AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, ülkemizin değişmeyen ‘acı’ gerçeği deprem ve İzmir’de kentsel dönüşümün geleceğine ilişkin Mövenpick Otel’de basın toplantısı gerçekleştirdi.
Önemli açıklamalarda bulunan Nasır; İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde planlamanın bütün yetkilerinin olduğu, bakanlığa bağlı olmadan İzmir Büyükşehir belediyesinin 30 ilçeyi bölgesi ile birlikte bütüncül olarak planlayabileceğini vurguladı.
İşte AK Partili Nasır’ın açıklamalarından satır başları:İzmir'in birinci derecede gündem maddesi olması gereken deprem ve kentsel dönüşüm konusunu uzun yıllardır ısrarla takip ettiğini ve sorunların çözümü için İzmir milletvekili olarak Ankara'da da çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Necip Nasır, 10 Temmuz 2020 tarihinde TBMM'deki özel gündemli konuşmasına ilişkin görüntüleri de toplantıya katılan basın mensupları ile paylaştı.
Meclis konuşmasından sonra 28 Temmuz 2020'de AK Parti olarak TBMM deprem araştırması açılması için verdikleri önergeyi gösteren Nasır, TBMM meclis konuşmasından sonra, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile görüştüğünü ve İzmir'in deprem önceliği ve yapı stoğu hakkında kendisine bilgi aktardığını kaydetti.
Öte yandan Nasır, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 30 ilçeyi deprem konusunda bütüncül olarak planlanması gerektiğini vurgulayarak, "plan tadilatları da planlama kriterleri çağın gerekleri doğrultusunda ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılmalıdır" dedi.
30 İLÇEDE DE UYGULANMALI
Toplantıda, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu raporundan da önemli bölümler aktaran Necip Nasır, kentsel dönüşüm ve kentsel dönüşüm finansmanının giderek önem kazandığına dikkat çekti.
Nasır, konuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 45 il için yaptığı projeksiyon çalışmasında dönüştürülmesi gereken 6.7 milyon bağımsız birim için yaklaşık toplam 2.3 trilyon TL civarında bir kaynağa ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor diyerek söz konusu kaynağın büyüklüğü dolayısıyla Deprem Araştırma Komisyonu'nun finans oluşturulmasıyla ilgili bazı önerilerini paylaştı.
Necip Nasır, İzmir'de de kentsel dönüşüm ve dönüşüm finansmanın önem kazandığını hızlı bir şekilde dönüşümün başlatılması için İzmir'in ilçelerinin tamamında bölgesiyle ada bazında emsal artışlı bütüncül plan tadilatı yapılması gerektiğini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm yasasına karşı olduğunu dile getiren Nasır, İzmir için bir kentsel dönüşüm stratejik eylem planı hazırlması kararı alındığını aktaran Nasır, Bakanlığın hazırlayacağı çalışma sonucunda yerel yönetimler, STK'lar ve bakanlığın ortak bir çalıştay yaparak bir 'İzmir modeli' oluşturulması gerektiğini kararlaştıldığını ve bakanlığın çalışmayı başlattığını, belediye başkanlarıyla doğrudan görüşmelere başladıklarını fakat 30 Ekim depreminin yaşandığını ifade etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 30 ilçeyi bölgesiyle birlikte bütüncül olarak planlamasının yaşamsal bir zorunluluk ve kente karşı sorumluluk olduğunu hatırlatan Necip Nasır, “Plan tadilatları da planlama kriterleri çağın gerekleri doğrultusunda ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılmalıdır. 30 Ekim'de yaşanan deprem beklenen asıl İzmir depremi değildir. Allah korusun, İzmir'deki faal 13 fay hatlarından meydana gelecek bir depremin sonuçlarının vebali ile birlikte ihmal edenlerin de kendilerinin de İzmir'de yaşadığını dikkate almalılar. Bu konu siyaset üstü olarak elbirliğiyle hızlı bir şekilde çözülmelidir. Emsal artışıyla ada bazında plan tadilatıyla yapılacak düzenlemede bütün dinamikler hareketlenir ve kentsel dönüşüm hızlanır. Hükümetimiz yeni finans modelleri ile ucuz kredi imkanı yaratması için gerekli çalışmalarını sürdürmektedir” ifadesini kullandı.
EL BİRLİĞİYLE ÇÖZÜLMELİ
Nasır, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, 30 ilçeyi bütüncül olarak planlaması gerektiğini vurgulayarak deprem konusunun siyaset üstü bir konu olduğunu belirtti. Nasır, “Plan tadilatları da planlama kriterleri çağın gerekleri doğrultusunda ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılmalıdır. 30 Ekim'de yaşanan deprem beklenen asıl İzmir depremi değildir. Allah korusun, İzmir'deki faal 13 fay hatlarından meydana gelecek bir depremin sonuçlarının vebali ile birlikte ihmal edenlerin de kendilerinin de İzmir'de yaşadığını dikkate almalılar. Bu konu siyaset üstü olarak elbirliğiyle hızlı bir şekilde çözülmelidir. Emsal artışıyla ada bazında plan tadilatıyla yapılacak düzenlemede bütün dinamikler hareketlenir ve kentsel dönüşüm hızlanır. Hükümetimiz yeni finans modelleri ile ucuz kredi imkanı yaratması için gerekli çalışmalarını sürdürmektedir” dedi.
İZMİR İÇİN DEPREM KREDİSİ ANLAŞMASI YOK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in deprem sonrası Dünya bankasından alınması planlanan 330 milyon dolarlık krediye dair de konuşan Nasır, “Depremzedeler derneği nde gündeme gelen, Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ve Sn. Tunç Soyer'in Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandığını ancak Cumhurbaşkanı'nın onaylamadığına ilişkin iddialar var. Ben konuyla ilgili TBMM'de soru önergesi verdim. Soru önergesinin basına yansıması ile, Dünya Bankası Ülke Direktörü Auguste Tano Kouamen, 'İzmir Depremi sonrası Yeşil, Dayanıklı ve Kapsayıcı Acil Yeniden İnşa Projesi için henüz bir kredi anlaşması imzalanmamıştır' şeklinde açıklama yaptı. Yıllardır kentsel dönüşümde hiçbir çaba harcamayan sadece günü kurtarmaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi şimdi de deprem yaşanınca, sonucu belli olmayan, palyatif bir çözümle plan notları ile depremzedeleri ve kentsel dönüşüm için çözüm arayışında olan vatandaşları oyalıyor. Genel Başkanlarına bile krediyle ilgili yanlış açıklamalar yaptırarak vatandaşın duyguları üzerinden siyaset yapmanın çabası içindedirler. Trafik sıkışıklığının giderilmesi için, köprülü kavşakların yapılması ve Yeşildere yolunun genişletilmesi işini de 330 milyon dolarlık krediye dayandıran İzmir Büyükşehir Belediyesinin, hiçbir şey yapmamak için asılsız söylemlerde bulunduğu da açık şekilde anlaşılıyor. Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandı diyerek yalan söylenmesini anlayabilmek mümkün değil, Zaten bir belediyenin hazine garantili bir kredi alarak kafasına göre kullanması diye bir uygulama yoktur. Altyapı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'nün Dünya Bankasından 4 yıldır kredi talebi olduğu ancak henüz sonuçlanmadığını biliyoruz. Sonuçlansa bile gelecek krediyle ilgili amacına uygun şekilde illere göre Bakanlıkça kontrollü şekilde kullanılır ”
Yorumlar
Kalan Karakter: