ZEYTİN DİKELİM Mİ?


Herkim yaktıysa ALLAH bin türlü belasını versin. Bir ülkeye darbe yapacaksanız bunun birçok yolu var. Ülkeme en büyük darbeyi vurdular. Dünyanın her yerinden akın akın gelen turistlere ve bıraktıkları dövizleri yaktılar. Ülkemin o güzelim güzelliklerini yaktılar. Bu kadar haini içinde barındıran kapılarını açan her türlü imkanı ve güzelliği sunan başka bir ülke tarihte gördünüzmü ALLAH aşkına. Gelişen ve büyüyen bir ülkeyi yoketmek için topla tüfekle bombayla vuramıyorsanız ciğerinden yakacaksınız. Ormanlarımızı yakmadılar sadece, köyünü yaktılar, o köyün zeytinini meyva agaçlarını yaktılar, gelir kaynağı olan koyununu, keçisini, ineğini, danasını, kazını, ördeğini, tavuğunu, horozunu, yeni doğmuş kuzusunu yaktılar. Dagındaki hayvanını, çırçır öten böceğini, sabahın tan yerini hatırlatan uykudan uyandıran kuşlarını yaktılar. Bu kadar yangın aynı anda çıkarmı ALLAH aşkına. Doğumuzda sel felaketleri ALLAH tarafındanda güneydeki yangınlar kimin icadı ve eseri. İçim yanıyor canım acıyor. Ülkemi cayır cayır yakıyorlar canımızdan can alıyorlar. Ülke ve millet olarak her yerimizi ve kapılarımızı açıp çıkın çıkın gelin diyen ve gönül sofrasını kurup misafir eden bir millet olarak bunu hakatmedik biz ülke ve millet olarak. Bu nasıl bir kin, nasıl bir öfke biz hangi ülkeye ve millete kötülük yaptıkki? Bizi her yerimizden yakıyorlar can evimizden vuruyorlar. Herne yaparsanız yapın, elinizden gelen her türlü kötülüğü yapın bu asil milleti ve ülkeyi yıkmaya gücünüz yetmeyecek. Güneyini yakarsınız kuzeyinden başınıza ateş olarak düşeriz. Batısını yakarsınız doğusundan su olur akarız biz böyle asil güçlü bir millet ve ülkeyiz. Çamlarımızı yaktınız zeytin dikeriz. Evlerimizi yaktınız yenisini yine yaparız. Hayvanlarımızı yaktınız sevgi ve şefkat ile yenilerini doğurturuz severek büyütürüz. Bu asil milleti her türlü ayak oyunlarınıza ragmen yok etmenize ne gücünüz yeter nede paranız. Biz ne savaşlar gördük yıkılmadık yıkamadınız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ bugüne kadar koruduk bundan sonrada korumaya and içiyoruz diyerek yola çıkmış asil bir milletiz. İstediğiniz yerden yakın bir ölür bin dogarız birgün bizde ülke ve millet olarak yaptıklarınız her türlü kötülüğün hesabını er yada geç mutlaka hesabını sorarız. Ama sizin gibi agaçları, ormanları ve içinde yaşayan sessiz ve dilsiz kullarını yakmayız. Biz gittiğimiz her yere barışın ve sevginin timsali olan zeytin dikeriz. Siz kandan, nefretten, öfkeden, kinden ve intikamdan beslenirken sizlere ders vermek için kapılarımızı açtık çıkın çıkın gelin diye önce insan ve herşey insanlık için demeye. Kimi gönderirseniz gönderin ister hain, ister kalleş ve kelleci o kapıları açar hepsini başınıza bela ederiz. Şimdilik susuyor ve bekliyoruz yeni planlarınızı. Yakın, yıkın ve canımızdan can alın. Ama unutmayın! Keser döner sap döner birgün gelir hesap döner bunu asla unutmayın hain ve kalleşler. Siz yakın biz zeytin dikeceğiz o gün geldiğinde yağında kızartma yapıp yaptıklarınızı size geri iade edeceğiz. Bir TÜRK Dünya'ya bedeldir sözünü asla ama asla unutmayınız. Siz yaktınız, Biz zeytin dikeceğiz alçak ve namussuzlar bunu asla unutmayın.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.