DURUŞLU VE ERDEMLİ OLMAK.


Yeni bir hafta Ülkemize güzellikler getirsin inşallah. Barış, saygı, sevgi ve huzun hakim olacağı hergün insanlığa mutluluk olsun. Bugün biraz da siyasetten konuşalım aşkı da yazarım siyaseti de.. Belediye başkanlığı yapmak toplum yararına yapılan fedakarlık isteyen bir iştir.. Toplumun birlikte yaşamak için aslolan ortak işlerini kamu adına yapmak için gönüllü olarak sorumluluk üstlenmektir.. Bu nedenle siyasete girenler kendini aşan toplumsal bilinci ve kamusal sorumluluğu gelişmiş kişiler olmalıdır.. Bireysel çıkarlarını bir kenara bırakarak bilgisini zamanını ve tecrübesini kamu yararı için harcamaya adamış kişiler olmalıdır.. En azından ideal belediye başkanı böyle olmalıdır..Erdemli siyasetçinin ilkesel karar verebilecek bilgi becerisi olmalı.. Öncelikle bu işin eğitimini mutlaka almış olmalıdır.. Dürüstlüğü ve güvenirliğinden şüphe duyulmamalı.. Karşısındakine acabalar uyandırmamalı çelişkiler yaşatmamalıdır.. Belli bir görüşü temsil edebilecek nitelikte olmalı.. Bu görüşü temsil ederken öteki yaratmayacak kadarda faziletli olmalı.. Belediye başkanlığı makamına geldiğinde halkın sesine en güzel akordu yapma en güzel rengi hazırlayabilmektir.. Belediye başkanı bilge olmalıdır.. Çünkü belediye başkanlığı makamı erdem ve fedakarlık ister sabır ve metanet ister kadro ilke ve akıl ister inanç ve dik duruş ister.. Kendi doğruları içinde başkalarının eğrilerini eritebilme erki ister.. Yapamayacağı sözler söylememeli abartmamalı yapabileceğinin dışına taşmamalı.. Makamının menfaatlerini değil ilçesinin menfaatlerini düşünmeli.. Anlık çıkarlarını değil temsil ettiği halkın görüşlerini düşünmeli.. Daha çok sayılacak şey var aslında ama bunlar mutlaka olmalı.. Sağcı solcu milliyetçi cemaatçi sosyalist komünist her ne olursa olsun o siyasal ideolojiler sadece etrafına adam toplayıp destek almasına katkı olur.. Aslolan kendi duruşudur.. Ön yargısız olur..Emanet onun en kutsal şeylerinden biridir hele ki emanet edilen makam ise o makama zarar vermemek için kendi geleceğini tehlikeye atmaktan gözünü bile kırpmaz.. Arkadaşlığa AHDE VEFA ve diyet borcu adı altın da tölerans ve kıyak geçmemeli.. Yüzü kızaracak kadarda utanma duygusu olmalı.. Belediye başkanığını etik değerleri sürekli vurgulamak hakkı adaleti ve meşruiyeti savunan siyaseti menfaat için daha fazla mal mülk biriktirmek çıkar peşinde koşmak için değil hakça ve eşitçe bir düzene kavuşmak için çaba gösterenlere gerçekten saygı duyulmalıdır.. Adam gibi belediye başkanı toplumun çıkarlarını her zaman gözetir.. Devletin kamunun ve toplumun malına zarar gelmesin diye kendi siyasi geleceklerini hatta hayatlarını ortaya koyarlar.. Yani yarın kaybedeceği çok şeyi varsayarak hareket ederler.. Bir belediye başkanı işçisiyle köylüsüyle memuruyla beraber hastasıyla beraber sarhoşuyla beraber akıllısı ve delisiyle meyhaneciyle beraber namazcısıyla beraber sazcısıyla cazcısıyla kısacası halkıyla beraber olabiliyorsa işte o makama yakışmış olan demektir.. Onların derdine merhem oluyorsa başkanda olmuş demektir.. Bu konuda çok örnekler var bunları saymak istemiyorum buradan.. Çanta taşıtmayan yalancı alkışlardan haz almayan en büyük başkan bizim başkan şarkısından hoşlanmayan yalancı yüzlerden sahte duruşlardan iki yüzlülerden yüzüne gülüp arkadan vurmayanlardan her zaman uzak duran olmalı belediye başkanı.. Elini kolunu sallaya sallaya halkının içinde dolaşan büyüğünden küçüğüne her renkten insanıyla omuz omuza olandır belediye başkanı.. Omuzlara alınmasından asla hoşlanmayan kendi şemsiyesini kendisi tutan ağır ağır konuşan uzlaşmacı yapıcı birleştirici din dil ırk mezhep renk ayrımı yapmayandır belediye başkanı örnek olmalıdır.. Ben yine söylüyorum bu duruşu sergileyen çok belediye başkanı tanıyor onların da önülerin de saygıyla eğiliyorum.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE