Reklam

Yıldırım FETÖ için uyardı, destek istedi

İzmir'deki TÜRKPA 8. Genel Kurulu'na katılan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Sadece Türkiye'nin değil sizlerin de (TÜRKPA üyeleri) gelecekte güvenlik ve istikrarını hedef alma potansiyeli olan FETÖ örgütü ve mensuplarıyla mücadelemizde desteğinize güveniyoruz. Merkezi Atlantik ötesinde olan bu örgüt eğitim kurumları, yardım faaliyetleri adı altında gündeme gelse de gizli gündemi olan ve emperyalizme hizmet eden çok tehlikeli bir örgüttür" dedi.

Yıldırım FETÖ için uyardı, destek istedi

İzmir'deki TÜRKPA 8. Genel Kurulu'na katılan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Sadece Türkiye'nin değil sizlerin de (TÜRKPA üyeleri) gelecekte güvenlik ve istikrarını hedef alma potansiyeli olan FETÖ örgütü ve mensuplarıyla mücadelemizde desteğinize güveniyoruz. Merkezi Atlantik ötesinde olan bu örgüt eğitim kurumları, yardım faaliyetleri adı altında gündeme gelse de gizli gündemi olan ve emperyalizme hizmet eden çok tehlikeli bir örgüttür" dedi.

Yıldırım FETÖ için uyardı, destek istedi
21 Kasım 2018 - 16:08

İzmir'deki TÜRKPA 8. Genel Kurulu'na katılan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün büyük ihanetiyle karşı karşıya kaldığını, bu örgüte mensup hainlerin Cumhurbaşkanı'nı, Meclisi ve ülkeyi hedef alarak darbe girişiminde bulunduğunu anlattı. Yıldırım, "Sadece Türkiye'nin değil sizlerin de (TÜRKPA üyeleri) gelecekte güvenlik ve istikrarını hedef alma potansiyeli olan FETÖ örgütü ve mensuplarıyla mücadelemizde desteğinize güveniyoruz. Merkezi Atlantik ötesinde olan bu örgüt eğitim kurumları, yardım faaliyetleri adı altında gündeme gelse de gizli gündemi olan ve emperyalizme hizmet eden çok tehlikeli bir örgüttür" dedi.Binali Yıldırım TÜRKPA 8. Genel Kurulu na katıldı... FETÖ için uyardı, mücadelede destek istedi

Yıldırım, TBMM tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansının "Ev Sahibi Fotoğraf Sağlayıcı / Host Photographer" olarak yer aldığı Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) 8. Genel Kurulunun ikinci gününde yaptığı konuşmada, toplantının gerçekleştiği İzmir'in Türkiye'nin üçüncü büyük şehri, hem iktisadi hem kültür olarak Türk dünyasının Akdeniz'e ve Avrupa'ya açılan önemli kapılarından biri olduğunu söyledi.

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu'nun en güzel şehirlerinden İzmir'in aynı zamanda kendisinin de 2011 yılından beri milletvekili seçildiği il olduğunu anımsatan Yıldırım, konukları İzmir'de misafir etmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.

TÜRKPA'nın 10 yıl önce tam bugün İstanbul'da kurulduğunu hatırlatan Yıldırım, "21 Kasım 2008'de Dolmabahçe Sarayı'nda imzalanan anlaşmayla temeli atıldı. Bugün 10. yılını tamamlamış bulunan TÜRKPA'nın gelecek onlarca yıl çok daha güzel hizmetlere imza atacağına inanıyorum." dedi.

Kırgızistan Meclis Başkanı Dastanbek Cumabekov'un TÜRKPA dönem başkanlığı sırasında TÜRKPA çalışmalarına ve kurumsal kapasitesinin gelişmesine önemli destekler verdiğini, katkılar sağladığını kaydeden Yıldırım, Cumabekov ve Kırgızistan hükümetine teşekkür etti.

DÖNEM BAŞKANLIĞI TÜRKİYE'YE GEÇİYOR

Yıldırım, bugün yapılacak genel kurulla beraber TÜRKPA dönem başkanlığının Türkiye'ye geçeceğini ifade ederek, gelecek yıl TÜRKPA Genel Kurulunun Azerbaycan'da yapılacağını söyledi. Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Oktay Asadov'un kuruluşundan bu tarafa TÜRKPA içerisinde büyük emekleri ve hizmetleri bulunduğunu anlatan Yıldırım, Asadov'a teşekkür etti.

Yıldırım kuruluşundan beri TÜRKPA'nın müstakil bir hizmet binasında çalışmalarını sürdürmesi konusunda Azerbaycan hükümetinin katkılarına, kuruluşundan itibaren TÜRKPA'ya destek veren Kazakistan ve Kazakistan Meclis Başkanına Nurlan Nigmatulin'a ve Türk dünyasının birliği, kardeşliği, dayanışması için her türlü katkıyı sağlayan kurucu ülkeler Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan cumhurbaşkanlarına ve genel kurulun katılımcılarına teşekkürlerini iletti.

Bağımsız Türk devletlerinin toplam nüfusunun 155 milyon, bu ülkelerin gayri safi milli hasılasının da yaklaşık 1 trilyon 200 milyar dolar civarında olduğunu kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti:

"TÜRKPA üyesi ülkeler olarak kurulduğumuz günden bu yana pek çok faaliyet gerçekleştirdik. Bunu yeterli görmüyoruz. Hedefe ulaşmak için daha gideceğimiz çok mesafe var. Ülkelerimizi gelişmişlik standardını yükseltmek için yapmamız gereken çok iş var. Parlamenter diplomasinin geliştirilmesi çerçevesinde meclisler arası ilişkilere önem verdik. İkili ilişkilerimizde çok taraflı bir zemin kazandık. Böylece ortak mirası korumak ve zenginleştirmek için adımlar attık."

AYNI TASTAN SU İÇMİŞ ECDADIN TORUNLARI

Türk dünyası mensuplarının aynı tastan su içmiş, bir ekmeği bölüşüp yemiş ecdadın torunları olduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, "Aramızda tarih, kültür, dil ve inanç birliği vardır, aynı atanın evlatları olarak uzun yıllar birbirimizden uzak kalmanın hasretini yaşadık. Tarihi şartlar sebebiyle aramızda bazı farklılıklar oluştu. Bu farklılıklar her zaman bizim zenginliğimize dönüştü şimdi ümitlerimize, hedeflerimize ulaşmak için birlikte çalışıyoruz." diye konuştu.

Sosyal, kültürel, ekonomik iş birliğini artırmayı ve yeni bir sinerji meydana getirmeyi hedeflediklerine dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bugüne kadar yakın devletler olarak dillerimiz arasında büyük fark olmadığını biliyoruz. Mesela bir, iki, üç, dört, beş diye saydığımızda hepimiz aynı şeyi anlıyoruz. Et, süt, su, dağ, taş, kuş, at, gök gibi doğal hayata dair kelimeler en doğudaki Türklerden en batıdaki Türklere kadar aynıdır. Türk dilinin lehçeleri ayrı bir dil kadar zengin ama tek dilin lehçeleri kadar birbirine yakındır. Tek heceli kelimelerin neredeyse aynı temel üzerinde."

TBMM Başkanı Yıldırım, Türk devletleri arasında gönül birliği olan ülkelerle güçlü iş birliğini hayata geçirmek istediklerini dile getirerek, 30 yıl önce hayal olan birlikleri bugün hayata geçirdiklerini söyledi.

Kazakların söylediği gibi birlik olmayınca dirliğin olmayacağını, artık birliği verimli şekilde sonuca dönüştürmek gerektiğine işaret eden Yıldırım, yapacakları çok iş olduğunu, Türk devletlerinin çok büyük fırsat ve imkanlarının bulunduğunu kaydetti.

Ekonomik imkanları, insan kaynağını, teknik kapasiteyi daha da geliştirmeleri gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, "Dünyadaki gelişmeler, bölgesel çatışmalar, ulusal sorunlar bizleri meşgul etse de hazırlıklarımız uzun vade için olmalıdır. Dünya devletler ailesi arasında itibarlı yerimizi daha da güçlendirmek için planlarımızı gelecek nesilleri düşünerek yapmalıyız. İnsan istese taştan su, balçıktan gül çıkarır istersek birlikte hareket edersek taşın da suyunu çıkarırız" diye konuştu.

FETÖ İLE MÜCADELE İÇİN DESTEK İSTEDİ

Yıldırım, Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün büyük ihanetiyle karşı karşıya kaldığını, bu örgüte mensup hainlerin Cumhurbaşkanı'nı, Meclisi, ülkeyi hedef alarak darbe girişiminde bulunduğunu anımsatarak, "Aziz milletimizin hürriyet ve demokrasiye inancını, bağlılığını hesaba katamadıkları için sonunda büyük bir yenilgi, hezimete uğradılar. Devletimizi istikrarsızlığa sürüklemek isteyen darbecileri ilk günden itibaren kınayan siz değerli kardeşlerimiz oldunuz. Bu sebeple hepinize şükranlarımı sunuyorum. Türkiye'nin değil, sizlerin de gelecekte güvenlik ve istikrarını hedef alma potansiyeli olan FETÖ örgütü ve mensuplarıyla mücadelemizde desteğinizi güveniyoruz. Merkezi Atlantik ötesinde olan bu örgüt, eğitim kurumları, yardım faaliyetleri adı altında gündeme gelse de gizli gündemi olan ve emperyalizme hizmet eden çok tehlikeli bir örgüttür." dedi.

TÜRKPA'nın gelecekte daha da büyük hale gelmesi, büyümesi için Özbekistan'ın da organizasyonda yer almasını önemsediklerini ifade eden Yıldırım, toplantıya katılan Özbekistan temsilcilerine de teşekkür etti.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Birlikten kuvvet doğar, inşallah daha büyük başarılara imza atacağız. Gelecek nesillere imza attığımız bu başarıları miras bırakacağı" diye konuştu.

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ

Kazakistan Meclis Başkanı Nurlan Nigmatulin, TÜRKPA kapsamında sağlık, eğitim gibi alanlarda birçok çalışma başlatıldığını, bu çerçevedeki ekonomik iş birliğinin de önem taşıdığını belirtti.

Birlikte çalışmanın önemli olduğunu vurgulayan Nigmatulin, "TÜRKPA kendini ispatladı ve katılımcı sayısının da artmasını arzu ediyoruz. Türk birliğinin yeni bir vizyona kavuşması için iş birliği ve istikrarımız önemli" diye konuştu.

TÜRKİYE'YE AZERBAYCAN TEŞEKKÜRÜ

Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Oktay Asadov ise meclisler arasındaki ilişkilerin ülkeler arasındaki tüm ilişkileri güçlendirdiğini dile getirdi. TÜRKPA'nın ülkelerin gelişmesinde önemli rol oynadığına işaret eden Asadov, iş birliğinin halkların sorunlarının çözüm arayışlarını desteklediğini vurguladı. Parlamenter diplomasiyi çok önemsediklerini ifade eden Asadov, şöyle konuştu:

"Ermeni silahlı kuvvetleri 25 yıldan uzun süredir Azerbaycan topraklarını işgal etmiş durumda. 1993 yılında BM Güvenlik Konseyi Ermeni silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan topraklarından geri çekilmesini istedi. Uluslararası örgütler de benzer kararları kabul etti. Türkiye, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü konusunda desteğini her zaman ifade etmiştir. Dağlık Karabağ sorunu çözümü konusunda Azerbaycan'ın yanında olan kardeş Türkiye Cumhuriyeti'ne teşekkür ederim."

DİL BİRLİĞİ ÖNEMLİ

Kırgızistan Meclis Başkanı Dastanbek Cumabekov da Türk dili konus?an ülkeler arasındaki iş birliği için programlar geliştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.

İş birliğinin yeni seviyeye çıkması için TÜRKPA'nın olmazsa olmaz bir platform olduğunu anlatan Cumabekov, "Bunu geliştirmemiz lazım. Halklarımızın tarih açısından sıkı bağları var. İş birliğini güçlendirmek için Türkçe konuşan ülkelerin parlamentolar arasındaki diyalog sağlanmalı. Globalleşme sürecinde yaşanan sorunları çözmek için birlikte hareket edilmesi gerekiyor. Birleşmiş Milletlerin 2030 yılına yönelik daimi gelişme amaçlarına yönelik kendi katkılarımızı yapabiliriz. Önümüzdeki görevlere, amaçlara ulaşmak için TÜRKPA'nın yeni stratejiler yapması lazım. TÜRKPA genç teşkilat onun için elementlerin gelişmesi gerekir. İş birliğimiz açısından programlar yapmamız ve bunu hukuksal platforma taşımamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Dil, tarih ve kültür birliğinin önem taşıdığına işaret eden Cumabekov, kanun yapıcı organların da bu birliği desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Dastanbek Cumabekov, TÜRKPA'nın dönem başkanlığını yürütecek Türkiye'ye başarılar diledi.

TURAN FİKRİ DESTEKLENDİ

Macaristan Meclis Başkanı Laszlo Köver ise TÜRKPA'ya 2018 yılında katıldıklarını anımsattı.

Macar halkının geleneklerine saygılı ve bağlı olduğunu aktaran Köver, şunları kaydetti:

"Bizim karşılıklı saygı temeline dayanan ilişkilerimiz var. Yakınlığımız ve akrabalığımız Türkçe konuşan ülkelerle bizim için çok önemlidir. Hepimizin çok benzer bir dil yapısı var, ortak bir tarihsel geçmişimiz ve kültürel geleneklerimiz var. Türk ulusunun başlangıç aşamasında Macaristan'ın etkisini biliyoruz. Avusturya İmparatorluğuna karşı çıkmıştır. Macaristan'da sivil toplum kendini örgütlemiş ve 1877 Rus-Türk Savaşı'nda da Türkleri desteklemiştir. Geçmişte pek çok örnekte Turan fikri desteklenmiştir. Umuyorum ki bu iş birliğimizin dostane havasını ve uluslarımızın birliğini devam ettiririz. Kültürel, geleneksel ortak yönlerimiz üzerine kurduğumuz bu güzel ilişkilerimiz ortaklığımız devam eder ve amaçlarımıza ulaşırız."

KKTC HER TÜRLÜ KATKIYA HAZIR

Özbekistan Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Hatancan Ketmanov da TÜRKPA'nın 10. yılını kutladı, iş birliğinin önemine değindi.

Parlamentolar arasındaki olumlu ilişkilerin devam ettiğini belirten Ketmanov, komşu, kardeş memleketlerle izlenen politikaların halklarda olumlu yönde kabul gördüğünü söyledi.

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, TÜRKPA'nın kuruluş felsefesine en az üye ülkeler kadar bağlı olduklarını ifade etti.

TÜRKPA'nın parlamentolar arasındaki iş birliğinin koordinasyonu, güç birliğinin gelişmesine, demokrasinin kökleşmesine önemli katkı sağladığını vurgulayan Uluçay, KKTC olarak her türlü katkıya hazır olduklarının altını çizdi.

2004 yılında hazırlanan kapsamlı bir çözüm planının BM tarafından adanın iki tarafında eş zamanlı olarak referanduma sunulduğunu anımsatan Uluçay, "Kıbrıs Türk halkı planı kabul etti ancak Rum halkı reddetti. Sorunun devamı ve çözümsüz hale gelmesinin sorumlusu Rum tarafı olmasına rağmen Kıbrıs Türk halkı cezalandırıldı. Sonuç odaklı, takvimlendirilmiş, kısa, yoğun bir müzakere süreci Kıbrıs sorununu çözüme kavuşturabilir. Yeter ki Rum kesimi uzlaşmaz politikalarını terk etsin. Ada AB üyesi ancak Kuzey Kıbrıs'ta AB müktesebatı uygulanmıyor. Aslında adanın bütünü AB toprağı olarak kabul edilmiştir. Federal çözümle oluşacak olan yeni ortaklığın siyasi eşit unsuru olan Kıbrıs Türk halkını temsilen Türkçe'nin AB'nin resmi dili olması alınacak bir kararla hayata geçecektir." ifadelerini kullandı.

Programda daha sonra genel kurula katılan uluslararası teşkilatların temsilcileri de birer konuşma yaptı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum