DİN TÜCCARLARI


Erkekler mutlaka takım elbiseli ve kravatlı..
Son derece kibar konuşuyorlar..
Kadınlar kesinlikle midi etek giyiyorlar.
Kadınların pantolon giymesi yasak
Haftanın belli gecelerinde, kameralarla korunan binalarında toplanıp istişarelerde bulunuyorlar ve yeni üye katılımı için stratejiler geliştiriyorlar.
Pazar sabahları da korunaklı karargahlarında toplanıyorlar
Duruma göre bir ya da birkaç saat sonra ikişer üçer gruplar halinde cafe ve restaurantlatda üye avına çıkıyorlar.
Kibarca dini konulara giriyorlar ve biraz salaksanız, kafa karıştırıcı etkili cümlelerle sizi avlamaya yelteniyorlar
Müsait bir günde sizi karargahlarina davet ediyorlar
Ne mi anlatıyorlar? Hz.Isa'yı !
Artık neye şahit olmuslarsa, Yehova sahidiymisler.
Biz Hz.Muhammed'i okuduk, bitirdik de sıra Hz.Isa'ya gelmiş, haberimiz yok
Itirazım yok!
Isteyen istediği dine, istediği peygambere inanır ya da kimseye inanmaz.
Benim derdim bu değil
Ama bu kibar görünümlü hanımlar ve beyler artık vatandaşın kapılarına dayanıp, su satıcısı gibi propoganda yapıyor ve insanları dini tacizlere maruz bırakmaya başlamışlar.
O kadar değil!
Zaten gidip şehrin bazı kalabalık yerlerinde yeterince propoganda yapıyorsunuz ve ne devlet ne de insanlar size bir şey demiyor anladık.
Eğer elinizde yehova şahitliği kitaplarının Incil'in yerine Kur'an olsaydı ortalık ayağa kalkar, laiklik elden gidiyor diye çığlıklar atılırdı biliyorum
Ama maşallah size kimse gık etmiyor
Bu mu laiklik?
Sadece islamiyet söz konusu olunca mı yasalar set çekiyor?
Bu yüzden mi meydanı boş bulmuş misyonerler?
Valla çok net söylüyorum;
Git nerde kitabını dergini satarsan sat ama..
Dolaştığınız kapılar arasında hasbel kader benim kapıma denk gelir de zilime basarsan...
Allah için yemin ederim ki o parmağı koparırım!
Buradan yetkililere sesleniyorum;
Misyonerlerin dizginlerini çekin biraz
Meydan boş kalmış belli ki !
Artık kapılara dayanıyorlar, uyumayın !