Reklam

Büyükşehir Meclisi’nde ‘Levent Marina’ krizi!

Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen Levent Marina'nın kullanım hakkı ihalesinin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kazanılması İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde tartışma konusu oldu. AK Partili Hüsnü Boztepe, Levent Marina'nın kiralanması için talimat verildiğini öne sürerken, Cumhuriyet Halk Partili Meclis Üyeleri, Boztepe’nin iddialarını kesin bir dille reddetti.

Büyükşehir Meclisi’nde ‘Levent Marina’ krizi!

Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen Levent Marina'nın kullanım hakkı ihalesinin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kazanılması İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde tartışma konusu oldu. AK Partili Hüsnü Boztepe, Levent Marina'nın kiralanması için talimat verildiğini öne sürerken, Cumhuriyet Halk Partili Meclis Üyeleri, Boztepe’nin iddialarını kesin bir dille reddetti.

Büyükşehir Meclisi’nde ‘Levent Marina’ krizi!
18 Eylül 2021 - 08:59

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı olağan Meclisi'nin 3'ncü oturumu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi ev sahipliği yaptı.
Tartışmalı geçen Meclis oturumunun gündeminde ise Levent Marina ve Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı tartışmaları yer aldı.
MISIRLI: SİYASİ PROTOKOL GİBİ ALGILANIYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV) arasında imzalanması planlanan ve imzalanması için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yetki verilmesi maddesi Hukuk – Plan ve Bütçe Komisyonlarından oyçokluğunda meclis gündemine gönderilmişti. AK Parti Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, ilgili gündem maddesinin görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada söz konusu vakfın siyasi bir vakıf olduğu yönünde bir eleştiri getirerek şunları söyledi:

"Bugün yapacağımız protokolde şu geçiyor, apaydın bir gelecek ve yeni toplumda aynı siyaset diye geçiyor. Biz 14'ncü maddeye göre kültür sanat spor gibi konularda işbirliği yaparız ya da yaptırırız. Ancak buna baktığımızda sanat, kültür spor neresinde… İzmir'e hizmet edecek bir çaba dışında tamamen bir siyasi bir protokol gibi algılanıyor. Cemaatlerden bir tanesi gelip böyle protokol yapmak istese bu kabul edilmeyecek. Bu konuyla ilgili vakfın yapılanmasını içine baktığınızda tamamen partinizin içindeki kişilerden oluşan ve partili belediyeleriniz ile protokol imzalanmış. Vakfın asıla amacına baktığınızda eğitim gibi konularda hiçbir çalışmasını göremiyoruz. Burada hareketle CHP'li yöneticileri ve belediyeleri ile bütünleşmiş vakıf öğrenci kardeşlerimize burç verisinde nasıl ideolojik davranmayacağı konusunda tereddüdümüz oldu bu nedenle oy çokluğu yaptık."
ÇAMUR: VAKIF CEMAATLER İLE İLİŞKİLENDİRİLEMEZ
AK Parti Meclis Üyesi Mısırlı'nın iddialarına CHP'li Meclis Üyesi Gamze Gül Çamur cevap verdi. Çamur, vakfın kimler kurulduğundan çok amacının önemli olduğunu belirterek, “Bu vakfın amacı, yurt dışında bilimsel ve kültürel araştırmalar ile ülkemizi tanıtmak. Türkiye karşıtı lobileri önlemek ve kültürel çalışmalar ile bunları engellemek. Türkiye'nin doğru olarak tanıtılmasına yardımcı olmak. Burada bir sıkıntı var mı? Vakıfın bizim görüşümüze göre, ki zaten amaçlarını okuyan bir insan cemaatler ile ilişkilendirilmez bile. Bilimsel ve kültürel esaslara dayalı bir derneğin amacının bu olması tabii ki bizim için protokol imzalamak için yetmiyor. Vakfın vergi geçmişe baktık. Vakıf 2002 yılında vergi muafiyeti almış. Vergi muafiyeti verilen vakıflar kamu yararına çalışıyor demektir. Biz CHP grubu olarak bir derneğini üyesinin hangi siyasi görüşte olduğunu önemsemedik. Eğer biz bunu önemseseydik bazı dernek ve vakıflardan AK Parti ve diğer partilerden yönetim kurulu üyeleri vardı bunu göz önünde bulundurur ve iş birliği yapmazdık. Bu konunu böyle manüpile edilmesini doğru bulmuyoruz" dedi.

BOZTEPE: ÇALIŞTAY YAPILACAKSA HERKES KENDİ CEBİNDEN KATKI KOYSUN
Çamur’dan sonra söz alan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe ise “Bir çalışma yapacaklar yapsınlar. Bir zahmet o çalıştayı yaparken 600 kişi gelecek yiyecek içecek ve parasını biz vereceğiz. Neden biz verelim? Eğer ben böyle bir çalışma yapsam parasını cebimden veririm. Hani katkı koyacaktı bu kente? Ben yıllardır siyasetin içindeyim. Bir yere gittiğimde bunun parasını ben kendim karşılarım. Bu yanlış. Bu çalıştay yapılacaksa katılımcıların hepsi kendi cebinden katkı koysun ve belediyemize yük yüklemesinler”
CHP’Lİ YILDIZ’DAN 15 TEMMUZ ÖRNEĞİ
CHP'li Meclis Üyesi Özkan Yıldız, ise AK Partili üyelerin eleştirilerine geçmişte FETÖ tarafından desteklenen vakıfları hatırlatarak cevap verdi. Yıldız, "Türkiye'deki vakıflar ne kadar sivil ve siyaset dışı. 15 Temmuz’u hepimiz yaşadık. Bu hangi vakıflardan geldi. TUSKOM vardı… Bunlar Fetullah Gülen tarafından kurulan ve desteklenen vakıflardı. ENSAR vakfı, Maarif Vakfı… Bunlara destek verilmesinin ideolojik bir tarafı yok mu? Vakıf ve derneklerin Osmanlı'dan beri gelen ayrışmanın vakıflar ve STK'lara da birikmesi" dedi.

HIZAL: KAĞIT ÜZERİNDEKİ VARLIĞININ BİR ÖNEMİ YOK
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, ise vakfa yardım yapılması konusunda tartışma yürütmediklerinin altını çizerek, daha çok kavramsal sorunların bulunduğunu dile getirdi. Hızal, “Ben vakıf ile ilgili araştırma yaptığımda ilk web sitesine baktım. Henüz web sitesi faaliyet geçmemiş bir vakıftan bahsediyoruz. Türkiye'nin uluslararası menfaatini geliştirmek için ne yapmış bilmiyoruz. Vakıf yöneticisi en azından çıkıp anlatabilirdi. Bu mesele bu kadar basit değil. Buna bu kadar basit yaklaşırsanız. CHP'li arkadaşlarımızı bugüne kadar ortaya koyduğu bütün savları elinin tersi ile itmiş olurlar. Meseleye sadece vakfın vergi muafiyeti kazanmış olması, yöneticilerinin şunların olması amaçlarının, kağıt üzerindeki varlığın bir önemi yok. Biz 145 milyonluk borçlanmayı konuşurken bir şey söylemiştim. Bu örnekleri verirken onların karşılığındaki rakamlar aman aman rakamlar değildi. İBB bütçesi içinde küçük rakamları. Ancak bunlar alt alta koyduğunuzda İBB çok büyük bütçeleri yönetirken ekonomik anlamda bu tarz altını üstünü bilmediğimiz faaliyetlerden dolayı sıkıntıya girer" şeklinde konuştu.
KÖKKILINÇ: VAKFA GÜVENMEMEK İÇİN BİR NEDENİMİZ YOK
CHP Grup Sözcüsü Kökkılınç ise vakfın Bakanlar Kurulu’nun onay verdiği bir vakıf olduğunu altını çizerek Hızal’a şu cevabı verdi:
“Bakanlar Kurulu’nun verdiği yetkiye dayanarak bir yerel yönetimin güvenmemiş için asıl bir gerekçe var. Belediye’nin 75'inci maddesi sunu der, ‘Kamu yararı varsa valilik onayına ihtiyaç duyulmazsa STK'lar ile doğrudan protokol yapılabilir. Böyle bir kamu yararı yoksa, meclis kararı alınması yetmez, valiliğin onay vermesi gerekir.’ Vakfa güvenmemek için bir nedenimiz yok. Web sitesi kapalı ancak vakfın faaliyet göstermesi için illa bu şart mıdır? Vakfa baktım ben, yönetim kurulu üyelerine. En çok dikkatimi çeken Onur Üyesi Nükhet Hotar. Neler yaptığını öğrenemedik dediler ben buldum. Ege’nin iki yakasında dostluk konserleri yapmışlar. Sorumlu çocukların rehabilite projesinde çalışmışlar, okuma yazma projeleri gerçekleştirmişler. Temsil ve ağırlama giderler, belediye olarak bazı yükümlülükleriniz var. Diğer vakıflara ne yaptıysak buna da aynı yaklaşım ile yaklaşıyoruz"

