Reklam

BENCİL BİR YAPIM HİÇ OLMADI

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Turgay, oturduğu koltuğu sadece bir hizmet makamı olarak gördüğünü dile getirerek, Karşıyaka ve İzmir’e olan hizmet aşkını anlattı

BENCİL BİR YAPIM HİÇ OLMADI

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Turgay, oturduğu koltuğu sadece bir hizmet makamı olarak gördüğünü dile getirerek, Karşıyaka ve İzmir’e olan hizmet aşkını anlattı

BENCİL BİR YAPIM HİÇ OLMADI
13 Kasım 2019 - 09:12

Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Turgay’ı makamında ziyaret ederek, göreve geldiği günden bu güne kadar Karşıyaka Belediyesi’nde nasıl bir çalışma sergilediği yönünde görüşlerini aldı.
Göreve geldiğinde belediyenin şirketleri ile birlikte yaklaşık 320 milyonluk bir borç devraldığını ve yapılan incelemeler sonrasında bazı sözleşmeleri iptal edip bazılarını da revize ederek gereksiz harcalamaların tamamını kesmek için çabaladığını söyleyen Başkan Turgay, 30 tane müdürün 28 tanesi başkan yardımcılıklarının da 2’si değiştiğini ve yeni bir ekiple Karşıyaka’ya hizmet etmeye başladıklarını vurguladı.
Doktorluk görevini yaparken olan yaşantısını Belediye Başkanlığı neden bıraktığı yönündeki soruya da içtenlikle cevap veren Başkan Turgay, “İnsanın yaşam felsefesi vardır. Ben mümkün olduğunca konforlu bir yaşam yaşayacağım hayatın tadını çıkaracağım ve ömrümün sonuna geldiğinde çekip gideceğim diyebilirsiniz, bu bir tercihtir. Ama benim hayatım boyunca tercihim kendim için yaşayayım ama başka insanlar içinde bir şeyler yapayım. Dünya içinde bir şey yapayım. Hepimiz bir bütünün parçasıyız ve bütünden kopup bütüne saygısızlık yaparsak o zaman dünyayı yok ederiz. Benim bu şekilde bencil bir yapım hiç olmadı ve bu düşüncesi onursuz görüp kabul edemedim. Ondan dolayı bu mücadele yolunu seçiyorum” ifadelerine yer verdi.
Salih Erkek: Başkanım öncelikle başkanlık göreviniz hayırlısı olsun. Hakkınızda hayırlısı neyse onların olması dileğiyle. Siz çok çok iyi bir plastik cerrahi doktorusunuz. Sonrasında birden bire Karşıyaka Belediye Başkan adayı oldunuz ve herkes şaşırdı. Bende Karşıyaka’da ikamet ediyorum. Kimdir bu Cemil Turgay derken başkan oldunuz. Bu süreci anlatır mısınız?
Cemil Turgay: Ben zaten parti üyesiydim. Partinin bir çok kademisin de ve Karşıyaka’ da da İlçe Başkan Yardımcılığı yapmıştım. O dönemde parti ile ilgili düşünce ve çabalarım biliniyordu. İlkesel olarak partiye mutfağında yardımcı olayım ve Türkiye’nin sorunlarıyla siyasi yollarla mücadele edilmesi lazım ve ancak o şekilde çözüme ulaşılır bende katkıda bulanayım istemiştim. Daha önceden de pek çok STK ve meslek odası çalışmalarında hem amacım Türkiye’de önümüze çıkan sorunlarla veya Türkiye’nin daha iyi bir ülke olmasına engel olunan konularla bir şeyler yapmak istemiştim. Kendi ülkemize ve sahip çıkma anlamında siyasetle de ilgileniyordum. İlçe başkanı ile yaşadığımız sorunlar nedeniyle görevimden de istifa etmiştim ve sadece takip ediyordum. Yerel yönetimler konuşulduğunda beni tanıyan bazı partili büyüklerim Karşıyaka’ya adaylık düşünüp düşünmediğimi sorduklarında ben o an için düşünmediğimi söylemiştim. Fakat sonrasında zaman içerisinde Tunç Bey’le de bağlantılı olarak bu görev için gerçekten yararlı olabileceğim yönünde yaygın bir düşünce olduğum söylendi. Ciddi olarak teklifi görünce de kendimle de hesaplaşıp şehrim ve ülkem adına neden yapmayayım dedim ve böyle bir karar verdim. Benim için de biraz hesaplanmamış bir durum oldu. Böyle bir hedefim ve hayalim de yoktu ama Karşıyaka ile İzmir’i çok gerçekten seviyorum. Buralarda böyle bir görev üstlenmek gerçekten çok onurlu bir iş. Bu insanın hayatı boyunca karşısına çıkabilecek nadir fırsatlardan bir tanesi. Bazı insanlar ün şan şöhret için bu görevi isteyebilir ama ben sadece sorunları çözme gücünü elinde bulunduran makam olarak görüyorum. O anlamda çalışma duygusuyla bu göreve aday oldum ve buralara kadar geldik.

