BÖYLE BUYURMADI ZEDÜŞT


Dikkatli okurlar, Nietzche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı eserinden bahsettiğimi hemen anlamıştır. Evet, Nietzche’den bahsediyorum ama işaret ettiğim konu son zamanlarda envai çeşit kitapla dolup taşan kitapçılar, topluma büyük düşünürmüş gibi yutturulan feylesoflar ve bazı mihrakların bir kitapçıya girer girmez gözümüze soktuğu maneviyat düşmanı eserler olacak.

Nietzche’den başlayalım. Hiççilerin ve ateizm ideasının önderlerinden olan Nietzche’nin insanlığa, dünyaya hatta kendisine ne faydası olmuştur? Kime, nasıl bir katkı sağlamıştır? Düşünceleri mantıklı ve akla uygun mudur? Hiç kusura kalmayın ama “değil”! Bunun gibi yüzlerce Batılı feylesof var. Neymiş efendim, Batı’da düşünüp yazan, arkasında da az buçuk siyonist destek olan herkesi büyük feylesof olarak kabul edecek, kitaplarını okuyacak, okumasak gerici, bağnaz, çağ dışı sayılacakmış. Hahay! Güleyim de boşuna gitmesin. Her zaman iddia ettiğim bir gerçeklik vardır. Bizim sokakta top oynayan çocuklarımız bile Batılı feylesof takımına özgün düşünceleri ile pabucunu ters giydirir.

Çok büyük bir oyun var değerli dostlar. Çok büyük bir kültür erozyonuna mâruz bırakılıyoruz. Bu oyunu bozmalıyız!

Batının muhteris kifayetsiz feylesofları yetmezmiş gibi şimdi de içimizden işbirlikçi feylesofları devşirip ilahiyatçı kılığında piyasaya sürdüler. Bunların yazdığı kitaplar yine her kitapçıda gözümüze sokuluyor. Çok fanatik velakin İslam’a aykırı görüşlere sahip nice tuhaf tip, kâh cemaat kurup ahkâm kesiyor, kâh kitap yazıp akıl satıyor. Bu gibilerin zararlı yayınlarını okuyan çocuklarımız, kadınlarımız, hiç farkında olmadan imanlarını yitiriyor; bir süre sonra da kâh deistim, kâh panteistim deyip inanç noktasında arıza çıkarmaya başlıyorlar. Bazıları da temelli motoru yakıyor, onlara hiç değinmeyim.

Zaten ne kadar başa bela “-ist” varsa hepsi bu kitaplar aracılığıyla millete pompalanıyor. Mesela değerli dostlar, İslam’da moda var mıdır? Yoktur! Moda denen kavram, İslam’ın özüne aykırıdır. Pekâlâ siz bunu dile getirerek kapitalizmin tekerine çomak sokan bir ilahiyatçı yazara denk geldiniz mi? Felsefe eğitimi alıp da hacı-hoca diye millete takdim edilen fitne fücur kalplilerin topluma verdiği zararı artık Nietzche gibiler de veremiyor. Felsefeyle kafayı bozmuş hacı-hoca takımı, cahil cühela insanımızın imanını günden günde aşındırıyor, kitapları ise dükkânlarda yok satıyor.

Bir de edebiyatçı geçinen popülist tipler var. Cebindeki paraya güvenip bir yayıneviyle anlaşan, eline de kalem alan herkes, romancıyım, hikâyeciyim, masalcıyım diye meydana çıkıyor. Daha bağlaç de’yi ayırmaktan aciz olanlar, sırf reklam gücüyle kitaplarını sattırabiliyor. Ha bir de Nobel Edebiyat Ödülü alan yazarımız var. Emin olun onun kitapları bile edebi kaliteden oldukça uzaktır. Siz bizim zamane popülist yazarları gerçekten yazar sanıyorsunuz, hiç kusura bakmayın ama edebi değeri olan gerçek bir eser okumamışsınızdır. Mesela Rus klasiği bir roman okuduğunuz zaman bizim palyaço yazarların kitaplarını gördüğünüzde benim gibi yüzünüzü buruşturuverirsiniz.

Demem o ki değerli dostlar, vaktiniz çok değerli bir sermayedir ve ne yazık ki hızla geçip giderek elinizden kaymaktadır. Bu kadar değerli bir hazineyi abuk subuk kitaplar okuyarak boşa harcamayınız. Size bilgi, görgü, değer katan faydalı eserlere yöneliniz. Popülizmden uzak durunuz. O popülistler var ya o popülistler, sizi de beni de suya götürüp susuz getirirler. Yorulduğunuz yanına kâr kalır.

Ezcümle Nietzche gibiler ne buyurursa buyursun, biz onların saçma sapan fikirlerinin boyunduruğunda olmadığımıza göre buyrukları bizi bağlamaz. Hamdolsun, bizim aklımız bize yeter. Cümleten iyi okumalar.

Ve tabii buraya bir şerh düşmeliyim. Yazıda bahsi geçen kişiler temellendirmeden, metodolojiden, eleştirel felsefi yaklaşımdan fersah fersah uzak olup bir özenme, öykünme neticesinde kendileri için belirledikleri imajları oluşturmaya yeltenenlerdir. Yoksa sahici, hakiki bir arayışın peşinde olup felsefeyi ve edebiyatı bu şekilde ele alanlara yönelik bir tutum içerisinde olacak değilim.