“İZDENİZ’E NEŞTER ATILMASI GEREKİYOR”
Meclis’teki bir başka tartışma konusu ise İZDENİZ’e 55 milyon TL’lik bütçe aktarılması yönündeki önergeydi. Önerge hakkında konuşan AK Partili Erhan Çalışkan, “55 milyonluk zarar etmiş bir şirketi 10 dakika konuşarak çekiyoruz. Yönetim böyle takdir etmiş, indirdik, kaldırdık ama çözüm önerilerini konuşmuyoruz. Eğer çözüm istiyorsak, İZDENİZ’e neşter atılması gerekiyor. Önümüzdeki 10 yılları için vizyonel olarak tartışmalıyız. Şirketlerle ilgili ne soruyorsak, ticari kanuna kalıyor. Gizli bilgi denilip, verilmiyor. ESHOT, bununla ilgili hazırlık yapıyor, belediye meclisini önemsiyor. Zaman harcayıp, gelip anlatıyor. Bu parayı vermeseniz, bilet bu kadar olur diyor. Biz bu taleplerimizi daha önce de ilettik. Bunların detaylı bir şekilde konuşulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“BÜTÜN GİDERLER KALEM KALEM YAZIYOR”
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek, ise komisyon olarak söz konusu önergenin konuşulduğu sırada yaşananları şu cümlelerle anlattı:
“Komisyon olarak biz bu önergeyi konuşurken, şirketler birimimizden arkadaşımız geldi, bilgilendirme yaptı. Yeterli bilgi almadık, diye bir sonraki toplantıya aktardık. Orada da ilgili bilgileri İZDENİZ’de finansman müdürümüz bize gönderdi, bende komisyonumuzun whatsapp grubumuzda şeffaf bir şekilde paylaştım. Orada bütün giderler kalem kalem yazıyor, personel giderleri de yatırım giderleri de yazıyor. Borçlarla ilgili de birkaç söz söylemek istiyorum; ülkemizin şu an en büyük sorunu enflasyon. Bu ülkenin ekonomisinin kötü gidişinin sorumlusu mevcut iktidar. Vergi veriyoruz ama o vergiler vatandaşa dönüyor mu? Yollar, köprüler, vatandaşımızdan çıkan vergilerle ödeme garantili bazı şirketlere veriliyor. Elektrik, doğalgaz olarak dönüyor mu? Önümüz kış, her ayda elektriğe, doğalgaza zam geliyor. Biz İZDENİZ’de yaptığımız borçlanmayı neden yapıyoruz? Pandemi sürecini hep beraber yaşadık, bunu defalarca söyledik. Cumhurbaşkanı da bunu defalarca söylüyor; fahiş fiyatların önüne geçemiyoruz. Hatta daha bugün bir karar alınarak, Ticaret Bakanlığı tarafından fiyatları dengelemeye dair bir komisyon kuruldu. Biz bu borçlanmaları niye yapıyoruz? İzmir halkına yatırım yapmak amaçlı yapıyoruz.
“İZBETON KARI 12 MİLYON TL”
Sözüpek ayrıca Büyükşehir’in bazı şirketlerinin zarar ettiği şeklindeki iddiaların doğru olmadığını vurgulayarak, “İZBETON firmasının zarar ettiğini yine söylediler. Daha önce de anlatmıştım; İZBETON’un kar ettiğini söylemiştim. İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) bugün şirketlere ödüllendirme yazıları çıktı. Yalan beyanlarda bulunan arkadaşlar için tekrar söylüyorum; İZBETON’un 2020 yılı karı 12 milyon 69 bin TL. Bununla ilgili İZTO takdir belgesi vermiştir. Bunu yalan beyanlarda bulunan arkadaşlara ve basın mensuplarına sunmak istiyorum. Bizim belediye şirketimizin zarar etmediğini, kar ettiğini tüm İzmirli vatandaşlarımız görsün” dedi.”
