Yeni Türkiye’nin önündeki en büyük engel Kılıçdaroğlu Chp’sidir. Bu Chp bütün Türkiye için güçlü olması gereken muhalefet makamını işgal ederek Türkiye’ye en büyük zararı veriyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ismini bile doğru söyleyemedikleri bir adayı destekleyerek dibin de dibini gördüler. Ölçü nedir? Ölçü Selahhattin Demirtaş’dır. Demirtaş oy’unu yüzde 50 arttırdı kimin oylarıyla? Kılıçdaroğlu’nun Chp’siyle…
Gerçek Chp’ye gönül veren herkes birleşmeli, Türkiye için Türkiye’nin güçlü bir muhalefetle kucaklaşması için tek vücut olmalıdır. Chp tabanı kurultay partisi olmaktan, sığ tartışmalardan, sağın eski siyaset kurnazlarını bulup meclise taşımaktan, kadın ve gençlerin ciddiye alınmamasından bıkmış usanmış ki Demirtaş’ın oy’unu yüzde 50 arttırdı. Gerçek Chp güçlü Kılıçdaroğlu Chp’si güçsüzdür.
Chp’nin en güçlü olduğu yerlerde Demirtaş adeta grizu patlaması yapar gibi oylarını arttırırken Kılıçdaroğlu Chp’si çöktü. Chp tabanında Demirtaş’a karşı yoğun bir ilgi oluştu.
Gerçek Chp tabanı barış, dostluk, kardeşlikten yanadır; saygılıdır.
Liderlik ciddi adamların işidir. Öyle küçük çocuk gibi ortaya atlayıp sürekli mızıkçılık yapmak bir genel başkana yakışmaz. Her yenilgiden sonra ‘’hayal âlemine dalıp ben kazandım oy’umu arttırdım’’ denmez. Hezimetlerde bahanelerin arkasına sığınılmaz. Bu gidiş, gidiş değildir. Türkiye’nin güçlü bir muhalefet ihtiyacı vardır.
Türkiye küfürbaz, iki sözünden birisi hakaret olan nezaket yoksunu, bir muhalefet liderini taşımak zorunda değildir. Daha önce Sayın Bahçeli TV’de konuşma yaparken çocuklar korkudan titrerdi şimdi Kılıçdaroğlu konuşurken 3-12 yaş grubu adeta altına kaçırıyor. Kılıçdaroğlu en azından çocuklara saygı duymalı ve bu çirkin yakışıksız üslubunu düzeltmelidir.
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı yemin töreninde meclis başkanına fırlatılan kitap atma eylemini savunurken söylediklerine bakarmısınız ; ‘’ –Siz zorunlu olduğunuz zaman belli bir suçu işlersiniz ve o suç olmaktan çıkar.Tipik örneği ceza hukukundadır bunun. Adam öldürmek suçtur ama meşru müdafaa içinde öldürürseniz suç değildir’’ bu sözler durumun vahametini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Bu sözler sağlıklı bir ruh halinin yansımaları olamaz.
Kılıçdaroğlu’nun kafasında sürekli ölümler, cinayetler, katliamlar ve savaş var acilen tedavi olmalıdır. Koskoca Chp bu ruh haline sahip bir kişiliğe teslim edilemez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeler konusunda söyledikleri ise tam bir faciadır.’’Savaş hali dışında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyiz’’ bu nasıl bir laftır. Hangi aklı başında bir kişi böyle bir söz edebilir. Akli melekeleri yerinde olan bir muhalefet lideri bu açıklamayı yapabilir mi?
2015 genel seçimlerinde diyelim ki Chp seçimlerden 1. Parti olarak çıktı Hükümeti kurma yetkisini almak için tıpış tıpış Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın huzuruna çıkmayacak mı? Elbette çıkacak hem de koştura koştura çıkacak. Kılıçdaroğlu yenilgiyi içselleştirdiği için 1.olmak gibi bir düşüncesi olmadığını bu sözüyle tescillemiştir.
Yeni Türkiye’de toplumun tüm katmanlarında karşılığı olan seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yapılan her saygısızlık milletten sandıkta cevabını alır. Sn Erdoğan sadece Ak Parti’lilerin değil bütün Türkiye’nin lideridir. Herkes bu gerçeği görmek istemeyebilir ancak saygı duymak zorundadır.
YORUMLAR