlılıklarına ve nüfus azalmalarına paralel olarak düşecek. Bu, İzmir açısından yakından takip edilmesi gereken bir dinamik. Zira Avrupa’nın zenginliği yok olmayacak ve Asya’nın üreticileri, şirketleri Avrupa ve `Asya’nın ekonomik entegrasyonu hızlandıkça bu entegrasyonun çengelli iğnesi gibi düşünebileceğiniz Türkiye’ye daha da ilgiyle bakacaklar. Doğu Akdeniz ve onun belli başlı liman kentleri hem Avrupa ve Asya ticareti ve ekonomik ilişkileri hem de Afrika’nın büyümesi nedeniyle daha fazla önem kazanacak. Yatırımcılar Türkiye’de kentlere ve kentlerin bu entegrasyona ne ölçüde uyum sağladıklarına, buna ne kadar katkıda bulunabileceklerine bakacaklar. Bu uyum ve katkı yalnızca ticaret ve üretim anlamında değil hayat tarzı, hayatın örgütlenişi, gastronomiden sanata kadar zengin bir kültür mönüsüne sahip olmak şeklinde gerçekleşmek zorunda."

"İZMİR'İ CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİREBİLİRİZ"

"Dediğim gibi Türkiye’de bu yeni dönemde İzmir kadar bu işlevi yerine getirmeye hazır, bu tür bir kentte yaşamak isteyeceklerin taleplerine uygun özellikler taşıyan başka bir kent yok. Biz kendimizi ve gelecek nesilleri bu gerçeğe uygun şekilde hazırlamak ve şehrimizi de buna göre konumlandırmak durumundayız. Bu bizim hem görevimiz hem de sorumluluğumuz. İzmir’i hem büyük şirketlerin ve yatırımcıların hem de kaliteli bir kent hayatı özlemi çeken nitelikli işgücünün cazibe merkezi haline getirebiliriz, getirmeliyiz."

Çin devleti halen 1 trilyon doların üzerinde para harcayarak, 60’ın üzerinde ülkeyi, 4 buçuk milyar insanı kapsayan bir projeyi gerçekleştirmeye çalışıyor. Bizim tabirimizle Yeni İpek Yolu, onların taktığı adla Bir Kuşak, Bir Yol projesi çok iddialı ve Afrika’yı da kapsayacak şekilde Avrasya entegrasyonunu Çin’in öngördüğü şekilde gerçekleştirmeye odaklanmış. Asıl işlevi devasa altyapı yatırımlarını gerçekleştirmek. Projenin iddiasına koşut sorunları da var ve hedefe ulaşamayabilir. Gene de Avrupa’nın ve Asya’nın ekonomik kaderini büyük ölçüde belirleyecektir. Bu projenin başarısında, öne çıkacak kentlerin payı da yüksek olacaktır. İzmir bu kentlerden birisi olmaya adaydır.

"ÇİN SERMAYESİ BURAYA YATIRIM YAPMADA HEVESLİ"

Son dönemde Çin’den pek çok heyet odamıza geliyor. Kendileriyle verimli konuşmalar yapıyoruz. Çin sermayesinin burada yatırım yapmaya çok hevesli olduğuna kuşku yok. Çin’in yatırım yaptığı yerlerde neler getirip neler götürdüğünü de takip ediyoruz. Bu devle ekonomik işbirliğinin geliştirilmesinde elimizdeki varlıkları en iyi şekilde nasıl kontrol edip kullanabileceğimizi bir stratejik plana bağlamak zorundayız kanısındayım. Bu hedefe giderken bizim açımızdan önemli olan İzmir’i ekonomik ve kültürel açıdan hangi özellikleriyle tanıtacağımız ve nasıl bir kimliğe sahip olmak istediğimizdir.

Üzerinde durduğumuz projelerden birisi Çin’in finansal ve ticari merkezi Şangay Belediyesinin Yaratıcı Ekonomi ve Kültür Endüstrileri merkezi ile İzmir arasında kültür endüstrileri, kültür turizmi ve tasarım alanlarında işbirliği yapmak. Bu gerçekleştiğinde İzmir’in Çin sermayesi açısından tanınırlığı artacağı gibi, iş imkanları da elbette açılacaktır. Önemli bir Çin Üniversitesi böylesi bir projenin paydaşı olmaya hazır olduğunu belirtti.