Salih ERKEK: Sevgili başkanım doktorluk görevinizi bıraktınız. Doktorların da bilindiği üzere yüksek bir geliri var. Zamanları da oldukça var. Belediye Başkanı olduktan sonra 1 saatlik boşluk bile bulmakta zorlanıyorsunuz. Belediye Başkanı olduktan sonra hiç doktorluğu arar hale geldiniz mi? Geri dönmeyi düşündünüz mü?
Cemil TURGAY: Doktorluğa geri dönmeyi düşünmüyorum. Bu yolda hizmet edebildiğim sürece hizmet etmek istiyorum. Bu artık 5 senemi olur 20 senemi olur bilemiyorum. Ne kadar katkım olabilirse ne kadar başarılı olabilirsem o kadar devam etmek istiyorum. Seçim çalışmaları sürecimde de hep söylediğim gibi bu konuda içim çok rahat. ‘Eğer başarılı olmazsam tekrar aday olmayacağım, tekrar böyle bir göreve talip olmam’. O yüzden başarılı olmak zorundayım. Başarılı olursam ve bana yeniden bu görev verilirse onurla devam ederim. Fakat doktorluğa tekrar geri dönmek istemem.
Salih ERKEK: Hastalarınız sizi arıyor mu?
Cemil TURGAY: Hastalarım ilk başlarda çok fazla arıyorlardı. Şuanda da tek tük arayanlar var. Çok fazla da ‘Niye bıraktınız bu işi’ diyen oldu. Gerçekten meslekte tam zirve noktası denilen bir yerde bıraktım. Hastalarımdan özür diliyorum bu durum onlara yönelik bir şey değil ama benim hayatımda ve kişiliğimde böyle bir taraf da var. Sadece doktorluk değil ülkeme duyduğum sevgi nedeniyle siyaset yoluyla hizmet etme duygusu var. Burada insan için çok daha fazla bir şeyler yapabiliyorum. Yani siyasetin ya da belediye başkanlığının bir güzel yanı da bu. Çok daha fazla insana çözüm üretebiliyorsunuz. Ameliyat yapıyorsunuz ve bir takım insanların memnuniyetini sağlıyorsunuz ama burada da çok daha fazla insanı memnun ediyorsunuz. Burada da başarılı olabilirsem insanlar ‘evet doktorluğu bırakmakta haklıymışsın’ da diyebilecek. O yüzden de benim amacım da başarılı olmak.

Salih ERKEK: Anladığım kadarıyla başkanım sizin amacınız tam anlamıyla halka hizmet etmek.
Cemil TURGAY: Halk derken şunu anlatmaya çalışıyorum. Ben bu ülkenin taşına, toprağına, denizindeki balığına, ağacına, sokaktaki hayvanına da hizmet etmek olarak görüyorum bu işi. Yani amacımız iyi bir şeylerin olması ve kimsenin kendini yalnız hissetmemesi. Kendini yalnız ya da mazlum hisseden insanlara sahip çıkılması. Bu ülkede hayatım boyunca gördüğüm yanlışlara karşı etkin bir mücadele verilmesi. Buralarda varım ve sorumluluğu bir ölçüde üzerime alıp bunun mücadelesinde aktif olarak bulunacağım. İnsanın yaşam felsefesi vardır. Ben mümkün olduğunda konforlu bir yaşam yaşayacağım hayatın tadını çıkaracağım ve ömrümün sonuna geldiğinde çekip gideceğim diyebilirsiniz, bu bir tercihtir. Ama benim hayatım boyunca tercihim kendim için yaşayayım ama başka insanlar içinde bir şeyler yapayım. Dünya içinde bir şey yapayım. Hepimiz bir bütünün parçasıyız ve bütünden kopup bütüne saygısızlık yaparsak o zaman dünyayı yok ederiz. Benim bu şekilde bencil bir yapım hiç olmadı ve bu düşüncesi onursuz görüp kabul edemedim. Ondan dolayı bu mücadele yolunu seçiyorum.
Salih ERKEK: Karşıyaka Çarşı’sı için defalarca yazdık, çizdik. Hüseyin Mutlu Akpınar’ın çalışmalarını gündeme getirdik. Karşıyaka’ya hiçbir katkısının olmadığını belirttik. Şahsen bildiğim bir tek Karşıyaka’ya Anıt’ı yaptı. O anıtın da ne kadar şaibeli yapıldığı ortada. Siz göreve geldikten sonra Karşıyaka Çarşının içerisinde esnaflara yönelik bir düzenleme yaptınız. Fakat önümüz kış ayı. Özellikle bordür taşları ile ilgili ne zaman bir çalışma yapmayı düşünüyorsunuz?
Cemil Turgay: Bizim Karşıyaka Çarşısı’nın bütünüyle ilgili bir proje yapalım ve proje yapıldıktan sonra aşama aşama hayata geçirelim. En öncelikli görüneni biran önce hayata geçirelim diğerlerini parça parça yapalım diye bir düşüncemiz var. Bununla ilgili olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ile bir protokol imzaladık. Onlar şuan bir analiz yapıyorlar. Sonuçta bir rapor hazırlayacaklar ve o rapora göre belki bir çarşı projesi yarışması açacağız belki de kendimiz proje yapacağız. O çerçevede ne yapacaksak belli bir plan dahilinde yapacağız. Şuan için o çalışmanın bitmesi ve proje hazırlama sürecine geçmeyi planlıyoruz. Çarşıda zemin problemi dışında bir çok problem var. Bunların hepsine bütün bir proje yapıp aşama aşama yapılması için uğraşacağız.

