TARİHTEKi TÜRK KADINININ ROLÜ ve YERİ


Merhaba Sevgili Okuyucularım,

Dün, İyi Parti Karşıyaka İlçe Başkanlığı, Kadın Politikaları Başkanlığı öncülüğünde gerçekleştirilen 'Tarihteki Türk Kadınının rolü ve yeri' konferansına katıldım.29 Ekim Cumhuriyet haftası nedeniyle gerçekleştirilen etkinlikte, Türk Kadınının önemini bizlere bir kez daha hatırlatan İyi Parti İlçe Başkanlığına ve ev sahipliği yapan İlçe Başkanı Müjde Harput Apak'a çok teşekkür ediyorum. Seminerde konuşmacı konuk olarak gelen Sevgili Gazi Şükrü Karaca'dan Türk kadınını dinlemek ise çok gurur vericiydi. Erkeklerin de katıldığı konferansta, İyi Parti Karşıyaka İlçe Başkanlığının etkinliklerinin kadın, erkek duyarlı herkese açık olduğunu bilmek ise; çok daha güzeldi.

Geçmişe kısaca bir göz attığımızda Türk kadını ne kadar değerliymiş.Eski Türk tarihine baktığımızda ise; kadın, hatun veya hanım eşleri için kıymetli ve yeri doldurulamazdır.Dünya tarihinde de Türkler kadar kadını yücelten ve saygı duyan ikinci bir milletin olmadığını da kaynaklardan açıkça görebiliriz.

Tarihte Türk Kadını ailede söz sahibi olduğu kadar siyasi, ekonomik ilişkilerde ve devlet yönetiminde de söz sahibi olmuştur.Hun Türklerinde kadına ayrı bir değer verilmiş ve erkeğin tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. Kağan'ın emirnamelerinde "Kağan buyruğu" ifadesi yalnız yer alır ve Kağanın hatununun adı kaydedilmezse o emirname geçerli sayılmazdı.Elçilerin kabulü sırasında hatunun kağanın yanında yer almasıda mutlak bir kuraldı. Aynı zamanda siyasi ve idari görüşleri dinler ve fikir belirtirlerdi. Ziya Gökalp bu durumu çok güzel şekilde özetlemiştir: “Eski ırkların hiçbiri kadınlara Türkler kadar hak vermemiş ve saygı göstermemiştir” Kadın aile içinde de her zaman, yüksek söz sahibi olmuştur.

Konferansta Gazi Şükrü Karaca'nın da anlattığı Orhun Kitabelerinde devlet işlerini bilen Türk kadınından çokça bahsedilmiş ve hatuna verilen önem açıkça vurgulanmıştır.

Arap seyyah İbn Batu aldığı notlarda Türk kadınına değinerek: " Burada öyle ilginç bir duruma şahit oldum ki, o da Türklerin kadınlara gösterdiği saygıdır. Burada kadınların kıymeti ve saygınlığı erkeklerden daha üstündür" diye önemle belirtmiştir. Eski Türk destanlarında da 'Türk Kadını' güç ve ilham kaynağı olarak açıkça anlatılmaktadır. Türk kadını her zaman at üstünde, kılıç elinde ve savaş meydanında en öndedir. Dede Korkut destanımızda bahsedilen "Bamsı Beyrek" hikayesinde yer alan Banu Çiçek, bunun en güzel örneklerinden birisidir.

Türk Kadınının tarihsel süreç içerisindeki rolü ve yerine baktığım zaman en ilerici adımların ;Tanzimat dönemi ve sonrasında önemli reformlarla atıldığını görüyorum. Yapılan bu güzel değişiklikler, Türk tarihi için çok önemlidir. Kadına verilen haklar sayesinde toplumdaki statüsü sağlamlaşan Türk Kadını artık daha güçlü ve daha yıkılmazdır. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk sayesinde 29 Ekim Cumhuriyetin ilanından sonrada kadınlarımıza eğitim, sosyal ve siyasi alanlarda çok önemli haklar tanınmış, 1930'da yerel, 1934'te ise genel seçimlerde seçme ve seçilme haklarını elde etmişlerdir.1926'da Türk Medeni Kanunu ile erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi ve tek taraflı boşanması kaldırılarak, kadınlara da boşanma ve velayet hakkı verilmiştir.

Günümüz Türk kadını artık her yerdedir.Kadınlarımız; eğitimde, sporda, ekonomide, siyasette, şoförlükte ve sanayide dimdik ve gururla çalışmaktadır. 'Kadındır yapamaz' diyen herkesi, Türk Kadını başarılarıyla şaşırtmıştır. Türk Kadını; Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”

Not:Bizlere 'Türk Kadını' olmanın gurur vericiliğini tekrar yaşattığınız için iyiki varsınız İYİ PARTİ KARŞIYAKA İLÇE BAŞKANLIĞI..