Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 2019 yılının Mart ayında yapılacak yerel seçim için hazırlıklar tam gaz devam ederken, CHP’de aday adaylığı mesaisi de noktalandı. Son başvuru gününde İzmir’de gündeme damga vuracak bir gelişme yaşanarak Tunceli ili Hozat ilçesi Belediye Başkanı Celaleddin Polat dosyasını teslim ederek Konak’ı yönetmeye aday oldu.

2014 yerel seçimlerinde Hozat Belediye Başkanı seçilen Polat CHP Konak İlçe Binası’na giderek dosyasını teslim ederken, parti binası önünde davul ve zurnalar eşliğinde karşılandı. Aday adaylığı başvurusunu resmileştirdiğinin ertesi gününde Gazetem İzmir’i ziyaret ederek İmtiyaz Sahibi Salih Erkek’in sorularını yanıtlayan Başkan Polat, neden Konak’tan aday adayı olduğunu ve kendisi hakkında yapılan eleştirilere de cevap verme imkânı buldu.

Gazetem İzmir ofisinin bahçesinde açık havada yapılan röportajda özellikle kendisinin nasıl Hozat Belediye Başkanı olduğunu anlatan Polat, ‘Neden İzmir Konak?’ sorusuna da cevap vererek, “Ben zaten İzmirliyim. İzmir’de öğretmenlik yapıyordum. Hala evim İzmir’de, taşımadım.. Eşim de İzmir’de öğretmen. Bir önceki yerel seçimlerde Genel Başkanımız çağırdı ve Hozat’ta görev seni bekliyor dedi. Tunceli Hozat hem seçim kazanması hem de yönetilmesi zor bir ilçeydi. Biz de görev görevdir dedik kalktık gittik. Alnımızın akıyla hem seçimi aldık hem de 5 yıl içinde Hozat’ta ciddi bir yönetim sergiledik. “Ama ben en başından bir dönem görevimi yapar bayrağı başka arkadaşa teslim ederim” dedim. Sözümde de durdum ve belediyeyi çok iyi bir durumda teslim ediyorum. Burada da ne görev verirlerse yaparız. Hizmet için gittik hizmet için geliyoruz. Biz makama değil hizmete talibiz” ifadelerine yer verdi.

Salih Erkek: Öğretmenlik yapmak ve evinizin İzmir’de olması dışında İzmir’le bir bağlantınız var mı?

Bizim aile olarak Ege Bölgesi ve çevresiyle ve İzmir’le çok özel bir hukukumuz ve bağlantımız var. Benim büyük dedem Seyyid Cemal Sultan Horasan Erenlerindendir ve Büyük Selçuklu İmparatorluğunun başşehri Nişabur’da doğmuş ve daha sonra Anadolu’ya göç etmiş Anadolu’yu Türkleştiren ve İslamlaştıran kolonizatör Türk dervişlerindendir, alperendir. Türbesi Afyon Döğer’dedir. Onun oğlu Asildoğan Rumeli’ne ilk geçen yiğitlerden, o bölgeyi Türkleştiren ve müslümanlaştıran erenlerdendir. Türbesi Kütahya Simav Belce beldesindedir. Baba oğul bu ikilinin kerametleri Velayetname’de anlatılır. Asildoğan’ın oğlu Seyyid Erdoğan’dır. O da İzmir ve civarında yaşamış ve Bergama’da vefat etmiştir. Ailemizin Doğu’ya göç etmesi onun torunları zamanında olmuştur. Biz Doğu ile Batıyı perçinleyen, Türkiye’yi birleştiren bir Ocağız, aileyiz. Bizim 700 yıldır Ege Bölgesinde ve en az 550 yıldır da İzmir ve civarında bir geçmişimiz var.

Salih Erkek: İzmir ve Konak sizin için ne anlam ifade ediyor?

İzmir’de yaşayıp da İzmir’e aşık olmayan kimse var mıdır, bilmiyorum. Ben İzmir’e aşığım. Bana göre İzmir Türkiye’nin Batı’ya açılan en önemli kapısıdır. Konak ise bu kapının anahtarıdır. Hayatın tüm alanlarında İzmir’i Avrupa’ya, Avrupa’yı İzmir’e taşımak idealimdir. İzmir’de Doğu’nun hikmet ve irfanıyla, Batı’nın bilim-teknoloji-mimari-sanat ve kültürünü birleştirmek hedefimdir. İzmir’in kendi özünü muhafaza ederek tam bir Avrupa şehri olması hayalimdir.

Salih Erkek: Öncelikle Celaddin Polat kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?

Celaleddin Polat: 1972 yılında Tunceli’nin Hozat ilçesinde doğdum. İlk ve ortaöğretimi Hozat’ta tamamladıktan sonra Malatya İnönü Üniversitesi Müzik Eğitimi bölümünden mezun oldum. Evliyim ve 13 yaşında bir kız çocuğu babasıyım. 20 yıllık öğretmenlik kariyerim bulunuyor. Çankaya’da, Adıyaman’da, Mersin’de, Kırşehir ve İzmir’de görev yaptım. 30 Mart 2014 yılında yapılan Genel Seçimlerde partimin bana vermiş olduğu göreve binaen ve Hozat ilçesindeki partililerimin emeğine saygımdan ötürü ön seçim şartıyla, ön seçimi kazanarak aday oldum ve kazandım.

Salih Erkek: Hozat’a ilk önce atandınız diye öğrendik sonrasında siz ön seçim istediniz. Önseçimden de çıkıp aday oldunuz. Hozat Belediye Başkanlığı göreviniz nasıl geçti. Ne gibi zorluklarla karşılaşıp ne gibi işler yaptınız?

Celaleddin Polat: Her şeyden önce orası partimiz tarafından yapılan araştırmalarda seçim kazanılması çok zor bir bölgeydi. Partimiz orayı alamıyordu. 2014 yılında da almak çok zordu. Mevcut aday adayları ile de seçimin alınması daha da zor görünüyordu. Partimizin yaptığı araştırma bizi oraya uygun buldu. Daha önce biz kazanabileceğimiz adaylara öneri götürdük ama kabul etmediler, orası sıkıntılı bir bölge ve orada her türlü argümanlarla savaşmak zorundasınız denildi. Yeri geliyor yola çıktığınız arkadaşlarınızın bile yanlışlarıyla savaşmak zorunda kalınıyor. Ondan dolayı orada belediye başkanlığı yapmayı arkadaşlarımız görev olarak istemedi ama genel başkanımız bize öneri getirdiğinde biz de kabul ettik. Eşimi ve çocuğumu İzmir’de bırakarak, partim bana bu görevi verdiyse, bizim dava inancımız noktasında hizmet adamı anlayışımızla bu görevi kabul ettik. Ben belediyeciliği doğuştan öğrenmedim fakat yapımızda ve halkla ilişkilerimizle ve oradaki insanların bize verdiği etkenlerle biz aynı zamanda orada hizmet adamı olduk. Aldığımız belediyelerin sıkıntılarıyla boğuşarak ve o bölgedeki terör unsurlarıyla da başa çıkmaya çalıştık. Hem bir örgütün hem de bir şahsiyetin terörüyle uğraşabiliyorsunuz. Bölge oldukça kritik bir bölge ve halk orada kıskaç altında kalmış. Ekonomik sıkıntılar ve terörün verdiği sıkıntılarla, terörü bahane edip rant sağlayan siyasi çevrelerle masum halk kıskaçta. Biz gittik ve oradaki kıskaçta bulunan halkımızla birlikte yola çıktık ve orayı kazandık. Ben bu halk her şeyin en güzelini hak ediyor dedim ve öncelikle belediye hesaplarını inceledik. Hatta bu inceleme sonrasında belediyenin oturularak yönetilecek bir belediye olmadığını gördük. Evliya Çelebi gibi dolaştık. Halka başkan ne yapıyor diye sorduklarında, ‘başkan yerinde durmuyor’ derler. Çünkü o belediye, o günkü kaynaklarla yönetilecek bir belediye değildi. Bitirmişlerdi belediyeyi. Bütçe yok, birçok borç var, hazine arazileri satılmış ama borçlar ödenememiş. Belediye çok büyük sıkıntılarla boğuşuyordu lafı inanın basit bile kalıyordu. Neyse biz orada partililerimiz ve halkımızla birlikte, hangi partili diye gözetmeksizin bize güvenen herkesle birlik olduk. Biz bu arkadaşlarımızla birlikte oradaki bitmiş belediyeyi var ettik ve yardım dilenen belediye pozisyonundan yardım verir pozisyonuna getirdik. Maaşını alamayan 20 personelden 50’ye yakın maaşlarını alan personele çıkarttık. Çok hizmetimiz oldu. En son güneş enerjisi sistemiyle Hozat kendi enerjisini üretir hale geldi Herkes mutlu, biz gittiğimiz yere huzur ve mutluluk getiremedikten sonra mutlu olamayız inancını uyguladık.

Salih Erkek: Sizin daha önce terörle bir çatışmanız da gerçekleşmişti bildiğimiz kadarıyla.

Celaleddin Polat: Evet araçlarımız kurşunlandı. Roket atıldı. O araçları da daha yeni oraya götürmüştük. Ayrıca biz orada FETÖ’cü Kaymakamla da uğraştık. Yani biz Hozat’ta terörün her türlüsüyle mücadele ettik. Ben terörün yapı olarak her şeyine karşıyım. Terörü destekleyen kim olursa olsun gözünün yaşına bakmam. Benim için halkın ve milletimin huzuru bekası bunlar önemlidir. Benim kırmızı çizgim, devlet-vatan-millet- bayraktır. Bu konuda benimle aynı düşünen herkes de benim partilimdir bana göre. Bizi mutlu edecek paydalar da bunlardır. Bunun sağcısı-solcusu, AK Partilisi- CHP’lisi-HDP’lisi-MHP’lisi olmaz. Orta Doğu gözümüzün önündedir ve herkes bunu örnek almalıdır. Devleti olmayan milletin huzuru asla olmaz, millet olamaz. Biz bu düşünceyle yola çıkıp hep ötekileştirilen o güzel halkla beraber güzellikleri yarattık. Biz büyük şeyler başardık ve bunu halkımızda çok iyi biliyor.

Salih Erkek: Siz orada görev aldınız ve eşiniz ve çocuğunuz burada kaldı. Ne gibi zorluklar yaşadınız?

Celaleddin Polat: Evet benim eşim ve çocuğum burada kaldı, benim her zaman bir ayağımda İzmir’deydi. Annem ve kız kardeşim orada bulunuyordu ve tatillerimizde zaten orada oluyorduk. Ben oraya gittiğimde de yine annemle ve kız kardeşimle kaldım. Sağ olsunlar onların üzerimizde çok fazla emeği var ve hepsi haklarını helal etsinler. Eşim ve çocuğum da hakkını helal etsin çünkü onlarda 5 yıl burada tek başına kaldılar ve ben ayda 1 veya 2 ayda bir anca gelip kendilerini görebiliyordum. Bizim partimiz görev verdi ve biz görev adamıyız, bu halkta bunu hak ediyor diyerek çalıştık. Ailemizden ödün verip halkımıza hizmet verdik.

Salih Erkek: Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Merkez sizi buraya atamayla mı gönderdi? Öyle bir söylenti var. Bu konunun doğrusu nedir?

Celaleddin Polat: Bunu bazı dostlarımız da bana sordu. Bizim Genel Başkanımız dünya’nın en güzel insanlarından biridir. Ben onun yüreğine ve kendisinin doğru duruşuna, asaletine inanarak siyasete girdim. Ben hep örgütlü mücadelelerin içerisinde oldum ama kimseyi ötekileştirmeden siyaset yapmaya çalıştım. Genel Başkanımızın bu duruşuyla bu ülkeyi yönetmesi gerektiğine inandım. Ülkenin aydınlık geleceğine dair inancım da vardı, kendisine olan saygımdan dolayı da böyle bir şey çıkartmış olabilirler. Genel Merkezle, genel başkan yardımcıları ve parti meclis üyelerinin mücadelelerinin hep yanında olduğum için böyle bir şey düşünmüş olabilirler ama ne genel merkez, ne de genel başkan bana veya başkasına git şuraya aday ol kesinlikle böyle bir şey demedi. Ancak ve ancak genel başkanımız ve genel merkezimiz 105 isim açıkladılar biliyorsunuz. İleri günlerde yeniden isimler açıklanır. O zaman anlarız ki evet bizi uygun görmüşler ve bizde teşekkür eder hizmetimize devam ederiz. Biz hizmet adamıyız. Biz koltuğa değil hizmete talibiz. Eğer genel merkezimiz bize parti üyesi olarak alanlarda kendini göster derse biz ona da tamam deriz. Genel Başkanımıza inanıyor ve güveniyoruz. Kendisinin vereceği her talimatta da partimiz ve ülkemiz için hizmet etmeye devam ederiz. Fakat nasıl ben partim ve ülkem için 5 yıl ailemden uzaklaşıp oralarda görev yaptıysam şimdide ailemin yanında İzmir’e de hizmet etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Halkımız, arkadaşlarımız, genel başkanımız ve genel merkez uygun görürse Konak veya başka bir ilçe nereyi uygun görürlerse o yerde hizmet etmeye devam ederiz. Her partili gibi buraya aday olma hakkımın olduğu düşünüyorum. Ben zaten İzmir’deydim ve İzmir’den oraya gittim.

Salih Erkek: Kendiniz burayı arzu ettiniz ve adaylık başvurunuzu yaptınız. Hozat kaç belediye meclis üyeniz vardı? Hangi partililerdi ve belediyeyi nasıl yönettiniz?

Celaleddin Polat: 9 belediye meclis üyemiz vardı. 4’ü CHP’li idi 5’i de diğer partilerdendi. Biz aldığımız kararların yüzde 99,9’unu oy birliğiyle aldık. Yani çok nadir konularda bazı arkadaşlarımız bilgileri olmadığından çekimser kaldılar. Asla kavga gürültü olmadı. Kararlarımız mutlu, mesut şekilde oldu.

Salih Erkek: Siz Doğu’da şark görevinizi yaptınız. Ayrıca siz yıllardan bu yana Bayraklı’da oturuyorsunuz ve 30 ilçe varken neden Konak’a aday oldunuz?

Celaleddin Polat: Konak merkezdir ve benim gözümde bir simgedir. Ben değil Konak’ı herhangi bir büyükşehri idare edecek, ülke yönetiminde söz sahibi olmuş, özel sektörde büyük başarılara imza atmış geniş bir kadro kurdum. Ekibimle belediyecilik alanında çok önemli projeler ürettim. Bunları parti genel merkezimizde Sayın Genel Başkanımıza yardımcılarının da olduğu bir gün süren bir brifingle takdim ettim. Projelerimiz de, ekibimiz de kabul gördü. Genel Başkanımız bu projelerin hayata geçirilmesi konusunda olumlu fikir beyan etti. Ancak adres şurasıdır diye bir talimatı olmadı. Ben tüm ülkeye örnek olacak projelerle geliyorum.

Ben hizmette yarışa varım. Bu yarışta da çıtayı en yükseğe koymak isterim. Konak’ı tüm Türkiye’ye örnek olacak bir cazibe merkezi yapmak istiyorum.

Coğrafi anlamda İzmir’in merkezi olduğu için bende İzmir’in merkezinde halkıma hizmet etmek istedim. Ancak son söz partimin yetkili mercilerinin ve halkımızındır. Bana partimin ve halkımın layık gördüğü yerde hizmet etmek isterim.

Salih Erkek: Sizin başka bir sıfatınız var. Siz her zaman halk dili konuşan, Doğu ve Batı’yı birleştiren bir yapınız var. Bunu nasıl beceriyorsunuz?

Celaleddin Polat: Biz aile ve Ocak olarak birleştirici, ülke bütünlüğünün sembolü bir aileyiz. Bu ülkede kaç ailenin Ege Bölgesinde 700 yıllık geçmişi var. Üstüne bir de Doğu’da asırlar süren bir geçmişi var. Bu bize Allah’ın bir lütfu. Biz hem Batı’yız hem Doğu’yuz. Bizler var olduğumuz sürece Türkiye’yi Doğu ve Batı diye kimse bölemeyecek.

Biz Seyyit Cemal Ocağı’nın içinden geldik. Seyyidler ayrımcılık, yapmaz. Yunus Emre’nin dediği gibi “72 millete aynı gözle bakarız biz.”

Salih Erkek: Aile ortamınız nasıldı? Aileniz sizi nasıl yetiştirdi?

Biz bir Türkmen aileyiz. Bizim dedelerimiz Anadolu’ya geldiğinde İslamiyet’i ve Türklüğü yaymıştırlar. Babam ilçemizde çok saygın bir insandı. O, kapısını çalan herkese hiç ayrım yapmadan yardım ederdi. Alevi’si-Sünni’si- gayrı müslimi babamın elini öpüp kendisinin hoşgörüsüne sığınmıştır. Babam Kur’an-ı Kerimin yanı sıra İncil’i ve Tevrat’ı da iyi biliyordu. Atatürk’e ve devrimlerine gönülden bağlıydı. Çağdaş dünyaya yönelmişti. Ben babamın bu yönlerine aşkla sarıldım. Biz irfan geleneğinden gelerek yüzünü Batı medeniyetine dönmüş ve Atatürk’e yürekten bağlanmış Anadolu insanıyız. Böyle bir aileden geldikten sonra kimseye düşman olamıyorsunuz. Sadece vatanını, milletini, devletini, devlet kurucumuzu sevmeyenlere karşı tavır alırız.

Salih Erkek: Seçilirseniz diğer başkanlardan farklı icraatınız ne olur?

İki konuyu çok özel görüyorum: Konak’ı özgürlüklerin ve zenginliğin merkezi haline getireceğim. Bunun için:

1-Avrupa’daki Türk sermayesini İzmir’e ve Konak’a çekmek için çalışmalara başladım.

Ben“Avrupadaki Türk sermayesini İzmir’e yatırım yapmaya yönlendirmek” istiyorum. Bu konuda yapabileceğimiz şeyleri Türkiye’nin en nitelikli ve bu alanda tecrübeli yatırım uzmanlarıyla çalıştım. Bana şu an harekete geçirilebilecek en az 50 milyar euroluk bir kaynak olduğunu, bunun en az 15 milyar euroluk kısmının İzmir’e ve bunun önemli bir kısmının da Konak’a çekilebileceğini ifade ettiler. Bu uzmanlardan seçimleri kazanmam halinde birlikte çalışma sözü aldım. Bu konudaki detaylı bir çalışmayı Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılçdaroğlu’na bu uzmanların da katıldığı bir brifingle sundum. Sunumumuz kabul gördü. Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımıza da bir sunum yaptım.

Gerçekten de bundan 50-60 yıl önce İzmir’e göç etmeyi düşünürken Almanya’ya Belçika’ya İsveç’e Fransa’ya giden ve hala İzmir özlemi çeken Emirdağlı Afyonlu, Kululu Konyalı, Uşaklı, Kütahyalı, Denizlili hemşehrilerimiz var. Bunların bir çoğu şu an Avrupada patron oldular. Bunlardan Dumlupınar’lı bir grupla İzmir’e gelmeden önce Ankara’da karşılaştım. Yatırım yapacak yer arıyorlardı. Onlara Ege’yi ve İzmir’i tavsiye ettim. Hatta” Biraz bekleyin Allah nasip eder de bize İzmir’de hizmet alanı açılırsa ben de size İzmir’in kapılarını açarım”, dedim.

2-Türkiye’nin seçkin bilim-sanat-kültür insanlarını Konak’a ve İzmir’e çekeceğim.

Benim gözümde İzmir özgürlüklerin kalesidir. Ülke içinde nefes almak isteyen bilim-sanat-kültür- sermaye vb. alanlarındaki insanlarımız için İzmir, tabii çekim merkezidir. Ben bu alandaki cazibeyi arttıracak projelerle geliyorum. Konak’ı bilim-sanat-kültür-eğlence merkezleriyle donatacağım. Bilim-sanat ve kültür insanlarına İzmirli gençlerimize bildiklerini öğretmeleri kaydıyla ücretsiz atölyeler, eğitim yerleri, sürekli açık sergi alanları tahsis edeceğim. Onların enerjilerini şehrimizi güzelleştirmeye harcamaları halinde eserlerini belediyenin satın almasını sağlayacağım. Şehri zenginleştiren orada yaşayan insanlardır. İzmir’e ve Konak’a yurt içinden gelecek nitelikli bir insan göçü İzmir’i sadece Türkiye’de değil dünyada önemli bir merkez haline getirecektir. İzmir’in yeni nesilleri Türkiye için ışık olacaktır. İzmir, bir özgürlük kalesi olarak zenginleşecek ve her alanda çok ama çok gelişecektir. İzmir Türkiye’nin zenginliğinden hak ettiğini alamamıştır. Ben talihin döneceğini İzmir’in Türkiye’nin zenginliğine zenginlik katacağı bir dönemin geldiğini müjdelemek istiyorum. Bu nedenle iddia ediyorum ki Türkiye’nin kurtuluşu da İzmir’den gerçekleşecektir.

Salih Erkek: Son olarak neler söyleyeceksiniz?

Celaleddin Polat: İzmir ve ülkemin halkı en iyi hizmeti ve huzuru hak ediyor. Bu benimle olur, bensiz olur. Bizim partimizle olur veya başka partiden olur. Ülkeme hayırlısı ne ise o olsun.

Salih Erkek: Sizin gibi aday adayı olan herkesin yollarının açık olmasını temenni ediyorum. Sizler de ailemizin içerisine hoş geldiniz diyorum.