VATANDAŞIN DAYANACAK GÜCÜ KALMADI


Türkiye gündeminde yine yazılıp çizilecek, ele alınması gereken çok fazla sorun var. Siyaset, ekonomi, sağlık, eğitim derken liste oldukça uzun. Her şeyin başı sağlık ve sağlık gündemi, ekonomiden eğitime bir çok alanı etkisi altına aldı. Aşı ve pandemi gündemi durulmadan devam ediyor. Dolayısıyla mutasyon haberleri ve aşı konusu hala en önemli başlıklar.

Öncelikle aşılama ve aşı tedariğinde gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kaldığımızı belirterek başlamak istiyorum.
Aşılama çok düşük bir hızda ilerliyor. Günde 11 bine geriledi. Nedeni ise aşı sayısının açıkça az olması. Çünkü elimizde yeteri miktarda aşı olsa çok kısa sürede aşı yapılabileceğini gördük.

Aşı tedariğinde ve çeşitliliğinde maalesef istenilen yerde değiliz. Aşı miktarı nüfusa göre çok az. Etkili bir virüs kontrolünün nüfusun yüzde 75’inin aşılanmasıyla mümkün olacağını uzmanlar dile getiriyor. 50-75 yaş arasının bir an önce aşı olması lazım.
Açıkça görülüyor ki daha fazla sayı ve çeşitte aşı şart. Tıp otoriteleri 60 milyon kişi aşılanmadan Türkiye’de salgının kontrol altına alınmasından bahsedilemeyeceğini belirtiyor.

Aksi taktirde eğitim, ekonomi gibi çarkların doğru işleyebilmesi mümkün görünmüyor. Esnaf dayanma noktasını çoktan aştı, bir an önce faaliyete geçmek istiyor. Çeşitli yerlerde esnafın protesto eylemlerine sıkça rastlamaya başladık. Devletten bekledikleri desteği bulamayan esnaf artık haklı olarak işlerini faaliyete geçirmek istiyor.

EĞİTİM İHMAL EDİLEMEZ

Eğitim ise daha fazla ihmal edilemez, üniversiteler dahil bütün eğitim kurumları açılmalıdır.
Avrupa’da gereken tedbirler alınarak eğitime çok kısa süreler dışında ara verilmedi. Bizde ise tam tersi oldu. Nedense eğitimi çok kolay göz ardı edebiliyoruz.
Uzaktan eğitimle bu işin yapılamadığı her mecrada açıkça dile getirildi. Çünkü ne alt yapı yeterliydi ne de öğrencilerin hepsinde bilgisayar ve internet vardı. Eğitim, telafisi mümkün olmayan şekilde geride kaldı.

Üniversiteler de artık açılmalı; gerekirse hibrit şekilde başlanmalı, ardından tamamen normal eğitime geçilmelidir.
Yarıyıl tatilinden sonra artık tüm eğitim kurumları gerekli önlemler alınarak açılmalıdır.
Bu noktada da öğretmenler öncelikli aşılama listesine alınmalıdır. Üstelik sadece uygulamalı eğitim yapacaklar, butik okullar vs diyerek ayrım yapılması da son derece yanlıştır. Bütün öğretmenler aşılanmalı, bütün eğitim kurumları eğitime başlamalıdır.
Bu yapılmazsa eğitimde fırsat eşitliği de yerle bir edilip sınavlarda öğrenciler arasında haksızlıklara neden olunacaktır.

Aşı tedariğinde gerekli anlaşmaları yapmadığımız, yapılanların ise yetersiz kalacağı açıkça belli iken neden halen bu konuda adımlar atılmıyor anlaşılır gibi değil. Dünya genelinde 2 milyar doz aşının eşit şekilde üretilip dağıtılmasını sağlayacak Covax’a neden katılmadığımız ise açıklanmış değil. Sadece yerli aşıya bel bağlayarak beklemek hiç akılcı değil.
Çin aşısıyla anlaşma yapıldıysa neden hala yeterli sayıda aşılar gelmiyor ve hala aşılanmayı bekleyen milyonlar var. Açıklamalar ile uygulama uyumlu değil.

Sözün kısası vatandaşın dayanacak gücü kalmamışken, ekonomi zordayken daha ne bekliyoruz. Artık beyanatlarla oyalanma değil, sonuç görmek istiyoruz.