Fazla Söze Gerek Yok
Reklam
Şirin Kurban

Şirin Kurban

Şirin'in Penceresi

Fazla Söze Gerek Yok

23 Ekim 2015 - 11:39

Geçen hafta Cumartesi günü Başkent' in göbeğinde patlayan bomba ,sadece (en son resmi rakamlara göre) 102 yurttaşımızı almadı bizden. Sanki aynı zamanda ülke olarak acıda birleşme , ortaklaşma, empati yapma gibi toplumları millet yapan, bir ve bütün yapan, nice hasletlerimizi de havaya uçurdu. Yada kim bilir; bu çözülme , bu acımasızlık, bu cinnet hali , bu kutuplaşma çok önce başlamıştı da belki bu aşağılık bomba patladığında, yüzümüze vuran bir şamar gibi bütün acısıyla , apaçık hissettik ve yüzleştik bu tabloyla...

Öncelikle şunu hemen belirtmek isterim ki; Cumartesi günü yaşanan o lanetli, o hain, o aşağılık saldırının neticesinde kaybettiklerimizin acısını ifade etmekte kelimelerim tam anlamıyla kifayetsiz kalıyor. Lugatimde ki hiçbir kelime; bu adi , bu insanlık dışı saldırıyı lanetlemeye yeterli gelmiyor. Maalesef ki ; elimden sadece dua etmek geliyor. Saldırıda hayatlarını kaybeden bütün yurttaşlarımıza Allah 'tan (c.c) rahmet , yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Cenabı Allah (c.c) bu saldırıyı planlayan, uygulamaya koyan kim varsa da KAHHAR ismiyle kahretsin!

Beni bu elim hadisede oldukça üzen ve tedirgin eden bir başka husus da yazının başında da belirtmeye çalıştığım, toplumdaki bu öfke birikimi. Elbette ki; 7 Haziran' dan bu yana yaşanan terör eylemleri karşısında toplum olarak hepimiz öfke doluyuz . Hergün memleketin dört bir tarafından gelen şehit haberleri karşısında , şehitlerimizin geride bıraktıkları ailelerinin, ekranlardan şahitlik ettiğimiz acıları karşısında öfke duymamak mümkün mü?? Ancak gelin görün ki son günlerde toplumdaki bu öfke birikiminin tezahürleri öylesine enteresan bir hal aldı ki bizi biz yapan örflerimize geleneklerimize hatta ve hatta inancımıza, imanımıza ters, hal ve hareketler sanki bu öfkenin arkasına gizlenen sinsi bir şeytan misali bizimle uğraşmakta...

Ben de; ''bu sinsi şetanı başımızdan kovmak gerek, herkesi birbirine düşürebilecek bu öfke halinden kurtulup, birlik ve beraberliğimizi hatırlamamız gerek, ama nasıl? '' diye düşünürken, imdadıma CNN Türk ekranlarında gördüğüm ve yeniden hatırladığım bir şiirin VTR si yetişiverdi. Bu VTR yi izleyince bunun üstüne söz söylenmez deyip , siz değerli okuyucularımlada, benimle aynı hisleri uyandırması temennisiyle, Aşık Veysel Usta' nın bu güzel şiirini paylaşmaya karar verdim.

Dava İnsanlık Davası

Allah birdir Peygamber hak

Rabbül alemindir mutlak

Senlik benlik nedir bırak

Söyleyim geldi sırası

Kürt'ü Türk'ü ne Çerkez'i

Hep Adem'in oğlu kızı

Beraberce şehit gazi

Yanlış var mı ve neresi

Kur'an'a bak İncil'e bak

Dört kitabın dördü de hak

Hakir görüp ırk ayırmak

Hakikatte yüz karası

Bin bir ismin birinden tut

Senlik benlik nedir sil at

Tuttuğun yola doğru git

Yoldan çıkıp olma asi

Yezit nedir, ne kızılbaş

Değil miyiz hep bir kardaş

Bizi yakar bizim ataş

Söndürmektir tek çaresi

Kimi ne çeker dilinden

Hem belinden hem elinden

Hayır ve şer emelinden

Hakikat bunun burası

Şu alemi yaratan bir

O'dur külli şeye kadir

Alevi sünnilik nedir

Menfaattir varvarası

Cümle canlı hep topraktan

Var olmuştur emir hak'tan

Rahmet dile sen Allah'tan

Tükenmez rahmet deryası

Veysel sapma sağa sola

Sen Allah'tan birlik dile

İkilikten gelir bela

Dava insanlık davası...

Bu Kötü günlerin en yakın zamanda geride kalması dileğiyle hoşça ve sevgiyle kalın...

YORUMLAR

  • 0 Yorum