YUVA ÇOCUKLARININ AKIBETİ


Her ne kadar çocukları pek seviyor görünsek de aslında herkesin çocuğu kendine özel ve güzeldir.

Peki herkesin çocuğu güzel de, hiç kimsenin çocukları ne kadar özel?
Hiç merak ettiniz mi?

Mesela hiç çocuk yuvasını ziyaret ettiniz mi?
Tavsiye ederim.. Birgün gidin bak.
Kahrolursunuz.. Duygulanır aglarsiniz.
Bacaklarınıza kollarınıza yapışıp omuzlarınıza tırmanmaya başlıyorlar.
Önüne çıkana "baba", her gördüklerine "anne" diyorlar.
Birkaç dakika başını okşayıp ayrıl, kedi enciği gibi peşinden gelmeye başlıyorlar.

İstedikleri zaman değil, "verildiği zaman" ve "ne verilirse onu yiyip iciyorlar.

Sağ salim 18 yaşına ulasirlarsa bu sefer devlet "Hadi bakalım benden bu kadar! Yürrü anca gidersin!" diyor.

Ve yürüyüp gidiyorlar. Gözden kayboluyorlar.
Devlet o kadar da acımasız değil tabi.
İmkan dahilinde iş verdikleri de oluyor.
Bu sefer uyum sorunu ortaya çıkıyor.
"Gel bakalım al şunu götür getir" demekle iş bitmiyor.
Onların kimseleri yok .
Yönlendiren yok.
Egiten yok.
Kılavuz yok.

Hergün bir kadının öldürüldüğü, pompaliyla dükkanların basıldığı, uyusturucunun peynir ekmek gibi kapısıldigi, yan baktı diye insanların bicaklandigi ve özellikle "suçun serbest bırakıldığı" bir ortamda, hiç kimsesiz sokağa salınan bu gençlerin profesör olmasını bekleyebilir misiniz?

Tehlikeye dikkat !
Bu çocuklara 18'inden sonra da sahip çıkılmalı !
Yoksa yarın çok geç olabilir
Üzülmek istemiyorsanız sahip çıkın