Salih ERKEK: Geçtiğimiz günlerde köşe yazarımız Abidin Tekin bir zabıtanın vatandaşa sert davranmasını dile getirdiği bir konu vardı. Kaldırımları tamamen esnaf zapt etmişler. Hem Abidin Bey’e hemde zabıtaya hak veriyorum. Karşıyaka’da ki kaldırımlarda ciddi bir kaldırım işgali var. Bu kötü görüntülerle ilgili neler söylemek istersiniz?
Cemil Turgay: Ben adaylık sürecinden beri insanlarımızın kaldırım işgalleriyle ilgili çok yoğun şikayetleri var ve çok haklılar. Bende zaman şikayet ediyorum. Fakat şöyle bir şey var. Bu sorun kısa bir sürede oluşmuş bir sorun değil. Uzun yıllardır olan ve gittikçe de dozu artmış bir sorun. Geçenlerde Ankara’ya gittiğimde Sakarya Caddesi’nde ben 1993-1995 yılları arasında Ankara Numune Hastanesi’nde çalıştım. O zaman oradaki dönercilerden döner yiyordum ve Ankara’ya birkaç ay önce gittiğimde dönercilerin hepsinin dışarıya doğru çıktıklarını ve bölgeyi kapladığını gördüm. Anlıyorsunuz ki benzer sorun tüm şehirlerde ve İzmir’in de her yerinde görüyoruz. Adım adım ve gıdım gıdım işin ilerleyişini görüyoruz. Bizde esnafın kendini konumlandırmasıyla ilgili geleneksel diyebileceğimiz kültürel bir sorun var. Herhangi birisi bir yerde dükkan açtığı zaman onun önündeki alanın bir kısmını kendine aitmiş gibi görüyor. Böyle bir kültür var. Bu sadece bir alanda olsa mücadele etmesi kolay olur. Bu bütün kentte böyle olunca şöyle bir şekle dönüşüyor. ‘Bana bunu yapıyorsunuz ama oradaki duruyor diyor’ Emsal gösteriyor. Bu çalışma tüm şehirde hatta tüm ülkede yapılmalı. Gerçekten devletin net bir iradesi ortaya koyulmalı. Sadece Karşıyaka’da bu yönde bir baskı uygulayacak olursak bu sanki özel olarak onlara bir kastımız varmış gibi algılanır. İlk göreve başladığımız zaman burada barlar sokağı olarak bilenen yerde katı bir uygulama gerçekleştirdik. Anında kıyamet koptu. Bütün gazetelerde haber oldu, sosyal medyada paylaşımlar yapıldı, esnaf inanılmaz bir şekilde şikayet etti, İzmir Ticaret Odası’na, Valiliğe şikayetler yapıldı. Hiç kimse bunları görmedi. Bana telefonlar ve kamuoyu baskısı yapıldı. ‘Biz buraya bu masaları koymazsak öncelikle müşterilerimiz bunları talep ediyor dolayısıyla müşteri memnuniyetsizliği yaşar ve esnaf olarak yaşayamayız iflas ederiz’ dendi. Sonrasında belli bir ölçüde izin vermek zorunda kaldık ve bu işe bir kural getirerek yapmamız gerekti. Benzer bir uygulamayı arabacılar sokağında yaptık. Yavaş yavaş şuan düzenleme getirerek bunu yapıyoruz. İnsanların hiçbir şey yapmıyorsunuz demesini kabul etmiyorum. Hiçbir şey yapmıyoruz değil yapıyoruz. Yaparken insanların işlerini bozmamaya çalışıyoruz. Bu düzenlemeyi kimseyle kavga etmeden sıkıntı yaratmadan yapmaya çalışıyoruz. Yine altını çiziyorum bu sadece Karşıyaka’da veya İzmir’de değil bu tüm Türkiye’de olan bir sorun.
Salih ERKEK: Başkanım belediyeye geldiniz ve makamınıza oturdunuz. Borç açığınız ne kadar?
Cemil TURGAY: Yani belediyenin kendine ait borcu 220 milyon TL civarındaydı. Fakat belediyenin şirketleri var ve şirketlerin borçları ile birlikte 320 milyon TL civarında bir borcu vardı biz görevi devraldığımızda.
Salih ERKEK: Bu borç nasıl olmuş hiç araştırmasına girdiniz mi? Müdürlerinizle bir masaya oturup bunun tartışmasını ve görüş alışverişini yaptınız mı?
Cemil TURGAY: Benden önce müdürlerimizin pek çoğu ile yollarımızı ayırdık. Onların görev yerlerini değiştirdik. 30 tane müdürün 28 tanesi başkan yardımcılıklarının da 2’si değişti. Yeni atmalar yaptık. Yeni bir kadro ile çalışıyoruz desek yeridir. Eski idari sorumlu kişilere bunu sorduğumuzda genellikle net bir cevap verilemiyordu. Daha doğrusu insanlar bunun farkında değilmiş böyle bir şeyler kötüye giderken çok farkında değilmiş gibi konuşuyorlardı. Ben onlara nasıl bunu soracağımı bilemedim. ‘Biz başkanın dediğini yaptık’, ’Biz emredileni yaptık’ gibi cevaplarla karşılaştık. Altında ne kadar imzaları da olsa sanki bu kararlar daha üst seviyelerde verilmiş ve onlar kararları sadece uygulamış gibi yaklaşıldı. Fakat işin hesap kitap işi yapılmamış. Yani bugün bir para harcıyoruz yarın ne olacak bunu çok hesaplayamamışlar. Neden böyle olduğunu bilmiyorum ama biraz borçlandığımız zaman bu paranın yarın nasıl ödeneceğini bilmek lazım. Bu konuda bir eksik var gibi görülüyor.
