RAHAT DUR YUNANİSTAN !


NAVARİN OLAYINI, MUSKA GİBİ BOYNUNDA TAŞI TÜRKİYE’M.

Yunan Akdeniz'de 193 Yıl Önceki 'Navarin Olayı'nı Hortlatmaya çalışıyor.
Bir önceki ‘’ Yunan Türkiye ile kapışır mı ? ‘’ Makalem 17.600 defa okunma piar’ı ile bir rekora imza atmış.
Sevgili okurlarım son zamanlarda Yunanistan Doğu Akdeniz, Ege ve adalarda sürekli kriz yaratarak Türkiye’yi kışkırtmaya çalışıyor.
Bunu yaparken de Fransa gibi bazı ülkeleri yanına çekerek, Fransa’dan 2,3 milyar Euro’luk Rafela uçakları alıyor, yetmiyor, Fransa Ege’ye Uçak Gemisi gönderiyor, yetmiyor İngiltere Uçak Gemisi gönderiyor, oda yetmiyor ABD’ninde içinde bulunduğu güya 200’üncü yaş gününü kutlayarak Türkiye’ye göz dağı vermek için ortak tatbikatlar düzenliyorlar. Bence olup biteni çok ciddiye almamız gerekiyor, bu yüzden NAVARİN OLAYINI hatırlatayım istedim,
Zira Mısır bile dahil, 193 yıl önceki aktörlerin tamamı ayni.
Bakın Yunanistan’ın Nüfusu ne ki ? 10 Milyon ! Ya bizim, 82 Milyon, Yunanistan’ın savunma gücü bize göre ne ki ? bir günde Yunan’ın doğusundan girer, batısından çıkarız valla !!
Bence durum hiçte öyle değil ! Hamaset kokan bir söylem..!
Bakın bu gün yaşanan olaylar 193 yıl önce Osmanlı donanmasının tamamının yok edildiği, 350 yıl Osmanlının himayesinde kalan Yunanistan’ın Muhtarlıktan Bağımsızlığa kavuştuğu NAVARİN OLAYI bize kıssadan hisse olmalı.
Tarihe 193 yıl öncesindeki NAVARİN OLAYINA göz atmadan bu günü yorumlamak, gece karanlıkta ISLIK çalarak yolda yürümeye benzer..
Navarin baskınındaki devletler şu anda Yunanın yanında duran ayni devletlerdir. Osmanlının Muhtarlığı olan Yunan, Dünya’da eşi benzeri olmayan Osmanlı Donanmasının yok olmasını sağlıyorsa, bu günün gale alınmaması abesle iştigaldir.
Yunan kalleştir, Yunan Barbardır, Savaşta bile ölen arkadaşını ilk soyan Yunandır, Yunan halkında, Ülkü, Millet, Vatandaşlık duygusu yoktur !!!
Bir sonraki Makalemde İngiliz savaş muhabiri David Howarth'in Yunanistan’ın 1821 deki ihtilal ile ilgili Türkleri nasıl aç bırakıp cenazeleri yedirdiklerini, binlerce Türk’ün kale içerisine hapsedip çoluk çocuk demeden vücutlarını kellerinden ayırıp, kız ve kızanlarına tecavüz ettiklerini, Dünya’da eşi benzeri olmayan bir soykırım yaptıklarını ayni yazarın “Greek Adventure” kitabından Yunanın 1821 ihtilalini yerinde izlemiş, İngiliz, İtalyan, Fransız, Alman subay ve gazetecilerin ülkelerine döndükten sonra yazdıkları kitap, makale ve günlükleri tek tek inceleyerek yapılan vahşeti belki de ilk defa ben kaleme aldığımda, türleriniz diken diken olacak.
NAVARİN OLAYI NEDİR ?
Navarin olayını Osmanlı Padişahı II.Mahmut’un dediği gibi, ( Rahmetli Erbakanın’da sık sık dile getirdiği ) Batılılara Asla Güvenmeyeceksiniz ! analizimizin başlangıç parağrafı yapalım isterseniz.