"İZMİR'İ DÜNYA YATIRIM HARİTASINDA GÖRÜNÜR KILMAK ZORUNDAYIZ"

Hedeflerimiz arasında İzmir’i Türkiye’nin dijital teknoloji merkezi haline getirmek var. Bu yolda ilk adım İzmir’i finans teknolojileri alanında ön plana çıkarmak olacaktır. Bunu gerçekleştirirken Türkiye’deki bu konularda ve daha konvansiyonel alanlarda yabancı şirketlerin de İzmir’i merkez yapmalarını sağlayacak bir profili şekillendirmemiz gerekir. Kısacası İzmir’i dünya yatırım haritasında görünür kılmak zorundayız ve bunu yapabiliriz. Çin ve muhtemelen Japon sermayesinin böylesi projelerle ilgilendiğini biliyoruz.

Dünyanın pek çok ülkesinde girişimciler, şirketler ve nitelikli işgücü yaşam kalitesi yüksek, masrafların düşük olduğu bölgeleri ve şehirleri tercih ediyor. İzmir bu açıdan da son derece şanslı bir kenttir. Bu şansı doğru kullanmak da son tahlilde bizim elimizdedir.

Daha sonra geçilen heyetler arası görüşmede İZTO Genel Sekreteri Mustafa Tanyeri ve ilgili komisyonların temsilciler Çin'den gelen heyet ile bir araya geldi.

İZTO'da gerçekleşen toplantıda konuşan Tanyeri;

"ÇİN'DEN 5 ODA İLE ANLAŞMAMIZ VAR"

Bir ay içinde ikinci kez Şangay'dan ikinci kez bir heyet ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hem Türkiye, hem de İzmir Ticaret Odası olarak Çin ile ilişkilere büyük önem veriyoruz. İlişkilerimiz çok köklü bir geçmişe sahip. İpek Yolu'nun doğu ve batısında en ucundaki iki ülkeyiz. Tarihi İpek Yolu yepyeni bir döneme giriyor. Bu projeyle Türkiye'nin batıya açılan kenti olan İzmir, doğu ve batı ticaretinde stratejik bir konuma gelecek. Çin, İzmir Ticaret Odası olarak son derece önem verdiğimiz bir ülke. Odamızın Çin'den Hong Kong ve Şangay da dahil olarak 5 odayla iş birliği anlaşması var. Ayrıca Çin'in İzmir'de başkonsolosluk derecesinde temsil edilmesini çok olumlu buluyoruz. Sayın Başkonsolos çok aktif ve çok iyi ilişkiler kurdu. Kendilerine bu çalışmalarından dolayı bir kez daha teşekkür ediyoruz. İki ülke arasındaki ticaret potansiyeli çok büyük fakat ülkemiz aleyhine bir açık var. Geçen yıl ihracatımız 2.9 milyar dolarken ithalatımız 23 milyar dolar. Ülkemizin ihracatının 6,1'ini İzmir gerçekleştiriyor. İlişkilerimiz turizm alanında da gelişme eğiliminde. Türkiye'de ağırladığımız Çinli turist sayısı 77 binlerden 200 binlere yükseldi. Bu yıl Çin'de Türkiye turizm yılı. Biz de ticari ilişkilerin ve kültür ilişkilerinin gelişmesi adına Ticaret Odası olarak dijital medya kampanyası yürütüyoruz. Sevinerek söylemeliyim ki bu kampanya Çinli dostlarımız tarafından çok büyük ilgi görüyor.İzmir, ülkenin ekonomik açıdan 3. büyük kenti. Aynı zamanda Türkiye'nin en büyük ihracat limanlarından biri. Kruvaziyer turizminin de merkezlerinden. 13 OSB, 2 serbest bölge ve 4 teknoloji geliştirme bölgesi bulunuyor. 9 üniversitemiz var. İzmir Ticaret Odası'nın da kurmuş olduğu İzmir Ekonomi Üniversitesi bulunuyor. Eğitim dili İngilizce olan üniversitemizde 10 bin öğrenci bulunuyor. Üniversitemizdeki öğrencilerin 2. yabancı dili de Çince ve öğrencilerimiz de yoğun ilgi gösteriyor." dedi.

