Reklam

Duruşma sonrası Aksoy’dan ‘savcının talebine’ ilişkin ilk açıklama

Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un "zimmet ve irtikap" iddialarıyla yargılanma sürecinin ikinci duruşması dün görüldü. Duruşmada, iddianameyi hazırlayan savcı adli kontrol şartının kaldırılmasını talep ederken Aksoy talebe ilişkin, “Savcı beyin bunu talep etmesi çok önemli. Çünkü iddianamenin sahibi olan kişi savcı bey. İddianameyi savunacak olan da savcı beydir. Sonuç olarak kendisi adli kontrolün kaldırılmasını talep ediyor. Demek ki olay net, olay görülüyor. Olay çok açık” dedi.

Duruşma sonrası Aksoy’dan ‘savcının talebine’ ilişkin ilk açıklama

Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un "zimmet ve irtikap" iddialarıyla yargılanma sürecinin ikinci duruşması dün görüldü. Duruşmada, iddianameyi hazırlayan savcı adli kontrol şartının kaldırılmasını talep ederken Aksoy talebe ilişkin, “Savcı beyin bunu talep etmesi çok önemli. Çünkü iddianamenin sahibi olan kişi savcı bey. İddianameyi savunacak olan da savcı beydir. Sonuç olarak kendisi adli kontrolün kaldırılmasını talep ediyor. Demek ki olay net, olay görülüyor. Olay çok açık” dedi.

Duruşma sonrası Aksoy’dan ‘savcının talebine’ ilişkin ilk açıklama
16 Ekim 2021 - 08:26

Geçtiğimiz Kasım ayında Menemen Belediyesine yönelik "zimmet ve irtikap" operasyonunda tutuklanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un yargılanma süreci devam ediyor.

Bugün tanıkların ifadelerinin alındığı ikinci duruşması görülen Aksoy ile ilgili, iddianameyi hazırlayan savcı adli kontrol şartının kaldırılmasını talep ederken talep, mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Öte yandan duruşma sonrasında basın mensuplarına konuşan Aksoy, savcının talebinin masumiyetini kanıtlar nitelikte olduğunu belirtti.

“BİR HAK MAĞDURİYETİNİN OLDUĞU ESAS”

Duruşmayı değerlendiren Aksoy, “Önünde sonunda bir hak mağduriyetinin olduğu esas. Ben daha önceki açıklamalarımda söylediği şudur; Benim makamıma geçişime engel değildir Pek çok belediye başkanı içeri girmiş çıkmış ve görevine devam etmiştir. Burada adli kontrol şartının olup olmaması önemli değildir. Hali hazırda adli kontrol şartı olan belediye başkanları da var. Her belediye başkanını onlarca dosyası vardır. Bu çok doğaldır. olmasa şaşarım. Her dosyası olan belediye başkanı görevden mi alınacak. Burada önemli olan şey, milletin iradesi halkın iradesi vardır. Halkın iradesini ben geri alacağım. Menemen'li rahat olsun. O irade esastır. Belediye başkanları tombaladan çıkmaz, sandıktan çıkmaz. Sandıktan çıkan benim, o makamı geri alacağım” dedi.

“İSTEDİKLERİ KADAR DOSYA İCAT ETMEYE ÇALIŞSINLAR”

Davanın uzatılmasının geçtiğimi haftalarda İzmir gündeminde büyük yankı uyarıdan Seyre’te bulunan 1 milyon 600 metrekarelik alanın satışıyla ilgili olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Aksoy, “Menemen'li bu konuyu daha iyi okur. Arasında bir bağlantı olmadığını söyleyemem. Arasında bir bağlantı olduğu aşikar ve net. O arsa ile ilgili ben satışa çıkarmadım, kat karşılığı dedim ve Bornova Forum gibi bir AVM yapılacak ve benzinlik istasyonu Menemen Belediyesi'ne bırakılacaktır. Yani Menemen Belediyesi hiçbir zaman borçlu olmayacaktı. Ne personeline ne de reel sektöre karşı. O projeyi genel mecliste anlattım. Bu ortak akılla alınabilecek karardı. Ben orada nabız tutmak için yaptım bunu. Tek başıma karar veremem. Hele hele ki geçici yönetimin buna karar vermesi etik değil. Doğru da değil. Ben seçilmiş belediye başkanı olarak nabzı tutmuşum ancak ben görevden alındıktan sonra ilk yapılan şey Seyrek'teki alan ile ilgili ivedilik ile karar alınması oldu. Burada biz mağdur edildik, ben mağdur edildim. Seçilmiş belediye başkanı mağdur edildi. Ben seçilmiş belediye başkanı olarak diyorum ki, ben göreve geri döneceğim, bundan hiçbir Menemenli vatandaşımız şüphe duymasın. Çünkü bizim alnımız ak. İstedikleri kadar dosya icat etmeye çalışsınlar, hiçbir şey çıkmayacak, çıkmaz da. Ben görevime dönüp tamamlayacağım. Menemen'deki olay da seçilmiş belediye başkanını hakkının gasp edilmesi tüm Türkiye'ye örnek olacak. Hiçbir belediye başkanının hakkı alınmamalı. Hangi partiden olursa olsun. Çünkü seçildikten sonra halkın belediye başkanısınız ve bende hakkımı geri alacağım” diye konuştu.

