Reklam
Muhammed Gömük

Muhammed Gömük

Tuzluk

17 Nisan 2017 - 16:52

Tuzluk... Nedir Tuzluk ? İçi tuz dolu bir küçük şişe olup sofralarımızın olmazsa olmazıdır. Bir kenarda öylece durur. Ne zaman ağzımızın tadı bozulur da dilimiz ekşirse, hemen tuzluğa sarılıp yemeğimize tuz ekleriz. Başka de neye yarar tuzluk? Hiçbir şeye…

Tuzluklar mecazen siyaset arenasında da kullanılmış ve akla ilk gelen ismin kim olduğunu da hemen anlamışsınızdır.! İşte O..! Bilmem ne terör örgütünün referansı ile gelmiş Meclis’e… Ne soru önergesi verir, ne söz alıp bir fikir söyler, ne bir tasarı teklif hazırlar, ne üç beş kelam edip kamuoyuna beyanatta bulunur… Ne yapar bu tuzluklar; yemek yenirken sofrada, hani lazım olurlarsa diye, bir kenarda öylece dururlar… Velhasılıkelam referans oldukları terör örgütü şunu yap, bunu yap derse ne âlâ… Bir de bakmışsınız ki acayip aksiyonlara girişmişler; Yok istifa etmeler, yok twitterda acıklı sosyal mesajlar vermeler, falan filan...

Esasen tuzluk benzetmesi Ocak 2014’de Sayın Cumhurbaşkanımızın bir açılıştaki konuşma metninden… Erdoğan, 17 Aralık Operasyonu'nun ardından partisinden istifa eden milletvekillerine vurgu yaptı: “Tarihte yoksunuz” diyerek, bir kısım milletvekillerinin istifasını 17 Aralık Operasyonu planlarının bir parçası olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan: “Kim hangi işlerle uğraşıyor... Bu kirli planlar bugünlerde ortaya çıkıyor. Milletin oyuyla AK Parti çatısı altında görev alanlar meğer bir yerlerden gelen emir ve talimatla istifa ettirilmişler. AK Parti'ye bazı tuzluklar sızdırılmış. Yapılan ihanettir. Yapılan Ak Parti'ye ihanettir, emanete ihanettir, millete ihanettir, milletin mührüne ihanettir. Millet her vekili TBMM'ye kendisini temsil etsin diye gönderiyor. Milletvekilinin emir alacağı merci millettir" demişti.

İşte bu konuşmanın akabinde son derece zeki ve çevik olan halkımız, Torinolu Hakan’dan tuzluk diye bahsetmeye başladı… Ve ne hikmetse (!) Hakan Şükür’e tuzluk diyen bir vatandaşın ilk celsede ceza aldığını da gördük.

Mahkeme “TUZLUK” kelimesini hakaret saydı.

‘’Davanın görüldüğü Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 Ocak 2015 tarihli ilk celsesinde, E.M.'nin yayınladığı mesajların hakaret içerikli olduğuna hükmetti. Mahkeme, sanığın sabıkasız oluşuna atıfta bulunarak hapis cezası yerine adli para cezası ile cezalandırılmasını kararlaşırdı.

Doğruları ama yalnızca doğruları söyleyen M.S., 1.500 TL adli para cezası ile

cezalandırıldı. Sanığı 90 gün adli para cezası ile cezalandıran mahkeme, bu cezayı 'iyi halden' 75 güne indirdi. Sanığa günlüğü 20 liradan toplam 1.500 TL adli para cezası veren mahkeme, bu cezayı da 5 yıl süre ile erteledi.” Maaşallah.

Terörist, sevimsiz , Hakan Şükür, işbu yazıdan dahi alındıysan buyur bendenize de dava aç. Malum tuz kokarsa deniz de kokar.

Gelelim Hakan Şükür’e… Galatasaray Divan Kurulu’nca anlı şanlı GALATASARAY ÜYESİ olarak tescil edilen meşhur Torinolu… Gel gör ki Hakan Şükür olmadan Galatasaray, Galatasaray olmadan Hakan Şükür olmazmış, vah Galatasaray vah…

Eee biz de boş duracak değiliz ya... Fettoşla ve azılı fettoşçularla mücadeleyi misyon edinmiş bir sivil toplum örgütü olarak sessiz kalmamız beklenemezdi. Nitekim Galatasaray Divan Kurulu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Haksız mıyız, asla! Koskoca bir güzide kulüp, FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ gibi tüm ulusa ve kıtalara yayılan iğrenç emelleri olan bir terör örgütü ile nasıl arasına mesafe koymaz! “Skandal” kelimesi bile bu pervasız aymazlığı tarif etmeye değmez. Şunu da belirtmeliyim ki Galatasaray kişilerin keyfi davranacağı kulüp değildir, anlı şanlı tarihiyle adını yazdırmış Türkiye’yi bir zamanlar başarıyla temsil etmiş özel bir kulüptür ve inanıyoruz ki şerefli taraftarı ve vatansever yöneticileri, FETÖ’ye hizmet eden kurumsal simaları en yakın zamanda ayıklayacaktır.

Terör mevzu gerçekten çok önemli. Hele ki Galatasaray gibi bir kulüp, terör ile yan yana anılıyorsa çok vahim bir tablo var demektir.

Ey ahali, dikkatinizi çekerim; derin FETÖ Torinolu’nun kulüple ilişiğini kesmeyerek spora el atmakla kalmadığını, kılcal damarlarına kadar da işlediğini göstermiştir.

Fenerbahçe’nin başına örülen kumpas…

Trabzonspor’un başına örülen kumpas…

Ankaragücü’nün başına örülen kumpas…

Kumpasların ardı arkası yok. Peki bu kumpaslar nasıl hazırlanıyor, nasıl uygulamaya konuluyor? Federasyonlar nasıl ele geçiriliyor? İşte birtakım tuzluklar aracılığıyla… Bunlar harekete geçip de pişmiş aşlara tuz ekilmeye başlandığı zaman aşın tadı çok ama çok değişiyor.

Lakin bu tuzluk hadiseleri bizim sporumuzda artık kabak tadı vermeye başladı. Futbolda oldukça gerilere düştük. Tribünler boş... Bir yandan da tuzluk hadisesi gibi acı gerçekler karşısında

insanımızın midesi bulanmaya başladı. Yahu kabağın tadını herkes sevmez ki…

Sportif başarı, ülkenin gelişmişliğini gösterir. Sportif başarı, ülkenin uluslararası prestijidir. Sportif başarı, milleti bir araya getiren en naif mayadır. Söyleyiniz ey dostlar, FETÖ gibi şeytani bir terör örgütü; bütün bu mühim sonuçları engellemek için boş durur mu?

Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği (TAY-DER) olarak tüm tuzluklara meydan okuyoruz: TUZ KOKTU ARTIK...!

Selam ve saygı ile…

Muhammed GÖMÜK

Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği Başkanı

YORUMLAR

  • 0 Yorum