Salih ERKEK: Fakat bakıldığında ortada yapılan bir işte yok. Bunun nereye gittiği yönünde inanıyorum ki bir çalışma da yapıyorsunuzdur.
Cemil TUGAY: Geçmiş dönemin harcamalarıyla ilgili özel bir araştırma ve sorgulamamız yok. Fakat benim göreve geldiğimden itibaren mevcut sözleşmeleri gözden geçirdim. Bazılarını iptal ettik, bazılarını revize ettik. Halen bu anlamda yenilenen birçok çalışma var. Gereksiz görünen harcamaların birçoğunu kıstık. Gereksiz gördüğümüz araç kiralamaları vardı mesela onların hepsini sonlandırdık. Sonrasında bazı alımlarla ilgili süreçleri revize ettik. Hatta bazı faturaları iptal bile ettik. Bunlar da oldu. Ama sonuç itibariyle ben kendi başladığım günden itibaren ki kısmın sorumluluğunu aldığım için o günden itibaren herhangi bir hatalı karar verilmemesi ve gereksiz harcama yapılmaması bir alımın satımın normal değerinin üzerinde yapılmaması için çaba gösteriyorum.
Salih ERKEK: Başkanım kolaylıklar diliyorum. Karşıyaka stadyumu ne alemde?
Cemil TURGAY: Karşıyaka stadıyla ilgili olarak AKP İl Başkanı Kerem Ali Sürekli önümüzdeki yıl ihaleye çıkacağının ve yapılacağını söylüyor. Eğer öyle olursa büyük bir memnuniyetle karşılayacağız. Eğer yapmazlarsa da eğer uygun görürlerse o alanı bize iade etsinler ondan sonra biz yapmanın yoluna bakalım. Karşıyakalılara benim sözüm var. Karşıyaka’ya bir stat yapacağız eğer yapılmazsa.
Salih ERKEK: Bu anlamda eski Başbakan Binali Yıldırım’ın da bir sözü vardı. Kendisiyle hiç görüştünüz mü?
Cemil TURGAY: Kendisini bir hayır sevirin yaptırdığı okul açılışında uzaktan gördüm. Kendisiyle hiç konuşma şansımız olmadı. Oldukça kalabalık bir devlet erkanı ile gelmişti. Bu konuda kendisinin muhattap olduğunu düşünmüyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile onların yetkilendirdiği TOKİ ve daha üst düzeyde bir yetkili arıyorsak Sayın Cumhurbaşkanımız. Yani onlarla muhattap olmak daha doğru olur. Karşıyaka Spor Kulubü bu kişi ve kurumlarla bağlantı kuruyor. Bana ihtiyaç duyulan bir şey varsa ben her zaman hazırım. Kendilerine de söyledim. Belediye adına da konuşmaya hazırım. Şuana kadar bir yere davet edilmedim. Özel bir konuşma yapmam gereken bir yer olursa da bunu tabii ki yapacağım. Ama şuan için yok. Bana söylenen yakında stadyumun ihalesinin yapılacağı. Bu konunun siyasete alet edilmemesi en doğrusu ve bu anlamda Kerem Ali Sürekli ile de ortak bir düşüncemiz var. Bu konuda bana soru sorulmadıkça özel olarak bir açıklama yapmam ve kesinlikle hiçbir şekilde konuşmuyorum.
Salih ERKEK: Karşıyaka da uzun süredir atıl durumda bulunan köşkler var. Bu köşklerle ilgili bir çalışmanız var mı?
Cemil TURGAY: Karşıyaka’daki bütün eski evlere ve köşklere biz talibiz. İşletmelerini almak istiyoruz. Bunların öncelikle tadilatlarını yapacağız ve çoğunu küçük müze ile anı evleri olarak düzenleyeceğiz. Turistik mekanlar olmasını istiyoruz. Bir kâr amacı da burada gütmek istemiyoruz. Bununla ilgili bir çalışma yapan bir grup arkadaşımız var. Genel olarak bugüne kadar etkili bir çalışma yapılmamış ama ben sahip olduğumuz ne varsa buna sahip çıkalım ve koruyalım istiyorum.
Salih ERKEK: Başkanım sizlerin çok iyi niyetli olduğunuzu görüyorum. İnşallah sağlığınız ve bahtınız açık olur. Çocuklarınızla birlikte inşallah hep mutlu olursunuz. Son olarak neler söylemek istersiniz?
Cemil TURGAY: Bana en çok sorulan soru işin gücün vardı mesleğin vardı iyi kazanıyordun niye bıraktın siyasete girdin diye soruluyor. Ben tam tersini sormak istiyorum insanlara, ‘Tamam işiniz gücünüz güzel, her şey yolunda çok güzel kazanıyorsunuz da neden ülkenizle ve insanlarınızla’ diye sormak istiyorum. Bu sorunun muhattabı olarak her kim kendi üzerine alıyorsa.

YORUMLAR

  • 0 Yorum