EĞİTİMDE SİSTEM DÜŞÜNCESİ


Eğitime yeni bir yaklaşım, eğitimin temelini değiştirecek yeni bir bakış; Eğitimde Sistem Düşüncesi'nde yatıyor. Öğrencinin; analiz, sentez, değerlendirme ve yaratma becerilerini geliştirerek eleştirel düşünen bireyler nasıl yaratılır sorusu cevabını Eğitimde Sistem Düşüncesi'nde buluyor. Sistem, özellikle ABD'de etkin ve yoğun olarak, eğitim dahil birçok farklı alanda kullanılırken Turkiye'de üç yıllık bir geçmişi var. Öncelikle sistemin Türkiye'ye getirilmesinde başı çeken ve sistemi bana tanıtan Eğitim Uzmanı değerli Nurdan Ellez hocama buradan teşekkür etmek istiyorum. Çağdaş bir eğitim modeli oluşturmaya yönelik "Sistem Düşüncesi" nedir ve sistemin eğitim sistemine kazandırılması eğitimde beklentileri karşılayabilir mi? Gelin birlikte bakalım. Sistem dinamiği ve sistem düşüncesi yaklaşımı, eğitim dışı alanlarda uzun süreden beri başarılı bir şekilde uygulanmakta. Bu yaklaşım işletme yönetimi, ekonomi ve mühendislik alanlarında da önemli değişikliklere neden olmuş. Bunlardan esinlenen sistem dinamiği araştırmacıları, bu yaklaşımı eğitim alanında uygulayarak, eğitim kalitesini artırmayı hedeflemişler. Böylece yapılan ilk eğitim bilimi çalışmaları, eğitimde de ciddi sonuçlar elde edilebileceğini göstermiş. Bu sistem karmaşık sistemlerin daha iyi algılanmasını ve anlaşılmasını sağlıyor. Bunun sonucunda sistem düşüncesini bilen ve uygulayan kişiler karmaşık sistemlere yapacağı müdahalelerde mümkün olduğunca bütünü dikkate alarak, çeşitli çözümler üretebilen detaylar arasında kaybolmadan, bütün ve detaylar arasında gidip gelmeyi gerektiren bir bakışla sisteme yönelik müdahaleleri yönetebilen becerilere sahip oluyorlar. Eğitimden örnekleyecek olursam okulda; sosyal bilimlerin, matematiğin, edebiyatın, bilimin ve sanatın birbirinden farklı disiplinler, bilgi alanları olduğu öğretilir. Yani, bir şeyi anlamak için onun parçalara ayrılması ve her parçanın ayrı ayrı incelenmesi yöntemi kabul görmüş ve benimsenmiştir. Yıllardır öğrencilere de bu yöntemle bilgiler kazandırılmaya çalışılır. Bu sistem oturtulursa öğrenciler karşı karşıya kaldıkları dinamik, karmaşık sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlarla ilgilenmeye başladıkları gibi bunları yönetebilme becerisine sahip olacaklar. Çünkü bu sistem onlara karmaşık sistemlerle ilgili zihinsel modelleri anlayabilmek için somut bir iletişim aracı sağlayacak. Öğrenciler sistemin nasıl çalıştığını öğrendikçe düşünce sınırlarını genişleterek çevrelerinde gerçekleşen olayları fark edebilme yeteneği kazanacak. Benim umutlu olduğum ve beğendiğim bu sistem, eğitimin her seviyesinde uygulanabilir. Zaten pilot uygulamaları başlamış ve birçok okulda etkin biçimde sonuçları alınmaya başlamış. Sonuç olarak hayatın tamamı sistemlerden oluştuğuna göre bunların iyi yönetilebilmesi hayatın kalitesini belirleyecektir. Çocuklara da bu yorumu kazandıracak eğitim gelecek hayatlarını yönetmeleri için bir yaşam becerisine dönüşecektir. Sistem düşünürlerine çıktıkları bu yolda başarılı olmalarını diliyorum. Umarım sistem eğitimde hak ettiği yerini bulur ve eğitimde istenen kalitenin ve çağdaşlığın yakalanmasına katkıda bulunur.