Sabahın köründe sessizce evden çıkar ve işe gitmek üzere yola koyulur
Kahvaltı niyetine iki poğaçayı eline alıp karakola gider
Denizden ceset çıkar, O akşama kadar başında savcı bekler
Yangına koşar..
Vatandaş zaten acılıyken, lüzumsuz bir kalabalık sanki kibriti polis çakmış gibi, polise sarar.
Yaka paça bir de onunla debelleşir
İcra ekibiyle hacze gider,
Elalem alacağını alamaz, borçlu borcunu adam gibi vermez, kabak polise patlar.
Al takke ver külah derken taraflar anlaşıp öpüşür, çay söylerler, O da karakoluna döner
Ağaca kedisi çıkan O'nu arar.
Evden kaçana hamilik, parkta bulduğu çocuğa analık babalık yapar
Çatıya çıkana saatlerce dil döker
Sınavlarda maçlarda tek beleşe mesai yapandır O..
Temizlik yapar, çöp toplar..
Ama öyle oturmak yok!
Biner arabaya devriye çıkar.
Kafası bozuktur, şapkayı atar arka koltuğa.
Talihsizlik bu ya?
Müdür görür bu şapkasız hırpaniyi..
Sanki memlekette her iş bitmiş gibi, özellikle basar telsizin mandalına, itin gözüne sokar;
"Bu ne küstahlık, bu ne densizlik!" diye gözü yanmış oğlak gibi elalemin içinde bas bas bağırır
Zannedersin ki memur hırsızlık, arsızlık, sapkınlık yapmıstır.
Müdür bağırır rahatlar, teşkilat dinler rahatlar, herkes derin bir oh çeker .
Herkes işe giderken O eve gelir..
Herkes eve gelirken O işe gider
Şayet İkinci bir emir yoksa, akşam eve dönebilirse, dokuzbuçuk onda ancak döner
Oysa yemekler vaktinde yenmiştir.
Tek başına televizyon seyreden bir karısı, onu beklerken koltukta uyuyup kalan çocuğu vardır salonda.
Eğer akşam eve dönemezse, hane halkı bilir ki; O bir kahpe kurşuna gitmiştir
Aslında mesleğin doğası gereği, polisin eve dönüşü sürpriz sayılır
Zira başına ne geleceğini kimse bilemez
Bazen sarhoş bir bıçağın ucu..
Bazen kör bir kurşunun tepesi..
İşte o eve dönüş sürprizinin yaşanmadığı bir gece, bilinir ki; kör ölmüş badem gözlü olmuştur cenazesinde
"Oh ne güzel! Polisler bütün gün arabada geziyor" diyen beyni düşük randımanlı çalışan kişilere sadece bir günlüğüne bir karakolda oturup, yaşananları izlemelerini tavsiye ederim.
Beş gün, beş hafta değil, beş ay evini göremeyen polis bilirim ben
Trafikçisi "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye hayıflanıp kendinin kim oldugunu polise soran ezik dangalaklarla uğraşır...
Özel Harekatçıya "Yolun sonu ölüm" dersin, başlar yolun sonuna doğru koşmaya...
Karakolcusu asayişçisi akşamki maç görevine sabahtan dikilir
İstirahattaki takviye diye evden çağrılır..
Bunları kimse bilmez, arabada gezen polisi görür herkes
Herşeye eyvallah..
Görev kutsaldır, lafımız yok, zorlanan yok
Demirden korkan trene binmez!
Polis olmak elbet şereftir, onurdur..
Tek derdimiz; Polisin dirisinin de ölüsü kadar rağbet görmesidir
Oysa polis Teşkilatındaki namussuz sayısı, diğer kurumlardaki namussuz sayısından daha fazla da değildir!
O yüzden kimse polise bel altından vuracak kadar alçaklaşmasın
Özgürlükler ülkesi Amerika'da polise, "Kanun Koruyucu" diyorlar
Çünkü onların işi, vatandaşın huzuru için "sadece kanunu korumaktır"
Bu yüzden de işlerini mükemmele yakın yaparlar
Bizde ise polis her işi yapar
Oysa her işi yapan adama vasıfsız eleman denir.
Polis, kağıt üzerinde memur olarak görünse de aslında yüksek riskli ağır işçidir
Ve Polis devlet demektir!
Polislik dizilerdeki abuk subuk senaryolara benzemez!
Sağa sola şirin görünmek için Teşkilatı itibarsızlaştırmaya da hiç kimsenin hakkı yoktur!
Polis mutlu ve güçlü olduğu sürece vatandaş da huzurlu olur
Temsili olarak, Gölbaşı'nda bombalanan pöh'leri, Beşiktas'taki çevikleri, Fethi'leri bir deftere yazıp cebimize koyduk
Herkes unutur biz unutmayız!
Unutanları da unutmayız!
Neyse...
Teşkilatımızı çok daha iyi şartlarda vatandaşa hizmet ederken görmek dileğiyle..
Bayramınız kutlu olsun !
Abidin Tekin'in kaleminden...
KUTLU OLSUN POLİSİME!
06 Nisan 2020 - 12:55
YORUMLAR