Toplumun haber alma hakkının önemine değinen CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, halkın haber alma açlığı karşılanmadığında, kitleler sosyal medyadan duyduğu, gözüyle görmediği, inanmadığı şeylerin tekrarlanarak, halkı inanır hale getireceğini bunun da paniğe yol açacağını söyledi. Katıldığı bir televizyon programında konuşan Bayır, “ Doğru bilgi veren basın kuruluşlarına RTÜK’ü sopa olarak gösterip büyük para cezalarıyla televizyon kanallarını susturmayacaksınız. Bunu doğru bulmuyor, karşı çıkıyor ve şiddetle kınıyorum” dedi.
RORO UYARISI
Salgın ile ilgili şeffaf bilgi paylaşımı gibi, doğru devlet politikasını Almanya, İtalya ve ABD gibi ülkelerin uyguladığını belirten Bayır, “ Bu ülkelerde doğru açıklamalar doğrultusunda nerede karantina uygulanacağını, kaç hastası olduğu gibi bir çok bilgiyi açıklıyorlar. O bölgede yaşayan insanlar da tedbirlerini alıyorlar. Bizde ise 81 ilimizde ne yapıldı bilinmiyor. Çok ciddi hatalar yapıldı. Bu salgın başlamıştı ve insanların umreye gönderilmesi ayrı bir hataydı, döndükten sonra bunları kontrolsüz bir şekilde illerine gönderilmesi de ikinci bir hataydı” diye konuştu. İktidarın hata yapmaya devam ettiğini vurgulayan Bayır, Türkiye’nin ticarette ve ekonomide iki yakasının bir araya gelmediğini ileri sürdü. İtalya-Çeşme-İzmir roro seferlerinin devam ettiğine dikkat çeken Bayır, “ Burada riskli bir ölüm olayı gerçekleşti. Gümrük memurunda korona virüsü tespit edildi. İtalya’dan gelip giden şoförlerin sağlık kontrolleri doğru dürüst yapılmıyor. Bunlarla ilgili birçok konuyu meclis gündemine getirdik. Uyarılarımızı partizan bir tutumla görmemezlikten geliyor ve bildiklerini okuyorlar” eleştirisinde bulundu.
İZMİR’DE ÖLÜ SAYISI…
İzmir’de korona virüsünden ölen sayısının açıklanmadığını, bununla ile ilgili ciddi iddialar olduğunu ifade eden CHP’li Bayır, bazı ölüm vakalarının salgın sonucuna bağlanmadığını, ölen kişinin test sonucunun iki gün sonra pozitif çıktığını, ancak solunum yetmezliği veya zatürreden ex oldu gibi raporlarla gömüldüğünü ileri sürdü. Bilgi yanlışlığına vurgu yapan Bayır, gençlere seslenerek, “ İtalya’da ölenlerin yaş ortalamışının yüksek olduğu söyleniyor. Gençler sakın yaşınıza güvenmeyin. Özellikle karaciğer, akciğer, yüksek tansiyon ve koah hastalığı olan gençlerimiz sokaklarda elini kolunu sallayarak gezmesinler. Kendilerini izole etmelidirler” uyarısında bulundu.
AŞI ÜRETEN KURUMU KAPATTILAR
Sağlık Bakanı ve iktidarı aldıkları önlemler konusunda eleştirilerine devam eden Bayır, “Test varsa sonuç vardır. Siz hala bu kadar gün geçmesine rağmen 7 bin 500 test yapabiliyorsanız vahim bir durumla karşı karşıyayız demektir. Bakın Güney Kore’de günde 20 bin test yapılıyor. Test sayısının günde 15 binlere çıkarmamız gerekiyor” uyarısında bulundu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan Hıfzıssıhha enstitüsünün 2011 yılında AKP tarafından kapatıldığını, bu enstitünün o yıllarda kolera ve tifüs gibi aşıları ürettiğini hatırlatan Bayır, “ Bu salgınların aşılarını üreten bir kurumu kapattınız. Şimdi bugün bakıyoruz bugün bunun aşısını Almanya’mı, ABD’mi, Çin mi bulacak? Nasıl getireceğiz, bir sene sonra mı gelecek? diye bakıyorlar. Tıpkı kuş gribinde olduğu gibi, salgın bitti 20 bin aşı satın aldık ve aşılar depolarda çürüdü.
Salgının dünyaya ve Türkiye’ye büyük bir maliyeti olacağı öngörüsünü paylaşan Bayır, virüsün yapay bir üretim olduğu görüşüne dikkat çekti. CHP’nin 13 maddelik çözüm önerilerini sıralayan Bayır, hükümetin fırsatçılık anlayışının ortaya koyduğu ihmallerden dolayı endişeli olduğunu söyledi.
