Güzel Ülkeme İzmir’den Yeni Bir Pencere Açıyorum…
Reklam
Şirin Kurban

Şirin Kurban

Şirin'in Penceresi

Güzel Ülkeme İzmir’den Yeni Bir Pencere Açıyorum…

01 Mayıs 2015 - 17:58

Sevgili İzmirliler ve değerli okuyucularımız…

Uzun zamandır gazetemizdeki yönetim kurulu arkadaşlarımız ile yapmış olduğum görüşmeler neticesinde her hafta sizlerle bu köşede buluşmaya karar vermiş bulunuyorum. Bundan sonra her hafta Cuma günleri bu köşeden sizlere seslenecek ve gerek İzmir’imizin gerekse tüm Türkiye'nin gündemine dair Şirin'in penceresinden görünenleri siz değerli okuyucularımızla paylaşacağım…

Haydi hayırlısı. Allah C.C mahcup etmesin.

Girizgâhı yaptığımıza göre hiç vakit kaybetmeden geçtiğimiz haftaya şöyle bir göz atalım isterim.

Kıymetli okuyucular; hepimizin malumu olduğu üzere seçim sath-ı mailine girmiş bulunmaktayız. Geçtiğimiz günlerde partiler bir bir seçim beyannamelerini açıkladılar ve bir nevi kamuoyu önünde görücüye çıktılar. Görünen o ki; Bu süreçte Ak Parti 13 yıllık iktidarının kendisine verdiği güçle, kurulduğu günden beri girdiği her seçimden zaferle ayrılmış olmasının verdiği özgüvenle ve 'yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır' sloganıyla seçime hazırlanıyor.

Bu özgüven patlamasının seçmen nezdinde nasıl karşılık bulacağı da merak konusu...

Buna karşılık, CHP yıllardan beri Türk siyasetinde görmeyi özlediğimiz ve daha da gelişmesini arzu ettiğimiz bir demokrasi hamlesi olan ön seçim heyecanıyla başladı seçim hazırlıklarına. Ve tabi bunu takiben açıklandığı günden bugüne gündemi oluşturan ( ki bu durum yaklaşık olarak son 9 seçimdir yaşanan bir ilktir) bomba seçim vaatleriyle sanki biraz olsun ön almış gibi gözüküyor.

MHP ise açıklanan son seçim anketlerine göre kıpırdamalar yaşayan bir parti izleniminde. Ancak bu kıpırdanmalar Sayın Devlet Bahçeli'nin sakin kişiliğinden midir bilinmez niyeyse tabanda pek heyecan yaratmamış gibi duruyor. Tabi tam da burada bahsetmeden geçemeyeceğim; uzun bir süre gündemi meşgul eden Saadet partisi, BBP ve MHP ittifakı gerçekleşebilseydi eğer, bugünlerde herkesin göz koyduğu milliyetçi muhafazakâr seçmen açısından kesinlikle farklı bir heyecanın oluşacağı kanaatindeydim. Ancak bu ittifak gerçekleşmedi ve MHP’deki kıpırdamalar şimdilik sadece kendilerinin bile farkında olmadığına inandığım bir kaç seçim anketinden ibaret kaldı.

İttifakın gerçekleşen kısmı (Saadet-BBP ortaklığı) için ise bir şey söylemek için daha erken olduğunu düşünüyorum. Biraz daha zaman geçmesi seçim meydanlarında bu birlikteliğin yaratacağı havayı bir görmek, ondan sonra bir değerlendirme yapmak daha doğru olur gibi geliyor bana...

Ancak şunu şimdiden söyleyebilirim ki; MHP bu ittifakın gerçekleşmemesi ile hedef oy oranlarını ve tabi milletvekili sayısını çok ciddi şekilde arttırabilme şansını elinin tersiyle bir kenara bıraktı. Zira toplumda, özellikle de milliyetçi muhafazakâr kesimdeki bu kitlenin büyük bir kısmında, AK Parti hala ilk ve tek tercihtir.

Yani iktidardan ciddi bir memnuniyet söz konusu ama bununla beraber azımsanmayacak bir kesim de sağa yönelebilecekleri bir alternatifin, bir muhalefet eksikliğinin etkisiyle AK Partiyi seçmeye devam ediyordu .İşte Sağda AK Partinin karşısına çıkabilecek böyle 3 partili bir ittifak en azından alternatifsizlikten şikayet eden bu seçmen kitlesini cezp edebilirdi diye düşünüyorum.

Kim bilir belki İzmir’imizin saygıdeğer vekillerinden Sayın Oktay Vural'ın ekstra çabaları şimdilik hata gibi görünen bu kararın yol açacağı kaybı gidermeye yeter.

Ve gelelim bu seçimin tartışmasız en kritik partisine...

Hiç Şüphesiz 7 Haziran seçimlerinin (şayet yapılabilirse... bu konuda daha sonra yazacağım) en kritik partisi, alacağı oy oranı en çok merak edilen partisi HDP. Zira HDP'nin bu seçimlere ilk kez parti olarak katılacak olması; Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sıklıkla altını çizdiği Türkiyelilik vurgusunun seçmen nezdinde bir karşılık görüp görmeyeceği, memleketin geleceği, iç barışı, çözüm sürecinin devamı vs. gibi hayati konularda çok büyük önem arz ederken esas önemli olan ve merakla beklenen HDP’nin barajı aşması halinde yeni oluşacak meclis aritmetiğinde 13 yıllık tek parti iktidarında değişme olup olmayacağı sorusudur...

Gelin şimdilik bu kadarla yetinelim ve bu ilk yazıyı burada noktalayalım. Önümüzdeki günlerde bugün açmış olduğum başlıkları tek tek ayrıntılı olarak değerlendireceğim, tabi yeni gündem maddeleri ve gelişmeleriyle birlikte...

Allah C.C ömür verirse bundan sonraki Cuma’larda görüşmek üzere.

Hoşçakalın...

YORUMLAR

  • 0 Yorum