OKULLAR YİNE KAPALI...


Haberleri takip ettikçe üzüntüm artıyor. Onlarca soru var zihnimde. En zoru da "Okullarımız açılıyor mu?" diye soran oğluma, hayır cevabını verdiğimde "Peki neden?" sorusuna verebilecek hiç bir mantıklı açıklama bulamamak...
Peki ben soruyorum; "İlkokullar neden kapalı?"
Bilimsel bir araştırma, mantıklı bir açıklama arıyorum.
Temel eğitimden bu kadar uzak kalmanın hem akademik gelişimlerine, hem sosyal ve bireysel becerilerine, duygusal durumlarına olan yansımaları araştırılıyor mu??
Peki okullarının kapılarını onlara sıkı sıkı kapatmanın dışında bu yoksunluk dönemi için çocuklar adına alınan önlemler, hazırlanan projeler neler??
Mesela bilmek istiyorum; Avm'lere giden çocuklar niçin okullarına gidemiyor??
İlkokul öğretmenlerinin çoğunun 2. doz aşıları tamamlanmışken bu çocukların yüz yüze eğitim hakkı için neden gerekli hassasiyet gösterilmiyor??
Daha riskli olan 8. ve 12. sınıflar okula gidebiliyor. Peki öğretmenlerin aşılanması tamamlandı mı??
15 Haziran'dan beri yüz yüze eğitim veren özel eğitimde çalışan öğretmen, uzman ve personeller neden hala aşılanamıyor??
Bir çok gelişmiş ülke eğitim meselesini 1. sıraya taşırken, okulları yüz yüze kapatma süreleri bizlerden çok daha kısa iken, belirli uzmanların ve yazarların çabası dışında ses, gerçekçi bilimsel veriler niçin duyamıyoruz??
1 senenin telafisi olur zihniyetinde miyiz hala??? Bekleyelim kapalı kapılar ardında. Peki daha ne kadar bekleyeceğiz soruyor muyuz kendimize, etrafımıza??
Bu arada okullar kapalı ama farklı çözüm yolları bulamayan birçok ebeveyn çocuklarının bakımları konusunda mağdur. Çalıştıkları için ya koleje para verirken bir de bakıcıya para veriyor, ya ananeye babaneye bırakıp bellirli aralıklar ile görebiliyor, ya da kimi arabasıyla kimi toplu taşımayı kullanarak işlerine götürüyor çocuklarını. Bakacak kimsesi ve bakıcıya verecek parası olmadığı için işlerinden ayrılan anneler de var tabi. Bizim bilmediğimiz türlü zorluklar ve mücadeleler oluyor hem çocuk hem ebeveyn cephesinde...

Çocuklarımız okul disiplininden uzaklaşırken, öğrenmeye duyulan önem ve istek azalırken iyi olan geriye, geride kalan daha da arkalara düştüğünde, çocuklar duygusal bir çok sorunla boğuşurken ailelerini eğitim için zar zor İkna etmişken bize "Neden" diye sorduklarında onlara açıklayabileceğimiz mantıklı bir söz, bir neden olmalı. Bu arada eğitimleri, okulları için hala sormayı, sorgulamayı unutmadılar bu düzene aĺışmadılarsa bu soruları duyabiliriz onlardan. Ancak bu şekilde devam ederse eve alışan çocuk bunları sormayı, sorgulamayı da unutacak. Bu sesleri duyduğumuz evler giderek azalacak malesef. O yüzden hepimizin sorumluluğu bu. Eğitimi ilk sıraya taşımak için senin, benim, onun talep etmesi gerekiyor. Kapalı kapılar ardında kalıp ilk feda edeceğimiz çocuklarımızın geleceği olmamalı.
....
Geçen gün metroya binerken öğrenci kartı istediler oğlumdan. Öyle bir kart yok tabi bizde okula daha doğru düzgün gidememiş, öğrenci olamamışken kartı hiç düşünmemiştim ben. Görevli arkadaş yardımcı oldu, hallettik...
Sonra düşündüm. Benim oğlum öğrenci mi?
Ne teneffüse çıktığında koşturacak bir bahçesi var. Ne önlüğü, forması var üstünde. Saçları, üst başı sınıf sınıf, okul okul da kokmuyor dersi bitince. Beden dersi gelince spor kıyafetlerini giyip arkadaşlarıyla derse kim önce gidecek.
Heyecanını da yaşayamıyor. Evde hiç düşmedi mesela. Okulda olsa kolu, bacağı morluk içinde olurdu. Arkadaşlarına yeni becerilerini, kendini gösteremiyor bile. O küçücük ekranda kendine bulduğu yer daha da küçük. Mesela ilk günler suluğunu yanında isterdi.Ne değişti acaba sıradan bir bardak bile iş görüyor artık. Neyi kaçırmışım ben... Anlatacak anıları yok bahçede koşarken diye başlayan ....Hikayeler hep aynı, falanca kişi ekranı kapattı veya sesini hiç kapatmıyor. Bazı öğretmenler çok mücadeleler veriyor bu hikayeler değişsin diye.
Onların enerjileri, yapmaya çalıştıkları bu dönemin belki de tek güzel yanı. Ama bir sandalyenin tepesinde ekrana bakarak öğrenci olunmuyor maalesef....Üzgünüm oğlum sen ve tüm çocuklar adına. Borcum, yüküm büyük...
Uzun bir yol var önünüzde. Bizlerin çabası, öğrenmek, bilmek, araştırmak, sorgulamak gibi heveslerinizi her koşulda var edebilmek.
Her zaman dediğim gibi gücünü, umudunu, hayellerini kaybetme çocuk. Hele bu zamanda hiç kaybetme.
Okullarımıza, öğretmenlerimize kavuşmayı hasretle bekliyoruz..
Sevgiyle kalın...