Aile Yapımızdaki Sarsıntıların Adliye Koridorlarına Uzanan...
Reklam
A. Hamit Erden

A. Hamit Erden

Aile Yapımızdaki Sarsıntıların Adliye Koridorlarına Uzanan Boyutları.

21 Kasım 2015 - 14:40


İnsanlar, bir ömür boyu birlikte yaşamak için evlenirler.Oysa ki; ülkemizde artan bir hızla evliliklerin çözüldüğünü ,yuvaların dağıldığını ,kendi orijinal deyimi ile boşanmaların arttığına şahit olmaktayız.Ucu mahkemeye uzanan ve mahkemede kesinleşen boşanma olaylarının ne tür sebeplerden kaynaklandığına bir göz atalım..
Üzülerek ifade etmek gerekir ki;Memleketimiz de boşanma davaları her geçen yıl biraz daha artmaktadır.Bilhassa büyük şehirlerde bu artış daha da dikkat çekmektedir.Örneğin;İzmirde bir asliye hukuk mahkemesinin bir günde baktığı 25-30 dava dosyasının %25 ini boşanma davaları teşkil etmektedir.Öyle sanıyorum ki, bugün İzmir’de bir yılda açılan boşanma davalarının sayısı üç binden fazladır.Bu gidişle her yıl bu sayının artacağı muhakkaktır.
Ailenin mukaddes olduğuna dair inancın zayıfladığı , onu ayakta tutan milli ve manevi değerlerin gittikçe kıymetini ve itbarını kaybettiği bir cemiyette ,boşanmanın da kolaylaştırılması ile daha çok yuvanın yıkılacağı beklenen sonuçtur.
Mahkemeler boşanmaya karar verse de vermese de her sene sayısı on binleri bulan boşanma davalarındaki bu artış, sıfatı, unvanı, makamı, mesuliyet derecesi , cinsiyeti ve yaşı ne olursa olsun herkesin üzerinde düşünmeğe ve bir takım çareler aramağa ve tedbirler almağa sevk etmelidir.Çünkü;Bir milletin varlığını devam ettirebilmesi aile bağlarının sağlam olmasına bağlıdır.Bir yuvanın kuruluşunda hata edilmiş olabilir,isabetsizlik bulunabilir.Ancak, böyle bile olsa bunun sonucu boşanma olmaması gerekir.Unutmayalım ki her boşanma hadisesi elem ve keder bırakır.Derin manevi yaralar ve bir takım sosyal patlamalara yol açar.Anası –Babası boşanmış bir çocuk, ana şefkatinden ,baba himayesinden ,diğer bir ifade ile kendisine kol kanat geren ve güven içinde yaşamasını sağlayan sıcak bir yuvadan mahrum bırakıldığı taktirde , içinde yaşadığı cemiyete küsecek , beklide kendisini himaye etmediği ve koruyamadığı için toplumdan intikam almağa çalışacaktır.
Boşanma davarlının sebepleri Medeni kanunda belirtilmiştir. Başlıca sebepler :
1-Zina 2-Cana kast 3-Cürüm ve haysiyetsizlik 4-Terk 5-Akıl hastalığı 6-Şiddetli geçimsizlik.

Ancak; Bugün açılan boşanma davaları daha çok şiddetli geçimsizlik sebebi ile açılmaktadır.Burada bir noktaya dikkat etmek gerek.Kanun; geçimsizliğin şiddetli olmasını, müşterek hayatın artık çekilemez bir hal almasını ve aile birliğinin korunmasında bir menfaatin kalmamasını esas almaktadır.Bundan dolayı, her ailede görülebilen bir takım tatsız ve üzücü olaylar , kırgınlıklar , münakaşalar v.s olaylar şiddetli geçimsizlik olarak görülmemesi gerekmektedir.Esasen her nahoş olayın bir boşanma sebebi yapılması evlilik müessesinin ciddiyeti ile bağdaşamaz.Evlilik, muhakkak ki bir takım külfetleri de beraberinde getirir.Onun bir nimet olduğuna inanan kimseler ,külfetine de katlanmayı zevk edinebilmelidirler.
Aile birliğinin bozulması ve boşanmaların artması milli bir konu olarak kabul edilmelidir.Öncelikle Devletin bu konuyu ele alması , çareler üretmesi, bununla birlikte kendi
kültürümüzü , milli ve manevi değerlerimizi ön planda tutması gerekir.Batı kültürünün aile yapısı ve değerleri bizimkilerden faklıdır.Bu kültürün tesirini azaltmak öncelikli hedefler arasında olması gerekir.Aksi taktirde dejenere olmuş bir aile yapısı ile karşı karşıya kalacağız.Bu nedenle Devletin kontrolünde olan resmi, özel yayın ve basın/haberleşme organlarının milli kültürün yaşatılması , aile müessesini ayakta tutacak faydalı ve bilgilendirici programlara yer vermeleri gerekmektedir.Yapılabilecek en kutsal görev bu olsa gerek diye düşünüyorum. Tabi ki İçi boş ve topluma fayda sağlamayan abuk-subuk dizilerden sıra kalırsa!!!
Unutulmasın ki; Evlilik binasının temelini sarsan ve bunu yıkımdan kurtarmak için sağlanacak en iyi katkı harcını yukarda bahse konu basın ve yayın organlarının bu konuda yapacakları yapıcı ve bilgilendirici programları olacaktır.Saygılarımla
A.Hamit ERDEN/İzmir

YORUMLAR

  • 0 Yorum