Dinlemek için seçtiğiniz müzik ve nasıl dinlediğiniz sizin kim olduğunuzun, yaşamın neresinde var olduğunuzun, ruh halinizin yansıdığı kişiliğinizin göstergesidir. Günün yorgunluğu üzerime nazlı bir gece gibi çökmüş, evime doğru ağır aksak yürüyorum, ara sokakta. Birden ardımdan hızla gelip , beni sarsacak kadar gereksiz bir hızla sokağı kara bir delik gibi yarıp geçen serseri bir sürücü , müzik olduğunu söylemekte zorlandığım gürültü kalabalığıyla neredeyse öldürüyor. Bu hasta ruhlulardan toplumumuz da, ortalıkta neredeyse adım başı var. Çok dikkatli olmalıyız. Henüz birkaç gün önce Gaziemir yönüne gitmek için bir dolmuşa bindim. Dolmuşun içinde yankılanan ,Kulaklarımızda ağır tahribat yapacak düzeyde, bağıran ağlak ses öyle kötü ki müzik olduğunu dile getiremiyorum , şöförün nevri de dönmüş araç kullanmasına yansıyor. Ani sert fren yapması ve kötü direksiyonuyla bir çok kez trafik kazasına davetiye çıkarttı , araçta oturanlarla ellerimiz yüreklerimiz de hop oturup hop kalktık. Uyardık , ne yazık ki sesimizi duyuramadığımız gibi bir türlü söz de dinletemedik.bu ne hız diyenlere verecek cevabı da hazır ‘’ saatinde durağında olması gerektiği için sürat yapmaktaymış’’ İlginçtir camına şöyle bir yazı yazmış zat_ ı muhterem ‘’ hayatı ciddiye alırsan, eğlenceye geç kalırsın’’ hatlı dolmuş şöförüne ve bu zihniyette olanlara sesleniyorum insanların hayatını eğlenceye geç kalmayacaksınız diye riske atmaya ne hakkınız var. Bu kangren olmuş, kentimizin kültür sorunudur. Yetkililer tarafından derhal önlemler alınmalıdır.
İzmir’de en az 300 tane amatör Türk Sanat Müziği korosu olduğunu biliyormuydunuz?
Şaşırmayın, inanınız bu saptama doğru, bu amatör korolar musikişinaz insanları bir araya getirip, eserlerin icra edilmesi noktasında çok önemli bir misyon yükleniyorlar. Bir kere öz Türkçemiz ile yazılmış öyle güzel eserler icra ediliyor ki, dinlerken mest olup keyiflenmek kadar, zaman zaman deli dalgalarla gelen hüzün gönlümüzün kıyılarına vurup , bam telimizden kıskıvrak yakalayıp gözyaşı döktürür.
Bu hafta, bunca amatör koronun arasından sıyrılıp sıralamada en üstlerde yer alan Alsancak Musiki Derneğinin , Kültür park İsmet İnönü Sanat merkezinde ki beni ve salonda ki katılımcıları çok etkileyen ‘’Bahar konseri’’ ni dinlemeye gittim. Konserde TRT İzmir Radyosu Klasik Kemençe Sanatçısı ve Koro Şefi Gülten Yeğin’in seçtiği çok özel Nihavent, Hicaz, Muhayyer kürdi makamlarında eserler yetenekli solistler tarafından seslendirildi. Bu koronun kuruluş geçmişi 10 yılı aşmaktadır uzun yıllardır yönetim kurulu Başkanlığını Ender Kesikburun başarıyla yürütmektedir. Henüz tanımayanlar için takdim etmekten onur duyacağım koronun kurucu ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olan, aynı zamanda Gaziemir Gabedak korosunun üstün yetenekli şefidir kendileri. Gerek musikişinazlığı, gerek başarıyla icra ettiği eserleri yorumlamasıyla , sahne de durusuyla, kişiliğiyle benim