Reklam

Uyuşturucu İçirip Cenneti Gösterdim Diyen Örgüt Lideri: "Hasan Sabbah"

Dünya’da terörün başlangıç noktası olarak kabul edilen Haşhaşiler, yüzlerce yıl önce aktif olmalarına rağmen hala gizemlerini ve büyük sırlarını korumayı başardı. Sabbah yaptırdığı terör saldırılarında uyuşturucu içirerek cennete gitti diye kandırdığı fedailerini kullandı.

Uyuşturucu İçirip Cenneti Gösterdim Diyen Örgüt Lideri: "Hasan Sabbah"

Dünya’da terörün başlangıç noktası olarak kabul edilen Haşhaşiler, yüzlerce yıl önce aktif olmalarına rağmen hala gizemlerini ve büyük sırlarını korumayı başardı. Sabbah yaptırdığı terör saldırılarında uyuşturucu içirerek cennete gitti diye kandırdığı fedailerini kullandı.

Uyuşturucu İçirip Cenneti Gösterdim Diyen Örgüt Lideri: "Hasan Sabbah"
07 Ekim 2017 - 14:12

Dünya’da terörün başlangıç noktası olarak kabul edilen Haşhaşiler, yüzlerce yıl önce aktif olmalarına rağmen halen gizemlerini ve büyük sırlarını korumayı başardılar. Yaptıkları terör saldırıları ile bir anda Dünya imparatorluklarına korku salmış Haşhaşiler örgütünün her bir fedaisi ölüm yolunda dümdüz ilerleyen itaatkar askerlerden oluşuyordu. Alamut kalesinde yıllarca içine kapanık bir biçimde yaşayan bu tarikat tarihe ismini yazdırırken, bu yapının başında bulunan isim ise Hasan Sabbah idi.

HASAN SABBAH VE ALAMUT’UN HİKAYESİ

Rivayete göre Hasan Sabbah, Nizam-ül Mülk, Ömer Hayyam üçü aynı medrese de eğitim gören çocuklardır. Çok başarılı olmalarına rağmen farklı hayatlar süren bu üçlünün şüphesiz en çok ses getireni Hasan Sabbah oldu. Nizam-ül Mülk devlet yönetiminde vezir olurken, Ömer Hayyam, dini felsefe içinde sorgulamalar ile boğulup, yaşadığı dünya ile öteki dünyasını aynı anda yaşamaya çalışmıştır. Hasan Sabbah ise yolu çok farklı bir noktaya çıkmıştır.

HİNDİSTAN YOLCULUĞU VE TARİHİN YAZILIŞI!

Anlatılanlara göre, Hasan Sabbah, küçük bir devlet yapılanmasına sahip olan bir devlet lideri arkadaşını ziyarete gitmiştir. Devletin lideri, Hasan Sabbah’ın muhabbeti ve bilgin yönünü çok sevmektedir. Bu yolculuğun sonunda buluşan iki kişi, günlerce ziyafetler çekip yemekler yemiştir. Bir gün kral, Hasan Sabbah’a ilk kez göreceği olan haşhaş bitkisinden yapılmış uyuşturuculardan tattırır. Haşhaşın etkisiyle kendisinden geçen Hasan Sabbah, kendine geldiği zaman bu ilacın yapılışı ve etkileri üzerine çalışmalar yapar. Bir süre Hindistan’da kalan Hasan Sabbah, Hindistan’dan ayrılıp İran’a doğru yolculuk yapmak üzere hazırlıklarına başlar. Ülkenin kralı ile bilinmeyen bir anlaşmadan dolayı, Bir çuval dolusu Haşhaşiler Hindistan’dan ayrılıp İran’a doğru yolculuk yapmak üzere hazırlıklarına başlar. Ülkenin kralı ile bilinmeyen bir anlaşmadan dolayı, Bir çuval dolusu altın ve 20 adet hadım edilmiş köle yanına alır ve İran’a doğru yola çıkar. İran’a döndükten sonra elindeki altınlarla Alamut Kalesini satın alan Hasan Sabbah, bir takım önder arkadaşları ile Alamut kalesini yeniden dizayn etmeye başladı. Bu önder arkadaşları, kendi alanlarında uzman doktor, felsefeci, asker, siyasetçi, edebiyatçı gibi birçok kişiden oluşuyordu. Alamut kalesi ise dik yokuşlar ve kayalıklar ile dolu bir dağın üzerinde bulunur. Yapısı ve yüksekliği nedeniyle fethedilmesi çok güç ve alan hakimiyeti avantajına sahip bir kaledir.

CENNETE GİTTİĞİNİ SANA FEDAİLER!

“Haşhaşiler” dendiğinde akla ilk gelen “cennet vaadi” olur. Birçok cemaat ya da tarikat, üyelerini “bizimle olursan, öldükten sonra cennete gideceksin” vaatleriyle yoğursa da, rivayetlere göre Haşhaşiler’de bu durum “dünyada” da gerçekleşmiş durumda.

Şöyle ki; fedailer haşhaşla mayıştırılıyor. Daha sonra upuzun taş bir yolda (yolun her iki tarafı sütle basılmış ve kurutulmuş haşhaş tütsüleri ile bezenmiş bir hâlde) ilerliyorlar. Bu yolculuk sayesinde, hem psikolojik hem nörolojik açıdan birazdan göreceklerine hazırlanıyorlar. Gözlerini açtıklarında kendilerini, her çeşit güzel kızların, rengârenk çiçeklerin, dünyanın dört bir yanından getirilmiş hayvanların ve mis gibi kokuların olduğu bir yerde açıyorlar. Burayı “cennet” sanıyorlar. Tekrar haşhaşla uyutularak odalarına götürülüyorlar. Ve tekrar o ”cennet”e gidebilmek için Hasan Sabbah ne derse, ne isterse yapmaya hazır oluyorlar. Fakat o cennet, aslında çok yakınlarında, sadece Alamut’un arka bahçesindedir!

YORUMLAR

  • 0 Yorum