Reklam

Sellukalar Sarsın Bahçelerimizi

L’agora Old Town Hotel&Bazaar’ın İşletme Sahibi Halim Kahraman ve işletme Genel Müdürü Engin Erdoğan konukseverliği ile otelin taş avlusunda kırk yıllık hatırı olan dibek kahvelerimiz eşliğinde projemizin en kıymetli destekçisi Sellukaların koruyucu meleği, annesi Selma Aydıngöz hanımefendi ile aşağıda aktaracağım söyleşiyi yapmak üzere bir araya geldik.

Sellukalar Sarsın Bahçelerimizi

L’agora Old Town Hotel&Bazaar’ın İşletme Sahibi Halim Kahraman ve işletme Genel Müdürü Engin Erdoğan konukseverliği ile otelin taş avlusunda kırk yıllık hatırı olan dibek kahvelerimiz eşliğinde projemizin en kıymetli destekçisi Sellukaların koruyucu meleği, annesi Selma Aydıngöz hanımefendi ile aşağıda aktaracağım söyleşiyi yapmak üzere bir araya geldik.

Sellukalar Sarsın Bahçelerimizi
18 Temmuz 2017 - 13:42

Atölye Su Gurubu olarak, üzerinde çok emek verdiğimiz ‘’Sellukalar Sarsın Bahçelerimizi’’ projemizi uygulama şansını bize veren, eski adıyla Tarihi Küçük Karaosmanoğlu,günümüzde ciddi bir yatırımla, İzmir turizm ve kultürü için büyük yatırım yapılarak kazandırılan L’agora Old Town Hotel&Bazaar’ın İşletme Sahibi Halim Kahraman ve işletme Genel Müdürü Engin Erdoğan konukseverliği ile otelin taş avlusunda kırk yıllık hatırı olan dibek kahvelerimiz eşliğinde projemizin en kıymetli destekçisi Sellukaların koruyucu meleği, annesi Selma Aydıngöz hanımefendi ile aşağıda aktaracağım söyleşiyi yapmak üzere bir araya geldik.keyifli sohbete, bu projemizin uygulama safhasında yoğun emek veren Atölye Su kurucusu Selin Uğur, üyemiz yetenekli sanatçı Funda Kilercioğlu da eşlik ettiler. Günlerce Otelin Havra sokağı girişindeki hol şeklinde yer alan duvarlarında yaptığımız sellkuka ve resimleri görmeyeniniz hala varsa, çok şey kaçırıyorsunuz demektir.Lütfen rotanızı L’agora Old Town Hotel&Bazaar a yöneltip, sellükalarımızın gülümseyen yüzüyle sizi sarmalamasına olanak verip, bir merhaba diyerek seslenin.

Pelin Uğur: Kıymetli Selma Aydıngöz Hanımefendi öncelikle bizi kırmayıp söyleşimize katılmak üzere, L’agora Old Town Hotel&Bazaar’a zahmet edip geldiniz, üstelik çok özel bir hediyeniz olan ’’ Selluka Çiçeği’’niz eşliğinde,size çok teşekkür ediyorum. Öncelikle sizi tanıyabilirmiyiz?

Selma Aydıngöz: 1950, Afyon doğumluyum. Ben 10 yaşındayken ailem, babamın işi nedeniyle İzmir’e gelip, Donanmacı semtine yerleştik. Önce Karşıyaka Kız Lisesinde okudum, ardından Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünden mezun oldum. Halen eşimle beraber aile yâdigarı olan evimiz de, Donanmacı semtinde yaşıyoruz.

Pelin Uğur: Selma hanım, Bahçe bitkileri ile özellikle Selluka merakınız nereden geliyor? bizlerle paylaşırmısınız lütfen.

Selma Aydıngöz: Bahçe bitkileri ve çiçeklerle olan paylaşımlarımın temeli, çocukluğumun geçtiği evimizin bahçeli olup, aile büyüklerimden babam, annem ve ananemin hatta büyük dedemin bahçe düzenlemeye olan tutkuya geliyor. Bu ortamda yetişirken, ben de payıma düşen çiçek yetiştirme melâike’sini alarak, eğitimimle taçlandırarak yaşam biçimim haline getirdim. Özlem duyduğum çocukluk günlerimin yaşamımda ki etkisini inkâr edemem. Selluka ile, henüz 10 yaşlarında iken tanıştım. Menemen’den babamın evimize getirdiği, hayranlık duyduğum bu nazlı çiçeği ailemizin tüm çabalarına rağmen yaşatamadık. Ne yazık , içime dert olmuştu hala üzülürüm. Yıllar sonra, Bayındır da bir üreticiden arkadaşımız için çiçek alırken, bana da hediye alınan Selluka’yı yetiştirme sansını yakalayabildim. ‘’Selluka çiçeği İzmir semtinin Sembol çiçeğidir’’ Eski İzmir yaşantısında Karşıyaka da olduğu gibi, diğer semtlerde yer alan müstakil bahçeli olan evlerde, imkanı olup da, bu nazlı çiçeği yetiştirmeyen, keyfini sürmeyen sanıyorum yoktur. Seneler evvel o zarif, asil hanımefendiler yakalarına broş gibi Selluka takarlardı.

Pelin Uğur: Selma hanım, sizin elinizin değdiği alan, muhakkak cennet bahçesine dönüşüyor olmalı. Komşularınız çok şanslı, sizin bahçenizin güzelliği semtinizde nam salmış, hatta her yıl Karşıyaka Belediyesi tarafından düzenlenen yarışmada dereceye girdiğinizi duydum. Başarınızı yürekten kutluyorum.Siz bu konuda ne dersiniz?

Selma Aydıngöz: Günümüz de apartman dairelerinin bizleri sıkıştırdığı beton yığınlarının arasında küçücük alanlar da imkanlarımız ölçüsünde yaşamaya çabalıyoruz. Ben üretmeyi, paylaşmayı severim, yaşadığım alanı da yeşillendirip, çiçeklendirmeye, özellikle tohumlarını toplayıp zamanı geldiğinde ekip devamlılığını sağlamak isterim, amacım yaşadığımız alana ve çevreme faydalı olmak. Bunca aldığım eğitim, bilgi ve deneyim ileriye taşınsın, aktarayım isterim. Şuan Karşıyaka Donanmacı semtinde apartman dairesinin zemin katında oturmaktayım. Karşıyaka Belediye’sinin 2010 yılında düzenlediği ‘’En güzel Apartman Bahçesi yarışmasında ‘’ üçüncü oldum. Doğaya, yaşadığı alana, çevresine sahip çıkılması anlamında topumda yaşayan bireyleri, teşvik eden güzel bir proje olduğunu düşünmekteyim. Komşularımız bence de şanslılar, çünkü uzun uğraşlar sonucu bahçemizde yaşattığımız, yetiştirdiğimiz Selluka, bir hayli boy verdi ve apartmanımızın üçüncü katına kadar ulaştı. Selluka çiçeklerinin eflatundan, uçuk sarıya çalan renk cümbüşünün yarattığı, büyülü helezonlarının ahenkli girdaplarının görüntüsünü başımı kaldırıp yukarıya bakmazsam göremiyorum. Balkonlarına sarmalanmış Sellukanın keyfini, sefasını daha çok üst katlarda oturan komşularımız sürüyor olsa da kokusu alanı kaplayıp biz çevresindekileri mest etmeye devam ediyor.

Pelin Uğur: Selma hanım, ‘’Selluka’’ günümüzde neredeyse unutulma noktasına gelmiş. Hatta hiç tanımıyanlar da var, ne yazık ki. Hatta birçok insan, İzmir de bir zamanlar faaliyet gösteren bir şarkûteri firmasının ünvanı olduğu yanılgısına düşüyor. Biz Atölye Su gurubu olarak , otelin duvarın da çiçekleri resmederken, ilgi gösterip ne yapıyorsunuz diye soranlara Selluka ile tanıştırma seramonisini çok gerçekleştirdik. Bu duruma hayıflanmamak elde değil, anladık ki İzmir halkı sembol çiçeğini tanımıyor. Sizce İzmir’in sembolü ‘’Selluka’’ ya sahip çıkıp, gelecek kuşaklara aktarılması, yaşatılması anlamında neler yapılabilinir

Selma Aydıngöz: Maalesef, şarküteri ismi yanılgısını, ben de çok defa duydum çevremdeki insanlardan. Tahmin ediyorum, firma sahibi Selluka sevdalısı bir esnaf olsa gerek, uzun yıllar bu isimle anıldılar bilirim. Latince adı Vigna Caracalla olup, sarmaşık türü olan bu nazlı, narin bitki yapısıyla ancak; yürekten aşkla yetiştirmeye dair çaba sarf edenler, sabırlı uğraşlar neticesinde başarılı sonuca ulaşabilirler. Bu noktada Selluka sevdalılarına, dilediklerinde tohumlarını, çoğu zaman tohumlarından emek vererek yetiştirdiğim Sellukaları ücretsiz armağan etmekteyim. İletişime geçtiğimizde, sadece evime kadar gelmelerini rica ediyorum, ulaşımı kolay bir noktada buluşabileceğimiz bir mekanda da çok kez buluşup selluka severlere tohum ve tohumdan yetiştirdiğim Selluka’ları teslim ettim. Geçen yıl mahallemizde bahçemin önünde ki ağaca sarılıp boy veren ‘’Selluka’’ üzerinde tohumlar mevcuttu, Karşıyaka Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğüne talebimizle ağacı dudadılar ve dolayısıyla üzerinde yer alan Selluka da mecburen budanmış oldu, bu süreçte çalışanlarla iletişime geçip, tohumların ne kadar kıymetli olduğunu açıklayarak gerekli uyarıyı yaptım, tohumlardan üretip Selluka yetiştireceklerine söz verdiler, yetiştirdiler mi bilemiyorum. Bu konuda henüz bir dönüş, talebim olmasına rağmen ne yazık ki yapılmadı. Dileğim şehrimiz de yer alan tüm park ve bahçelere, Selluka dikilip yaşayan insanlar tarafından bilinir hale gelip unutulmaması. Selluka İzmir kentinin kültürel mirası niteliğinde değerli bir bitkidir. Selluka ya sahip çıkmak kültürel mirasa, geçmişten günümüze ulaşan belleğine da sahip çıkmaktır esasında. Bu hususta sadece Belediyelere yüklenmemek gerek, sivil toplum örgütlerine, kentli soylu yaşayanlarına da çok iş düşüyor. Bu arada sizle tanışmama vesile olan, kurmuş olduğunuz ‘’Sellukalar SarsınBahçelerimizi’’ facebook gurubunuza bir Selluka sever dostumun önerisiyle dahil olmam ve paylaşımlarımızın bu noktaya gelmesinden çok memnunum Pelin hanım. L’agora Old Town Hotel&Bazaar işletmecilerine ve çalışan ekibine bu projeye kucak açtıkları için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Havra sokağının arasından girip de, otel girişindeki duvara Atölye Su grubu olarak resmettiğiniz Sellukalar insanın yüzünde tebessüm oluşturup, düşünmeye teşvik ediyor. Adeta zaman yolculuğuna çıkartıyorsunuz, geçmiş zaman bahçenizde sıcacık özlem duyduğumuz güzelliklerle andığımız ne varsa Sellüka’nın sarmaladıklarıyla harmanlanıyorsunuz. Pelin hanım sizinle sayfanız da tanışıp da, Sellukalar sarsın bahçelerimizi projemizde yer almamı rica ettiğiniz gün heyecanla, panel kurup söyleşisini yapmalıyız ilgilileri bir araya getirip katılanlara tohum hediye ederiz dediğinizde heyecanınıza ortak oldum. Diliyorum bu heyecana ortak olan Selluka sever dostlarla her geçen gün çoğalır düşlediğimiz hayal gerçekleşir. Bugün L’agora Old Town Hotel&Bazaar’a armağan ettiğimiz Selluka esasında, 3 yıldır tohumundan üretip gözüm gibi baktığım sellukalarımdan en kıdemli olan, gelin kızım. Biliyorum ki bu adreste el üstünde tutulacak, en doğru adrese, incelik sahibi selluka dostlarına teslim ediyoruz, burada nazı, niyazı çekilecek çok iyi bakılacak yeni yeni tomurcuk veren filizlerinde eflatunlu beyazlı sarılı çiçekleriyle, enfes kokusunu yayacak, hayranlarına gülümseyen yüzüyle selam verecek. Selluka aşkına çabalayan, emek veren tüm dostları selamlıyorum. Daha nice selluka projelerimizi bir arada hayata geçirmeyi diliyorum.

Pelin Uğur: Sevgili Selma hanım, Selluka’yı tohumundan yetiştirirken nelere dikkat etmeli? Çelik alıp üretmeyi öneriyormusunuz?

Selma Aydıngöz: Selluka yetiştirmenin bir çok yöntemi var, deneye yanıla kişiler kendilerine uygun olan koşullarına göre tercihlerini yapacaklardır. Selluka tohumunun kalın bir kabuğu vardır. Dış zeminini tırnak törpüsü ile herhangi bir yerinden kabuğu inceltebilirsiniz. Ben bu yöntemden ziyade geceden sabaha ılık suya koyup dinlendirdiğim tohumları bekletirim. İçine su alan Tombul tohumlar ekime hazır hale geldiğinde, seyrek yumuşak toprak özellikli ya da nemli torf içine yaklaşık tohumun üç katı derinliğe elimizle yerleştirir ürerini kapatırım. Selluka tohumları ortlama 24-28 derece sıcaklıkta nemli ortamda filizlenecektir. Ayrıca tohumun çevresinde hava boşluğunun kalmadığından emin olmak gerekir. Toprak nemli olmalı, çamur haline gelmemesi için özen gösterilmelidir. Çimlenme ortalama 7-21 gün içinde gerçekleşir. Çimlenme gerçekleştiğinde ilk yapraklarını verdiğinde, 9 cm çapındaki saksılara alabilirsiniz. Çiçeklerini açması için en az 2 yıl sabırla bekleyip, Güneşli ya da yarı gölgede yetiştirebileceğiniz Selluka ömrü, kışın donu atlatıp gerekli koşulları hazırladığız takdirde 15 yıllara varmaktadır. Çelikten üretme yöntemine gelince, gerekli sera koşullarını kısıtlı imkanlarımla yaratamadığım için ben tercih etmiyorum. Koşullar uygun olduğu takdirde 1 yaşındaki bitkiden çelik almak yöntemiyle üretimi mümkün.

Pelin Uğur: Kıymetli Selma Hanım, L’agora Old Town Hotel&Bazaar ‘ın taş avlusunda içtiğimiz kırk yıllık hatırı olan kahvemizi içerken değerli bilgilerinizle, varlığınızla eşlik edip, projemize katıldığımız için size otel yetkililerine şükran duygularımla sonsuz teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Son olarak sizin söylemek istedikleriniz neler?

Selma Aydıngöz: Tesadüflerin nedensiz olmadığını düşünüyorum. İnsanlar belki bilinçli, belki de tesadüfen buraya gelecekler Sellukanın aşkıyla sarmalanacaklar. L’agora Old Town Hotel&Bazaar ı gezip odalarına kadar girip inceledim.Konforlu şık sıradışı tasarımıyla, dekoruyla üstelik ‘’Sellukalar Sarsın Bahçelerimizi’’ projesinin destekçisi olmasıyla benim fazlasıyla takdirimi kazandı.İyi bir marka haline gelmek tesadüflerle gerçekleşmez, bilinçli yoğun çaba gerektirir. İşletmeci Halim Kahraman beyfendiyi yürekten kutluyorum. İzmir de yer alan bir çok kurumun ve işletmenin bu projenin devamlılığını sağlamak için olanak tanımasını Belediyelerin ve sivil toplum kurumlarının destek vermesini diliyorum. Umarım İzmir Sembol çiçeği Selluka ile tanınır, yediden yetmişe herkes unutulmaya yüz tutan özel nazlı çiçeğimize kültür mirasımıza sahip çıkar. İlerleyen günlerde gerçekleştireceğimiz panele katılımlarıyla onur verecek Selluka dostlarımıza sesleniyorum, Eylül ayı, son haftasına ajandalarına etkinliğimizi not alabilirler. Projenize katılma sansını verdiğiniz, ayrıca konukseverliğiniz için emeği geçen herkese ben teşekkür ediyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum