Reklam

19 yıllık bir deneyime sahip Serkan Candaş mesleğine adeta aşık

Medya sektörü denince akla ilk gelen isim o! Adeta bu sektör için yaratılmış farklı, kendine has çalışma stiline sahip, özel bir zekâ…

19 yıllık bir deneyime sahip Serkan Candaş mesleğine adeta aşık

Medya sektörü denince akla ilk gelen isim o! Adeta bu sektör için yaratılmış farklı, kendine has çalışma stiline sahip, özel bir zekâ…

19 yıllık bir deneyime sahip Serkan Candaş mesleğine adeta aşık
05 Nisan 2021 - 14:27

İstanbul Basın ve Medya sektörüne gazetecilikle ilk adımını atan Serkan Candaş 19 yıllık bir deneyime sahip, mesleğine aşık, sektöre atıldığı günden bugüne değin çalışma hayatında doğru haber anlayışı, objektif bakış açısıyla, dikkat çeken ve özgün fikirleri ile sektöre yön vermekte olan başarılı bir gazeteci. Profesyonel çalışma şekliyle medya sektörüne farklı bir soluk getirmiş olan Candaş, gazeteciliğinin yanı sıra PR & Basın Danışmanlığı da yapmakta.
Eş zamanlı olarak birçok haber sitesi ve gazetenin genel yayın yönetmenliğini başarı ve titizlikle icra eden Candaş, konusunda etkin ve nitelikli hizmet vermesi ile dikkat çekmekte. Hedeflerinin arasında özellikle sektöre yenilikler katmak, doğru habercilikten sapmadan mesleğini daha ileriye taşımak için dur durak bilmeden çalışmalarını sürdürmekte.

39 yaşında, 13 ödül!
Neredeyse gazeteciliğe başladığı ilk yıllardan itibaren adından söz ettirerek ülkemizde düzenlenen Engelli dostlarımız ve sokak hayvanları için gerçekleştirdiği projeler, Yardım konserleri ve sektördeki üstün başarısı ile başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere birçok devlet kurumu, vakıf, özel sektör ve dernekler tarafından ödüllere ve plaketlere layık görüldü.
Adeta bu sektör için yaratıldığına inanan Serkan Candaş başarısının sırrını şu cümlelerle ifade ediyor; “Başarı için çok çalışmak, çok okumak, kendini geliştirmek, çağa ve teknolojiye ayak uydurmak gerekir ve ayrıca sanatçılara, iş insanlarına, firmalara ve kurumlara tavsiyem; PR & Basın Danışmanlığı uzmanlık işidir ve başarılı olabilmek için en iyi uzmanla çalışmak gerekir.”



Serkan Candaş kimdir biraz tanıyalım?
1982 Ankara doğumluyum, aslen İzmir Tireliyim. Medya sektörüne ilk gazetecilikle başladım. Siyasi muhabirlik ve yine siyaset üzerine köşe yazarlığıyla başladım, daha sonra Ekonomi, ardından da magazinle gazeteciliğe devam ettim. Şu an gazeteciliğe devam etmekle beraber PR & Basın Danışmanlığı da yapmaktayım.

Gazeteciliğe ne zaman başladınız, gazetecilik sektörü adına neler söylemek istersiniz?
Gazeteciliğe bundan tam 19 yıl önce yerel bir gazetede başladım. Gazetecilik benim en hassas olduğum nokta ve kırmızı çizgimdir. Bu mesleği mutfağından öğrendim ben, hem okudum, hem çalıştım. Gazetecilik mesleği ne yazık ki ülkemizde layık olduğu yerde değil bazı insanlar ve kurumlar yüzünden.

Gazeteciliğe yeni başlayan gençlere neler söylemek istersiniz?
Öncelikle gerçekten gazetecilik yapsınlar, gazeteciliğin sözlük anlamı neyse onu yapsınlar. Dik dursunlar, eğilip bükülmesinler, kimsenin kalemi olmasınlar. Asla doğru bildiklerinden şaşmasınlar. Mesela ben çok bedel ödedim, hapisle, dayakla ve ölümle tehdit edildim ve tehditler devam ediyor ama asla yılmadım ve doğru bildiklerimi söylemeye, yazmaya devam ettim/ediyorum ve hala dimdik ayaktayım. Kendilerini geliştirsinler, teknolojiyi takip etsinler ve çok okusunlar.

Gazetecilik dışında başka ne gibi işler yapıyorsunuz?
Gazetecilik dışında, birçok sanatçı, manken-modellere, firmalara, iş insanlarına; PR & Basın Danışmanlığı hizmeti vermekteyim.

Meslekte aldığınız ödül var mı?
Evet, 19 yıllık meslek hayatımda 13 ödül aldım çeşitli devlet kurumları, dernek ve özel sektörden. Aldığım plaketlerin sayısını hatırlamıyorum diyebilirim, o kadar fazla ki! Tüm aldığım ödül ve plaketler benim için çok değerli.

Sosyal Medya ile aranız nasıl?
Sosyal medyayı işim gereği çok sık kullanıyorum.



Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Öncelikle bu röportaj için çok teşekkür ederim. Birkaç sosyal mesaj vermek istiyorum. Lütfen ülkemizde ve dünyada olan kötü olaylarda dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan yardım edelim insanlara. Sokakta yaşayan 4 ayaklı dostlarımız var, bu dostlara su ve yemek verelim, yanlarından geçerken kısada olsa başlarını okşayalım, inanın çok mutlu oluyorlar. Unutmayın deprem değil çürük binalar öldürür. Tüm yetkililere sesleniyorum; deprem ülkesiyiz, bunun bilincinde olun ve gerekli adımları atın lütfen. Ve son olarak tüm sağlık çalışanlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum, hakları asla ödenmez.