yüreğimi fetheden , rahmetli Tanju Okan’ın verdiği ünvanla ‘’ Egenin Siyah İncisi ‘’ Fethiye Alacalı’ dır. Konserde hicaz makamı, semai usulde Yaşar Güvenir bestesi ‘’ Çaresizim’’ eserini öyle içli seslendirdi ki, benim gibi salonda ki neredeyse tüm dinleyenler gözyaşlarıyla alkışı kıyameti koparttılar. Tam toparlayamam dağıldım dediğim nokta da, İstanbul Türk Müziği Topluluğu solisti Nalan Öke kendine münhasır özel sunumuyla Ümit Yaşar Oğuzcan’a ait ‘’Bana bir şarkı söyle’’ şiirinin dizelerini yorumlarıp , solist Atıf Eriş’i , sözleri Selami Şahin’e ait ‘’Özledim’’ eserini icra etmek üzere sahneye davet etti. Birbirinden özel yorumlarıyla icra edilen eserlerin yanı sıra , performanslarıyla sahne de devleşen iki de küçük dans eden çift vardı. Umut vaat ediyorlar, toplumda bizi ifade edecek meşaleyi hak ettiği noktaya taşıyacaklar. Gece de hafızama kazınan bir başka eser yorumu da özel kostümüyle sahneye çıkıp, endamıyla süzüle süzüle eski İstanbul hanımefendileri kadar etkileyici , bugün mumla arar olduğumuz kadının zerafet sembolü olan dantelalı şemşiyesi, elinde ki ipek mendil ve eldiveniyle Solist Seher On’un bizleri Üsküdar’a kadar alıp götürmesi oldu. Sahne de proğramın bir noktasın da çok sevdiğim Zeki Müren görüntülerine de yer verdiler solist Ergun Dumantepe Bazen hayat tatlıdır eserini ustalıkla yorumladı onca alkış solistin vesilesiyle çok özlediğimiz Zeki Müren’ in ruhuna değsin. Işıklar yoldaşı olsun. Sahne de yer alan usta yorumcuları tek tek yazmak, bir diğerini atlayıp haksızlık etmek istemem fakat burada yazdıklarımın uzun bir listeye dönmemesi gerekmekte. Anlayış göstereceğinize inanıyorum. Fakat korunun usta yorumcularından biri var ki es geçebilmem müm kün değil, kendileri benim gözbeğimdir , endamına duruşuna hayran olduğum Mine Özen den özellikle söylediği bir eserle kalbime, ciherime dokunur, dinleseniz dert, dinlemeseniz daha büyük dert.. Mine Özen arkadaşımızla bir araya geldiğimiz dost meclisimiz de , beni kırmayıp Bestesi Güftesi Erhan Parlat’a ait ‘’Aşk’’ eserini icra ettiği vakit, kayboluyorum sesinin büyülü nağmelerinde. Dinlediğim ,seçtiğim müzik benim seçimin, bundan beslenip ruhumu , yaşamımı zenginleştiriyorum yaşam biçimin Sokrates’ in ‘’müzik ruhun gıdasıdır’’ sözleriyle yol almakta. Bir ömür boyu kaliteli müzik dinleyerek beslenenip, seslenesim geliyor. Siz de dikkat edin efendim, Alsancak Musiki Korosu Derneği ‘ de , mensupları da alışkanlık yapar, ruhunuzun en ince, hassas yerinden yakalar. Yıllarca aşağıda yazan eserin sözlerinde ki gibi aşkla peşlerinden koşar, her konserlerinin , çalışmalarının müdavimi olursunuz. Uyarmadı demeyin…
Ah aşk kapını çalar bir gün
Şaşırır Kalırsın sende anlamazsın
Sevdi gönlüm sevdi gönlüm
Yandı gönlüm yandı gönlüm
Ah çekip her gece yandı gönlüm
Ah aşk ağlatıp güldürür
İsyanı tattırırsın
Sevmeyi bilmeyi öğretirsin aşk
Ah sebebin olur bir gün, sever aldanırsın sende anlamazsın…
YORUMLAR