Navarin , bizi yöneten Devlet büyüklerimiz, Siyasi Parti Kurmaya Çalışanlarımız, Muhalefetimiz ve sokakta gezen her vatandaşımızın bilmesi gereken bir olaydır. Hele AKDENİZ’de suların ısındığı şu günlerde.
ÖZETLE ;
*** NAVARİN Osmanlı Donanmasının Akdeniz’de tamamının yok olduğu yerdir,
*** Fransa, İngiltere, Yunanistan ve Batılıların yanında Rusya’nın emellerinin gerçekleştiği yerdir.
*** Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmanın yolunun açıldığı, tarihtir.
*** Muhanet’e muhtaç olarak ( nedenini Makalemin ilerleyen bölümlerinde göreceksiniz ) ABD Osmanlı’dan korkarken, ilişkilerimizin başladığı talihsizliktir.
*** İrili Ufaklı elimizden çıkan Ege Adalarının, kıyı sahanlıklarının günümüze kadar gelişidir.
*** Boğazlar sorununun yine günümüze kadar uzantısı, Nirengi ve Kırılma noktasıdır, NAVARİN olayı.

20 Ekim 1827 Navarin, bugün Yunanistan topraklarında kalan bir liman şehridir. 1460 yılından itibaren Osmanlıların elinde bulunan şehrin tarihi önemi; İngiliz, Fransız ve Rus gemilerinden oluşan müttefik donanmanın 20 Ekim 1827 tarihinde Osmanlı donanması ile yaptığı ve adı geçen devletlerle bir savaş durumu olmamasına rağmen Osmanlı donanmasını adeta bir baskınla yok ettiği savaştan gelir.
1821’de Mora’ da başlayan Rum isyanının kısa sürede gelişmiş, kaleler Rumların eline geçmiştir.
Rumlar, buralardaki Türklere tam bir soykırımdan geçirdiler, ( bir sonraki makalemde detayları ile ele alacağım.)
1824 yılına gelindiğinde, çarpışmalar Kara’da ve Deniz’de bütün şiddetiyle sürüyordu. Bunun üzerine Osmanlı Hükümeti, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi.
Bu arada İngiltere’nin dışında Rusya ve Fransa’nın da Osmanlı Devleti konusundaki ilgi ve çıkarları devam ediyordu.
Yunan isyanının başarıya ulaşmasına katkı sağlamak için İngiliz Hükümeti 6 Temmuz 1827 günü Londra’da bir konferans tertipledi ve konferansa İngiltere’nin yanı sıra Rusya ve Fransa temsilcileri de katıldılar, sonuçta Yunanistan’ın Osmanlı Devleti’ne vergi veren bir muhtar devlet olmasını ve Türk’lerin Mora’dan çıkarılmalarını, bu koşulların reddedilmesi halinde Osmanlı Devleti’ne karşı şiddet politikasının izleneceği, bu amaçla da Ege Denizi’nde bir birleşik filo bulundurulacağını öngören bir anlaşma imzaladılar.
Aynı tarihlerde Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile Osmanlı Derya Kaptanı Hüsrev Paşa arasındaki çekişme son haddine ulaşmış !!! Mısır Donanması ve kara kuvvetinin komutanı İbrahim Paşa, Osmanlı donanması ile koordineli hareket etmek yerine bölgeye intikal eden Fransız amirali ile görüşmelere de başlamıştı.
Osmanlı-Mısır Müttefik donanmasının Navarin’de bulunduğu bir sırada İngiliz, Fransız ve Rus müttefik Donanması da liman ağzında bulunuyordu.
Bu sırada Navarin’de bulunan Türk filosunun komutanı Çengeloğlu Tahir Paşa, Mısır filosunun komutanı da Muharrem Bey’di. Bütün donanma komutanlığı da karacı olan İbrahim Paşa’ya verilmiş bulunuyordu.
İbrahim Paşa filo ve gemi komutanlarını toplantıya çağırmış ve uzun görüşmelerden sonra Türk donanmasının üç devlet donanmasıyla harp etme gücünde bulunmadığı sonucuna varılmıştı.
Bana ayrılan sütunda yerim kalmadığı için, Devamını önümüzdeki haftaya bırakalım mı.
Sağlıcakla kalın, Dualar ile kalın,

Remzi Doğan
[email protected]