HIZAL: YALAN ARIYORSANIZ, SOYER’İN AÇIKLAMALARINI TAKİP EDİN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Levent Marina ile ilgili yaptığı bir açıklamayı mecliste okuyan AK Partili Hızal, “Levent Marina’yı kiralamışlar. Gemiler için çekçek ve onarım yapılması için kiralamışlar ama kullanamıyorlar. Ama şık bir restoran yapmışlar. Bu beyan doğrultusunda İZDENİZ’e ait arabalı vapurlar bu marinaya girebiliyor mu? Teknik olarak giremiyor. Büyükşehir’den ne kadar aktarım yapıldığını, fatura alınmaması için baskılar kurulduğunu, hak edişlerin yapılmadığını siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. Levent Marina’yı kiralamışlar, gemiler için kullanamıyorlar. Ama şık bir restoran yapmışlar, olabilir. İBB Başkanı böyle bir beyanda bulunuyorsa ortada bir ciddi bir yalan var demektir. İfade bu, gerçek gemiler giremiyor. Fırtınada gemileri açığa çekiyorsunuz, birbirine çarpıp zarara görüyor. İBB Başkanı’nın böyle bir ifadesi olmaz. O marina kiralandığında Başkan’a yetkililer tarafından bilgi vermediler mi? Problem orda mı, yoksa sayın Başkan’da mı, bence muhtemelen Sayın Başkan’da. Siz Yalan arıyorsanız, Tunç Soyer’in basın açıklamalarını takip edin” dedi.
KÖKKILINÇ’TAN HIZAL’A YANIT
Hızal’a yanıt veren Kökkılınç, ise yerin tamamının çekek yeri olduğunu söylerken, “İBB ve İZDENİZ’in kullanımında olan gemiler için Ulaştırma Bakanlığı bir yeri gösteremediği için İzmir Büyükşehir Belediyesi çok büyük sıkıntı yaşandı. Henüz yeni bir proje. Arkadaşlarımız İnciraltı’nda bulunan engelliler kafesinden Üçkuyular İskele’ye kadar yürürseler çekçek yeri de görürler” diye konuştu.
BOZTEPE’DEN ‘TALİMAT VERİLDİ’ İDDİASI
Levent Marina için iddialarda bulunan AK Partili Boztepe, “İhalesi’ne bizzat Genel Sekreter katıldı. Başkası ne kadar verse daha fazlası verilecekti. Bura alınacaktı. Çünkü birileri talimat verilmiş, ‘ne olursa olsun alın’ diye” Karşıyaka Belediyesi’nin ambulans olarak kullandığı bir yat vardı. Geçenlerde duydum o yatı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Tunç Bey’e tahsis etmiş” dedi.
KÖKKILINÇ: İDDİALAR DOĞRU DEĞİL
Kökkılınç, ise Boztepe’nin iddialarının doğru olmadığını dile getirerek, “Cevap vermesek olmuyor, cevap versek olmuyor. Çok soyut bir konu, dedikodu. En küçük bilgi ve belgeye dayanmayan iddialar. Bu tür iddialar bazen o kadar ileriye gidiyor ki, İZSU Genel Müdürümüz yargıya yansıttığı bir durum oldu. Hüsnü bey de daha dikkatli olması gerekiyor. Bu iddiaların doğru olmadığını da söyleyeyim” diye konuştu.
“MARİNA İLE İLGİLİ İDDİALARI KONUŞACAĞIZ”
Boztepe’nin iddialarına bir tepki de Mustafa Özuslu’dan geldi. Özuslu, “Ambulans, ne zaman alınmış Karşıyaka Belediyesi’ne? Bir tane hasta taşımış mı? Su alıyor, batıyordu. Karşıyaka meclis üyesi olarak ben önerdim. Yalan söylüyorsunuz. Çünkü kafanızdan tahayyül ediyorsunuz. Söylüyorum; ben önerdim başkana, burada çürüyor yıllardan beri, hiç olmazsa kamu yararına bir iş yapsın diye. Herhangi bir şekilde ihtiyaç olduğunda başkanı da taşısın, başka insanları da taşısın, hizmet yapsın. Az da olsa kullanılıyor ve kullanılmaya devam edecek. Ne talimatı Allah aşkına! Neymiş, talimat gelmiş, ihaleye girmiş, ihaleye genel sekreter girmiş! Kim giriyor bizim ihalelerimize! Kurumu temsilen ihalelere kim giriyor? Tabi ki genel sekreter girecek, ne var bunda. Buradan yola çıkarak Marina ile ilgili iddiaları önümüzdeki günlerde konuşacağız. Ben denizci değilim, marinayı ancak hayatımda oraya gidip çay içerken gördüm. Ama elinizi Allah aşkına vicdanına koyacaksınız. İzmir halkının yüzde 58 oyuyla seçilmiş belediye başkanından bahsediyoruz. Velev ki hatalı bilgilendirdi. Siyasi nezaketten bahsediyoruz, biz Cumhurbaşkanımız ya da bir bakanımızla ilgili bir konu olduğunda hatalı bilgilendirme olmuştur diyoruz. 1 milyon oy almak Büyükşehir Belediye Başkanı’na o kelimeyi söylememize gerekçe olamaz, olmamalı!” dedi.