"İZMİR'E ÇOK ÖNEM VERİYORUZ"

Çin heyeti başkanlığını yapan Şangay Sanayi ve Ticaret Federasyonu Başkan Yardımcısı Chen Chang da yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Öncelikle Şangay Ticaret ve Sanayi Federasyonu'nun İzmir ziyaretine öncülük ettiğim için çok büyük gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. İzmir için hislerimiz çok samimidir. Özellikle Ticaret Odası'na da bize gösterdikleri sıcaklık için çok teşekkür ederim. Size yaptıklarımızdan bahsetmek istiyorum. Şangay'da Pudong Bölgesi Çin'in atılımlarından sonra Çin'in dünyaya açılan en büyük şehri oldu. Şangay'da planlanan işlerin ardından çok daha gelişeceğimizi düşünüyoruz. Çin'de yapılan yatırım ve iş birliklerinin bölgemizde çok yoğun olduğunu belirtmek isterim. Endüstri, yatırımlar, destekler ve çeşitli toplantılar düzenlemek en büyük amaçlarımızdan. Bu tarz iş birliklerimizi İzmir ile birlikte gerçekleştirmek Türkiye adına en büyük hayallerimizden biri. Türkler ve Çinlilerin eskiden beri ticari ve kültürel anlamda çok yakın ilişkileri olduğunu biliyoruz. İki ülkenin tarihi geçmişi birçok ülkeden çok daha eski yıllara dayanıyor. Sizin dil yapınızda da bize benzerlikler var. Türkler ve Çinlilerin ilişkilerinin çok daha samimi olması için elimizden geleni yapıyoruz. Şu an Çin ekonomisi, tarihin gördüğü en büyük gelişmeleri yaşıyor. Oda olarak dünya ticaretini ve ülkemizin ticaretini geliştirmek için çalışıyoruz. Bu işi ne kadar özverili yaparsak o kadar iyi. Çin'in gözünde Türkiye, Asya, Avrupa ve Afrika'yı birbirine bağlayan bir ülke ve jeopolitik olarak dünyanın en önemli noktalarından biri. Bu nedenle Türkiye'ye büyük bir ilgimiz var. İstanbul Ticaret Odası ile birlikte geçtiğimiz 2 gün boyunca onlarla toplantılar gerçekleştirdik. Onlara da ikili ilişkilerimiz için elimizden geleni yapacağımızı anlattık. birbirimizin isteklerini iyice algılarsak, birbirimize çok daha faydalı olabileceğimizi düşünüyorum. Şangay ve İzmir'in gelişimini benzer görüyoruz. Şu an size Şangay'ın ticari olarak durumundan bahsetmek isterim. Şangay Çin'in en büyük ticaret ve sanayi şehri. Şu an Şangay Çin'in dünya ile olan iş birliği sözleşmelerinin en yoğun olduğu kent. Düşüncemize göre Şangay'ın İzmir ile iş birliğini arttırırsak bunun kentlerimiz ve ülkelerimiz için çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Şangay ticaretin yanında bilim merkezi olarak da bilinmeye başladı. Ayrıca Türk iş adamlarının Çin'de yatırım yapmasını teşvik etmek istiyoruz. Kasım'da Şangay'da bir görüşme yapmayı planlıyoruz. Bu konu Çin hükümetinin çok önem verdiği bir konu. Bu görüşmelere 136 ülkeyi davet etmeyi planlıyoruz. Katılımcı sayısı çok fazla ve Türkiye'de bunlardan biri. Mümkün olduğunca fazla insanı davet etmek istiyoruz. İzmir Ticaret Odası'nı da aramızda görmekten onur duyacağız."

YORUMLAR

  • 0 Yorum