“HAKKIMDA DA BİR HÜKÜM YOKSA…”

Duruşmada tanıkların hakkında söylediği ifadelere de değinen Aksoy, “Gazeteci bir arkadaş var, birtakım açıklamalar yapıyor. Biz gereğini geçmişte söyledik. 150 bin liralık faturası var. O faturayı ödemedim ödemem de. Çünkü o Menemen halkının parasıdır. 104 liraya kiraladığı bir daire var. Menemen Belediyesi’ne ait bir dairede 104 liraya oturuyor ve her ay 7 bin 500 lira artı KDV belediyeden para alıyor. Ayrıca da 150 bin lira fatura sokuyor içeriye. Ben bunları ödemedim. Ayrıca da savcılığa verdim. Onunla ilgili süreç işliyor. Önünde sonunda şu bir gerçektir ki; benimle ilgili herhangi bir şey bulunmuş olsaydı zaten içeriden çıkamazdım. Benimle ilgili bir şey bulunmadı. Yok. Şu anda da hala makam geçmemen için gerekçeler bulunmaya çalışılıyor. Bu gerekçelere gerek yok. Çünkü milletin iradesi esassa ve hakkımda da bir hüküm yoksa ki olmuyor da zaten ben neden makama geçmiyorum? Olay bu kadar net” ifadelerini kullandı.

“GERİ DÖNECEĞİM VE MAKAMIMA GEÇECEĞİM”

Dava sürecinin göreve iadesini uzatmak için kasıtlı bir hamle olup olmadığı sorunu da yanıtlayan Aksoy, şunları söyledi; “Dava sürecinin uzatılmasıyla ilgili değil benim makama geçmem. Belediye başkanlarıyla ilgili birçok dosya var. Bunun bahane olarak kullanılması çok yanlış. O zaman her davası olan belediye başkanını görevden alın. Bu doğru mu? Değil. Seçilmiş belediye başkanı var. Masumiyet karinesi var. 8 ayın sonunda yapılan ilk mahkemede serbest bırakılıyorum. Niye? Çünkü bir şey yok ortada. Bir şey bulunmuş olsaydı zaten içeride kalacaktım. Bir şey bulunamadığına göre milletin iradesini yok saymanın anlamı var mı? Yok. Menemenli şunu çok iyi bilsin: Ben geri döneceğim ve makamıma geçeceğim. Çünkü milletin iradesini sonuna kadar savunacağım. Menemen’de milletin iradesi bellidir, o da Serdar Aksoy’dur. Ben de makamıma döneceğim.”

“HAKKIMI SONUNA KADAR ARAYACAĞIM”

Göreve iadesi hususunda bakanlığa yaptığı başvuruya ilişkin de bilgi veren Aksoy, “İçişleri Bakanlığı’na yaptığım başvuruyla ilgili henüz bir cevap almadım. Tekrar başvurumu yapacağım. Gerekirse bununla ilgili idare mahkemesine gideceğim. Hakkımı sonuna kadar arayacağım” dedi.

“OLAY ÇOK AÇIK”

İddianameyi hazırlayan savcının kendisi hakkında adli kontrol şartının kaldırılmasını talep etmesinin masumiyetinin göstergesi olduğunun altını çizen Aksoy, “Bildiğim kadarıyla savcı bey, adli kontrolün kaldırılmasını talep etmiş. Ama heyet kabul etmemiş. Savcı beyin bunu talep etmesi çok önemli. Çünkü iddianamenin sahibi olan kişi savcı bey. İddianameyi savunacak olan şahış savcı beydir. Sonuç olarak kendisi adli kontrolün kaldırılmasını talep ediyor. Demek ki olay net, olay görülüyor. Olay çok açık” diye konuştu.

“BU SORUNUN MUHATABI DENİZ YÜCEL’DİR”

Aksoy son olarak bir basın mensubunun süreç boyunca CHP’nin yanında olmamasına ilişkin sorusunu ise şu şekilde yanıtladı; “Onu bilemiyorum. Biz ailecek 50 yılımızı CHP’ye verdik. CHP’nin neden yanımda olup olmadığını İl Başkanı Deniz Bey’e sormak lazım. Çünkü hakkımda verilen belgelerin sahte olduğu ortaya çıktı. Bana kalırsa bu sorunun muhatabı ben değilim, bu sorunun muhatabı Deniz Yücel’dir. Sahte evrakların Genel Merkez’de ne işi var.”