SEN ÖLDÜR DEDİN Mİ ? EVET..!
Reklam
Tarık Yel

Tarık Yel

Tarık'la şiir köşesi

SEN ÖLDÜR DEDİN Mİ ? EVET..!

12 Haziran 2017 - 12:45

Geçtiğimiz günlerde; Bir tv programında, avukat anneye soruyor, sen öldür dedin mi ? Annenin cevabı, ‘’ evet ‘’ oluyor. Kanları ürperten bir yanıt ve ortalık buz gibi oluyor. Anne nasıl aşığına, kıskandığı için, 16 yaşındaki kızını öldürtebilir.

TV stüdyosunda olan seyirciler ve ekran karşısında programı izleyen milyonlar, ‘’Allah kahretsin, nasıl bir anne, öz çocuğunu kıskanır ve canını aldırtır.’’ diye, isyandalar. Ben de ekran karşısında, kilitlendim, şok oldum, saatlerce kendime gelemedim.

Olay Afyonkarahisar' da bir köyde oluyor. Anne 50 yaşlarında ve aşığı da 44 yaşında... Annenin de 16 yaşında bir kızı var. Anne ile aşk yaşayan şerefsiz, aynı zamanda maddi yokluk çeken ailenin kızına, küçük hediyeler alarak kandırıyor ve kendisine aşık ederek, aynı zamanda cinsel istismar yapıyor. Şerefsiz erkek, hem kadınla, hem de kızıyla aşk yaşıyor. Kız aynı zamanda, annesinin aşk kaçamaklarına şahit oluyor. Anne hem kıskanıyor hem de kızının aşığı ile aşk yaşamasını çekemiyor ve rakip olarak görüyor.

Şerefsiz adam, kadınla ilişkisi ortaya çıkmasın diye, 16 yaşındaki kızı öldürmek istiyor. Anneye soruyor; Kızını öldüreceğim, sen ne diyorsun. Öldüreyim mi ? Kadın; hem kıskandığı için, hem de yasak aşkı ortaya çıkmasın diye, ‘’ öldür ‘’ diyor.

Şerefsiz, kızı evinin içinde, boğarak öldürüyor ve cesedi de, dağ yolun kenarında, toprağın içine gömüyor. Kızın annesine de, yani aşığına, ‘’ tamam öldürdüm ’’ diyor. Şerefsiz kadın da ‘’ tamam, peki ‘’ diyor.

Kızın ortadan 8 aydan beri yok olduğunu da, şerefsiz anne değil de, uzaktan bir kadın akraba başvuruyor, tv program yapımcılarına...

Ama bu esnada canlı yayında , numaradan ağlamalar sızlamalar, kızımı bulun diye bağırarak, feryat etmeler. Şerefsiz anne, tv stüdyosunda, kızımı istiyorum, bana kızımı bulun diye, milyonları kandırma peşinde...

Ama günler geçtikçe, kadın aşığının, kızını öldürmüş olabileceğini söylemeye başladı. Çünkü zannederim ki, anne olduğunu hatırladı.

Şerefsiz erkek, hep başından beri, kendisinin böyle bir cinayet işlemediğini, kendisine iftira atıldığını, beyan etti. Ama cinayet günü ve gün içinde yapılan, cep telefonu mesaj ve görüşmeler, ilgili yerlerden resmi olarak ortaya çıkartılınca, köşeye sıkıştı ve zanlı olduğu ortaya çıktı.

Şerefsiz kadın, günler geçtikçe, kızının kendisinin, aşk kaçamağına, şahit olduğunu ve gördüğünü söyledi.

Sonra da cinayeti aşığının yaptığını ve bunu kendisine söylediğini, kendisine tehdit ettiği için, korktuğunu ve saklamak zorunda, kaldım dedi.

Ama program sunucusu ve avukat: ‘’ bir annesin nasıl korkarsın, senin kızın ölüyor, öldürülüyor, nasıl bu kadar rahat oluyorsun, sen nasıl annesin’’ diye sıkıştırınca, tekrar başladı ağlamaya...

Ve tam da o anda, şerefsiz kadın, duygusallık hisse geçince, avukat da bu anı kullanarak, o şok eden soruyu sordu, ‘’ Sen öldür dedin mi ? ''

Ağlayan şerefsiz annenin cevabı, malesef ‘’evet’’ oluyor. Ve acı gerçek ortaya çıkıyor. Anne aşığına, 16 yaşındaki kızını öldürtmüş. Neden ? kızı aşığı ile aşk yaşadığı için ve kıskandığı için...

Kadın ve aşığı, şu an hapiste... 16 yaşında ki, çocuk kızda, toprağın altında...

Olmaz böyle bir şey, bu nasıl bir insanlık... Bir anne nasıl, kızını gözden çıkarabilir. Eşini aldatıyorsan aldat, ayrıl git... Niye kızını öldürtüyorsun, nasıl bir mantık, nasıl bir düşünce...

Dünyanın sonu mu geliyor ne...Sen 9 ay karnında taşı, büyüt...Senin bu canın lan, manyak kadın... Nasıl kendine rakip olarak görürsün... İnsan bunu düşmanına bile yapmaz. Bir de bu senin öz kızın...

Çok olaylar yaşadık millet olarak... Ama böyle bir olayı, ilk defa gördüm ve şahit oldum, ekran karşısında... Sadece ben değil, milyonlar tanık oldu.

Yıllar önce, tahmin ediyorum 3-4 yıl önce, bir köşe yazısı yazmıştım. Kadına şiddet olaylarından ötürü... Bir çok kadın, eşleri ve sevgilileri tarafından, korku filmlerinde olduğu gibi, korkunç biçimlerde öldürülüyordu ve bıçaklanıyordu.

Ben de bu köşe yazımın başlığını, ‘’ Korku filmi ülkesi, olduk.’’ diye başlık atmıştım.

Haksız değilmişim...Gerçekten korku filmi, ülkesi olduk... İnsanın tüyleri ürperiyor.

Bir anne, acımadan kıskandığı için, el bebek büyüttüğü, öz kızının ölüm fermanı emrini verebiliyor.

Sözün bittiği yer, ne diyeyim. Allah böyle insanları, doğru yola soksun, ıslah etsin...

YORUMLAR

  • 0 Yorum