Televizyonun küçük çocuklar üzerindeki etkisi nedir?


Herkese merhabalar sevgili okurlar, en çok sorulan soru üzerinden yanıtlamaya çalışacağım bir konu var: Televizyon.
Televizyon kültürümüzün ayrılmaz ve kalıcı bir parçasıdır. Birçok anne baba televizyonun çocuklar üzerindeki olası etkileri konusunda endişelenirler. Televizyonun küçük çocuklar için iyi bir eğlence tarzı ve iyi bir bilgi kaynağı olmadığına ilişkin çok sayıda araştırma mevcuttur. Ticari televizyon kanallarındaki birçok çocuk programı şiddet içerir. Bu nedenle çocuklar henüz anaokuluna başlamadan kendi oturma odalarında binlerce dövüş, yaralama, tekmeleme ve ateş etme sahnesi izler. “Masum” çizgi film sahnelerinde bile birbirini döven ve yere seren karakterler vardır.
8 yaşındaki Çocuklar üzerinden yapılan bir araştırmaya göre televizyonda en çok şiddet izleyen çocuklar, okuldaki yaşıtları tarafından en saldırganlar olarak nitelendirilmektedirler. Kızlar için bu ilişki geçerli değil, ama belki de bunun nedeni çoğu televizyon programında saldırgan kadın karakterinin olmamasıdır. Bu çalışmalar televizyon izlemenin gerçekten saldırgan davranışlara yol açıp açmadığını belirlememektedir. Televizyonun böyle bir etkisi olup olmadığını saptamak için bir takım deneysel çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalardan bir grup yuva çocuğuna saldırgan şiddet içeren bir film izletilmiş, diğer grubu ise şiddet içermeyen bir film izle edilmiştir. Daha sonra şiddet içeren filmi izleyen çocukların diğer gruptaki çocuklardan daha saldırgan davrandıkları görülmüştür. Bu çalışmalardan televizyonda izlenen şiddetin çocuklarda saldırgan davranışlara yol açtığı sonucuna varılabilir. Televizyon izlemek şiddete karşı duyarsızlaşmaya da neden olabilir. Televizyonda şiddet izlemiş çocukların, şiddet karşısında duygusal olarak daha az uyarıldıkları saptanmıştır. Bir başka deyişle çocuklar şiddet o kadar alışmışlardır ki artık şiddet gördüklerinde rahatsız olmamaktadırlar. Şiddete tanık olduklarında tiksinti hisseden çocuklar yetiştirebilseydik Dünya çok daha iyi bir yer olurdu. Belki o zaman şiddeti kabullenmek yerine durumu düzeltmeye çalışırlardı. Televizyon şiddetin yanı sıra bir çok korkutucu ve kuşku uyandıran sahne de içerir. Bu sahneler çocukların en derin korkularını açıkça ve canlı biçimde gözler önüne serer. Televizyon onları edilgenliğe yöneltir ve çocukların korkuları üzerinde çalışabilecekleri sağaltıcı bir ortam sağlayamaz. Televizyon hem ses (işitsel uyaran) hem de hareketli görüntüler (görsel uyaran) sunar. Televizyon seyreden çocuklar duyumsal girdileri kavrayan ama bunlara kendi hayal güçlerinden çok az şey ekleyen pasif alıcılardır. Dolayısıyla çok fazla televizyon izlemek çocukları hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını kullanmaktan mahrum bırakır. Televizyon seyreden çocuklar sıklıkla kendilerinden geçerler. Küçük çocuklar için bu kadar pasif kalmak ne normal ne de istenen bir durumdur. Araştırmalara göre en çok televizyon izleyen çocuklar, en düşük dil becerilerine sahiptir. Başka insanlarla aktif bir iletişim kurma fırsatı olmayan çocukların dil becerileri gelişmez. Dolayısı ile burada anne babalara düşen görev özellikle okul öncesi dönemde çocukları uzaklaştırabildiği kadar televizyondan ve tabletten uzaklaştırmak olmalıdır.

Uzman Klinik Psikolog/Aile Danışmanı
Buse Baltalılar