İL SEÇİMİ DEĞİL; AZİZ'DEN KEMAL'E MESAJDI BU


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nda nasıl bir hırs vardır anlam veremiyorum. İzmir'in sorunlarını bir kenarı bırakmış partisini İzmir'de dizayn ediyor, kimin il başkanı, kimin ilçe başkanı, kimin milletvekili, kimin ilçe belediye başkanı olacağını tayin ediyor.

Kocaoğlu bu işlerle uğraşırken İzmir halkı içinden çıkılmaz trafikle ve onlarca sorun içerisinde uğraş vermeye devam ediyor.
Bu Kocaoğlu'nun umurunda mı?
Tabiki de değil...
Bakın, geçtiğimiz pazar günü yapılan CHP İzmir il kongresini de ne güzel dizayn etti gördünüz mü?
Bunu nasıl mı yaptı?
Bilmeyenler için hemen anlatayım...
Evvela kendisine ağam – paşam diyen milletvekillerini bir araya toplayan Kocaoğlu, onlara gerekli talimatlarını verdi. Daha sonra ise kendi müdahil olduğu ilçe başkanlığı seçimlerinde başkan olan ilçe başkanlarıyla bir araya geldi. İl başkanlığı için kendisinin işaret edeceği ismin beklenmesi talimatını vererek ‘Delegelerinizi sıkı tutun’ dedi.
Bu meyanda yazılı ve görsel medyaya ‘tüm adaylar benim adayımdır’ açıklamasını yapan Kocaoğlu kendi adayının ismini sır gibi saklamaya devam etti.
Sonuç olarak seçime 10 gün kala sahaya tekrar indi ve Deniz Yücel'in arkasında olduğunu belirtti.
Sağda solda toplantılar yapan, restoranlarda kimin bütçesinde yediği belli olmayan yemekler tertipleyerek yeni il başkanını ve yönetimini, kurultay delegelerini dizayn eden Kocaoğlu sonuç olarak istediğini elde etti.
Sana kimse soramaz ama ben soruyorum cevap ver ey Kocaoğlu; hani tüm adaylar senin adayındı? Hani bu seçimi delegelerin özgür iradelerine bırakacaktınız? İşte siz busunuz. Hiçbir zaman sözünüzün arkasında durmuyorsunuz.
Siz şimdi Ankara'ya, yani genel başkanınıza "Bak ben İzmir'de güçlüyüm. Kurultay delegeleri bana bağlı kişiler. İzmir'in patronu benim, İzmir'de ben ne dersem o olur" mesajını verdiniz ya sizden mutlusu yok değil mi?

Eee garibim Kılıçdaroğlu şimdi ne yapacaksın?
Geçmişte olduğu gibi yine Kocaoğlu'na boyun eğeceksin değil mi?
Bakın Sayın Kılıçdaroğlu ne yaparsanız yapın ama sakın Kocaoğlu'na inanmayın.
Onun tek derdi kendi koltuğunu korumak.
Geçen yerel seçimlerde ona inandınız, size karşı tehditlerine boyun eğdiniz ve sonucunda İzmir'de 8 ilçeyi kaybettiniz.
Şahsıma inanın İzmir halkı Aziz Bey’i sevmiyor. En basit örneği, geçtiğimiz günlerde on bine yakın takipçim olan sosyal medya hesabımdan "Aziz Kocaoğlu'na tekrar oy verir misiniz" başlığıyla bir anket açtım. Yüzlerce insan asla oy vermem derken sadece 3 kişi Kocaoğlu'na oy verebileceğini söyledi.
Anket hala sosyal medya hesabımda duruyor, inanmıyorsanız bakabilir veyahutta kendiniz İzmir'e anketör yollayarak bu sorunun cevabına ulaşabilirsiniz.

Şimdi gelelim il kongresinde aday olan isimlere...
Bazı olumsuzlukları gördükten sonra istifa ettiğim CHP'de yıllarca görev yapmıştım. İl başkanı seçilen Deniz Yücel'i tanımıyorum ama araştırmalarım sonucu kibar, çalışkan biri olduğunu duydum.
Sayın Utku Gümrükçü'yü tanırım, sosyalist bir insandır, CHP'de birçok alanda görev aldığı gibi gençlik kollarından gelmedir. Yani partiye büyük hizmetleri olan birisidir.
Bu iki genç siyasetçiyi neden rahat bırakmadınız?
Neden demokratik bir şekilde, centilmence yarışmalarına izin vermediniz?
Her iki adayda da o saygınlığı, nezaketi görüyorum lakin Aziz Kocaoğlu'nda göremiyorum.
Aziz Kocaoğlu elinde saltanat olmasına rağmen seçimi yaklaşık yüz küsür oyla kazandı. Geçen seçimde aynı şekilde taraf olmuş yılların siyasetçisi Nevzat Kavalar'a benim gözümde yenilmişti. Çünkü Kavalar'ın yanında örgüt Kocaoğlu'nun yanında güç vardı.
Neyse eski defterleri açmaya gerek yok ancak bir konuya daha değinmeden geçmek istemiyorum.
Kocaoğlu, Utku Gümrükçü'nün başka bir yerde değerlendireceğini söylemiş.
Sayın Gümrükçü Aziz Kocaoğlu'nun bu teklifini değerlendirirse seçim günü yaptığı "ben kimsenin adamı olmadım" sözünü bir daha kullanamaz ve örgütteki itibarını kaybeder. Benden söylemesi.
Bu yazım aracılığıyla CHP İzmir İl Başkanlığı seçimini bir şekilde kazanmayı başaran Sayın Deniz Yücel'i tebrik ediyor görevinde başarılar dilerken Aziz Kocaoğlu'na güvenmemesi yönünde de uyarıda bulunmak istiyorum. Çünkü kendisi köprüyü geçinceye kadar bir şahsiyettir...
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...