Reklam

Çağın hastalığı fibromiyaljiye dikkat

Uzm. Dr. Ayşegül Tubay, fibromiyalji hastalarında beslenmenin düzenlenmesi gerektiğini belirterek, kullanılan fizik tedavi uygulamalarının yanında nöralterapi, akupunktur, auriküloterapi...

Çağın hastalığı fibromiyaljiye dikkat

Uzm. Dr. Ayşegül Tubay, fibromiyalji hastalarında beslenmenin düzenlenmesi gerektiğini belirterek, kullanılan fizik tedavi uygulamalarının yanında nöralterapi, akupunktur, auriküloterapi...

Çağın hastalığı fibromiyaljiye dikkat
13 Mayıs 2019 - 09:37

Uzm. Dr. Ayşegül Tubay, fibromiyalji hastalarında beslenmenin düzenlenmesi gerektiğini belirterek, kullanılan fizik tedavi uygulamalarının yanında nöralterapi, akupunktur, auriküloterapi gibi tamamlayıcı tıp tekniklerinin tedavinin başarısını artırdığını söyledi.
Yorgunluk, uyku, hafıza ve ruh hali sorunları eşlik ettiği yaygın olan kas ve iskelet sistemi ağrısı ile karakterize bir hastalık olan fibromiyolajinin son yıllarda görülme sayısı artıyor. Tanısını doğrulayacak bir laboratuvar testi olmasa da benzer belirtileri olan diğer koşulları ekarte etmek için kan testleri yapılması gereken fibromiyolaji hastalığında rutin kan testleriyle birlikte romatizmal kan testleri, tiroid fonksiyon testleri, B-D vitamin değerlerine bakılması gerekiyor. Yapılan testler sonucu bu belirtileri açıklayacak bir sonuca rastlanmazsa fibromiyalji tanısıyla hastayı tedavi etmek gerekiyor. Özellikle hastaların düzenli beslenmeye önem göstermeleri gerekiyor.
İzmir Bornova'da bulunan Borfiz Fizik Tedavi Merkezi doktorlarından Uzm. Dr. Ayşegül Tubay, hastalıkta vitamin ve mineral eksiklerinin yerine konması ve sıvı alımının arttırılması gerektiğini söyledi. Fibromiyalji hastalarında fizik tedavi uygulamalarının yanında nöralterapi, akupunktur, auriküloterapi gibi tamamlayıcı tıp tekniklerinin tedavinin başarısını arttırdığını söyleyen Dr. Tubay, "Fibromiyalji eskiden söylendiği gibi hastanın ağrıyla yaşamak zorunda kaldığı bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Yalnızca tedavi süreci bazı durumlarda zaman almaktadır. Fibromiyalji konusunda artık ne biz hekimler ne de hastalar artık çaresiz hissetmemekteyiz" dedi.

"Anksiyete ve depresyon eşlik edebilir"
Dr. Ayşegül Tubay, hastalık hakkında şu bilgileri verdi:
"Fibromiyalji, yorgunluk, uyku, hafıza ve ruh hali sorunları eşlik ettiği yaygın kas-iskelet sistemi ağrısı ile karakterize bir hastalıktır. Belirtiler bazen fiziksel bir travmadan, ameliyattan, enfeksiyondan veya ciddi psikolojik stresten sonra başlar. Kimi zaman da belirtiler zaman içinde tek bir tetikleyici olay olmadan yavaş yavaş gelişir. Fibromiyalji hastalarının birçoğunda gerilim tipi baş ağrıları- migren tipi baş ağrıları, temporomandibular eklem (çene eklemi) hastalıkları, irritabl barsak sendromu, interstisyel sistit veya ağrılı mesane sendromuyla birlikte görülebilmektedir. Sıklıkla anksiyete ve depresyon eşlik edebilir."

Üç ana belirtisi var
Fibromiyaljinin belirtilerini sıralayan Tubay, "Yaygın ağrı; fibromiyalji ile ilişkili ağrı genellikle en az üç ay sürmelidir. Ağrı vücudun her iki tarafında ve bedenin üst ve alt tarafında da bulunmalıdır. Yorgunluk; fibromiyalji hastaları, yeterli süre uyumalarına rağmen sıklıkla yorgun uyanırlar. Uyku sık sık ağrıyla bozulur ve fibromiyaljili birçok hasta huzursuz bacak sendromu ve uyku apnesi gibi başka uyku bozukluklarına sahiptir. Bilişsel zorluklar; yaygın olarak zihinsel sis olarak adlandırılan bir semptom, zihinsel görevlere odaklanma, dikkat etme ve konsantre olma becerisini etkiler" dedi.

Beslenmeye dikkat
Tubay sözlerini şöyle sürdürdü: "Fibromiyalji hastalarında beslenmenin düzenlenmesi önemli bir başlangıçtır. Düzenlenme hastaya göre olmalıdır. Vitamin-mineral eksiklerinin yerine konması ve sıvı alımının arttırılması gerekir. Ağrının azaltılmasına yönelik merkezimizde yapılmakta olan, fizik tedavi uygulamalarının yanında nöralterapi, akupunktur, auriküloterapi gibi tamamlayıcı tıp teknikleri tedavinin başarısını artırmaktadır. Manuel terapi ve osteopatinin tedavide kullanılması oldukça yarar sağlamaktadır. Hastanın hayat tarzındaki düzenlemeler, egzersiz önerileri yanında psikolojik travmaların etkisi de gözden geçirilmelidir. Gerekirse psikoterapi desteği sağlanmalıdır. Aile desteği, mümkünse, alınmalıdır. Sonuç olarak 'hastalık yoktur, hasta vardır' sözünün ışığında hastaya yönelik en uygun tedaviyi o hastaya özgü şekilde planlamak gerekir. Fibromiyalji eskiden söylendiği gibi hastanın ağrıyla yaşamak zorunda kaldığı bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Yalnızca tedavi süreci bazı durumlarda zaman almaktadır. Fibromiyalji konusunda artık ne biz hekimler ne de hastalar artık çaresiz hissetmemekteyiz."

YORUMLAR

  • 0 Yorum