Kutsal Zeytin Ağacıma Kıymayın Efendiler!
Reklam
Pelin Uğur

Pelin Uğur

Kutsal Zeytin Ağacıma Kıymayın Efendiler!

29 Mayıs 2017 - 15:45

Eski Ahit'e göre zeytin, refahın ve bolluğun sembolüdür ve yalnız Eski Ahit değil, tüm kutsal kitaplarda zeytin ağacı kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür. Zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul edilmekte ve “zeytin bütün ağaçların ilkidir” denilmektedir. Zeytinin insanlık tarihindeki önemine tüm kutsal kitaplarda, yaratılış ve kuruluş efsanelerinde yer verilmektedir.

Eski Yunan "Bereket ve barışı temsil eden tanrıça Athena'nın armağanıdır."

Zeytinyağı ile ilgili en bilinen mitolojik hikaye Parthenon alınlığında bulunan kabartmalarda resmedilir. Öyküye göre, Atina şehrinin tanrısı bir zeytin dalı sayesinde belirlenir. M.Ö.17’nci yüzyılda kurulan site devleti Atina’yı hangi tanrının koruyacağı tartışması gündeme gelince Zeus Tanrılar Meclisi’ni toplar. Alınan karara göre yeni kente en değerli armağanı veren tanrı veya tanrıça yarışmayı kazanıp Atina’nın koruyucusu olacaktır. Yarışı kazanmaya kararlı olan deniz tanrısı Poseidon denizden savaşlarda çok işe yarayacak bir at yaratır ve meclisin dikkatine sunar. At, neredeyse rüzgar kadar hızlı koşabilmesi ve güçlü görünümüyle gerçekten göz kamaştırıcıdır. Akıl, bilim ve sanat tanrıçası Pallas Athena’nın hediyesi ise bir zeytin dalıdır. Bu ağaç büyüyüp yüz yıllarca yaşayacaktır. Ağacın meyvesinden, lezzetli yemekler hazırlanmasına yardımcı olacak sağlıklı bir sıvı elde edilecektir. Bu sıvı yaraları iyileştirecek, geceleri aydınlık saçacak, sıcak havalarda gölgesiyle insanları kucaklayacak, odunuyla onları ısıtacaktır. Yarışın galibi Athena olur. Ağaç Akropolis’e dikilir. Barışın sembolü zeytin ağacı yerleşik kültürün ve bereketin de temsilcisi olmuştur artık.

Bir süre sonra ise Poseidon’un Atina’ya hakim olamamasını hınçla karşılayan oğlu Halirrothios, hediye edilen zeytin ağacını kesmek için elindeki baltayı sallar fakat büyülü bir şekilde balta ters döner ve Halirrothios’un kafasını keser.

Atalarımızın da söylediği gibi "sap döner keser döner gün gelir hesap döner"

Tarih tekerrür eder der büyüklerimiz, geçmişten ders çıkartmak gerek .

Bir kaç gündür gündemde okuyup yürek kalkıntısıyla takip ediyoruz. Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Kaz Dağları ve ülkemizin diğer bölgelerinde benzer durumda olan zeytinlikler koruma alanı kapsamından çıkarılmış, başta altın olmak üzere diğer maden arama ve işletme şirketlerinin buraları yok etmesinin önü açılmıştır. Çünkü; ülkemizdeki zeytinlik sahalarının yarısından fazlası 25 dekarın altındadır ve Türkiye’deki zeytinliklerin ortalama büyüklüğü 10 dekar civarındadır. Bir örnek vermek gerekirse Antalya’da Kaş ve Kalkan ilçelerindeki denize yakın zeytinlik sahaların yüzde 80’i, 25 dekarın altındadır. Resmi verilere göre 2000 yılında Türkiye genelinde 90 milyon zeytin ağacı varken 2013 sonunda bu rakam 170 milyona ulaşmıştır. Zeytin ve zeytinyağı üretiminin toplam değeri 1.5 milyar doları bulmaktadır. 2014-2015 hasat ve üretim yılında ise 165 bin ton zeytinyağı üretilmiştir. Bu üretimin piyasa değeri yaklaşık 600 milyon dolar olmuştur. Değeri 900 milyon dolar olan 400 bin tonluk sofralık zeytin üretiminin 2023 hedefi 3,5 milyar dolardır. 2023 hedefleri çerçevesinde sektöre 700 bin ton üretim ile 3 milyar dolar gelir hedefi konulmuştur, Zeytin ağacı sayısındaki artışa rağmen üretimin aynı oranda artmadığı ortadadır. Marmara, Ege, Akdeniz kıyıları ve bölge illerinin önemli bir kesimi başta olmak üzere Türkiye genelinde yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağı olan zeytincilik, doğrudan ve dolaylı olarak 10 milyon kişinin geçimini sağladığı bir sektör durumundadır. Özellikle yol, maden arama sahası ve santral inşası gibi gerekçelerle yapılan kesimler ve yanlış fidan dikimleri yüzünden üretimi verimsiz hale gelmiştir. Yeni düzenlemelerle zeytinlik tanımını değiştirecek gerekli yasal düzenlemelerin yapılması kararı çıkmıştır. Daha önce 6 kez yapılmak istenen ama gelen baskılar üzerine vazgeçilen zeytinlik saha tanımının yeniden ele alınması, kamuoyunda sektör için tehlike çanlarının çalması anlamına gelmektedir. Kaz Dağları ve benzeri niteliklere sahip zeytinliklerin koruma kapsamında kalması hem geleceğimiz hem de ekonomimiz açısından yaşamsal öneme sahiptir. Bu nedenle 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’a dokunmayın efendiler!

Bu kutsal ağaç tüm mitolojilerde ölümsüzlüğün simgesidir. M.Ö. 8’nci Yüzyıl’da yaşadığı sanılan Homeros’un kaleme aldığı destanlar, zeytin ağacı ve zeytinyağına ilişkin zengin deyişler, tasvirler ve benzetmelerle süslüdür. Homeros’un, ölümsüz kutsal zeytin ağacının gölgesinde dinlenirken, ağacın kulağına fısıldadığı gerçeğini unutmayıp hatırlatmak isterim;
"herkese aidim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden öncede buradaydım, siz gittikten sonrada burada olacağım."

YORUMLAR

  • 0 Yorum