Terör Mü? İçte Planlama, Dıştan İse Destek

13 Kasım’da Fransa’nın başkenti Paris’in tam göbeğinde meydana gelen terör olayında 129 masum vatandaş hayatını kaybetti. 11 Eylül’de meydana gelen terör olayının başka bir versiyonu. Terörün nerden, ne zaman ve nerde eylem yapıp can alacağını kimse kestiremez. Dünyanın en gelişmiş istihbaratına sahip Fransa’da bile böylesi terör olayı yaşanabiliyorsa diğer ülkelerde de yaşanabileceğine işarettir.
Daha üç gün önce G-20 zirvesi öncesi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın terör ile ilgili çarpıcı açıklamasında "terör ateşine odun atanların bu ateşten nasibini alabilecekleri konusundaki üzüntüsünü açık bir dille dile getirmiş olup, dünya liderlerine terörizm ile mücadele konusunda birlikteliği önermişti..."
Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi terörün dini, milleti, ırkı, dili yoktur. Tek amacı cana kıymak, kaos yaratmak, yakıp yıkmak, yaşam alanını yok etmektir. 11 Eylül'de ABD’de meydana gelen ve El-Kaide'nin üstlendiği büyük saldırıda (zaten var olan ) “İslamifobya” oluşumuna çanak tutmuş, batı ülkelerinde kendi halinde yaşayan yüzbinlerce Müslüman’ın hayatının kararmasına sebebiyet vermiştir.
Fransa tarihinde ikinci Dünya savaşı'ndan (Nazi işgali ve zulmünden) bu yana böylesi terörü ve caniliği yaşamadı.Ülke olarak bizlerde meydana gelen terör olayını şiddetle kınıyoruz. Terörün gerçek yüzü bir daha kendini belli etmiştir.
Fransa alelacele Twitter’ı erişime yasakladı, giriş ve çıkışları kapattı, basına sansür getirdi, yetmiyormuş gibi OHAL ilan etti. Ülkemizde 35 yıldır süren terör olaylarında 40.000’e yakın insanımız hayatını kaybetmiştir. Dünya liderlerinin ağzından cılız bir tepkiden ve başsağlığından öte, terör belasına karşı tek bir adım atılmamıştır. Benim teröristim iyi seninki kötü mantığı kabul edilemez. Tüm Dünya liderlerinin alacağı ortak karar ile terörle mücadelede etkili ve sürekli bir çalışma yapmaları gerekmektedir.
Fransa’nın haklı olarak aldığı bu keskin kararlara katılmamak mümkün değil. Ancak ülkemizde son zamanlarda meydana gelen buna benzer “Diyarbakır, Suruç ve Ankara” katliamlarında dünya liderlerinin sessiz ve ilgisiz kalışı ayrı bir soru işareti doğurmaktadır. Bazı Devlet başkanlarının PKK ile yürütülen mücadelede orantısız güç kullanıldığı yönündeki beyanatları ise çok manidar. Ayıp olmazsa PKK terör örgütünün masum bir örgüt olduğunu dile getirecekler. Dünyanın neresinde meydana gelirse gelsin insani olarak teröre karşı dik durmak ve ortak mücadele verme gereği bir kez daha kanıtlanmıştır. Fransa’da meydana gelen bu terör olayını nefretle kınıyoruz. Temennimiz ve beklentimiz... Dünya liderlerinin, terörden dolayı kırk yıldır ülke olarak neler çektiğimizi anlamalarına vesile olmasıdır.
Not: Asıl hedef, Fransa ile Almanya’nın dostluk maçının yapıldığı ve 60.000 seyircinin bulunduğu stadyumdu. Güvenlik çemberi aşılmayınca canlı bombalar ve rastgele sağa sola açılan ateşler sonucu 129 vatandaş hayatını kaybetmiştir. Sözüm ona, İslam adına mücadele veren bu cani “İŞİD” örgütünün, İslam ile asla bir ilgisi olmadığını da ifade edelim. İslam Dini böylesi caniliği kabul görmemiştir. Bu ve buna benzer terör örgütlerini, kimin besleyip olgunlaştırdığını ve insanlığa musallat kıldığını da herkesçe bilinmektedir.