AFFET VE YENİDEN DOĞUŞU YAŞA


“Başkalarını affetmeyen kimse, kendisinin de üzerinden geçmek zorunda olduğu köprüyü yıkmış olur” (George Hierbdert)

“Bir şeyi bilmek, onu affetmek demektir” (Dünya atasözü)

“Yanlış ve doğru hakkındaki fikirlerinizin ötesinde bir alan var. Sizinle orada buluşacağım. Çimenlerin arasına uzandığınızda, dünyanın doğru-yanlış fikirlerinize ihtiyacı olmadığını göreceksiniz” (Mevlana)

Eğer içinizde hayatın akışına karşı direnç oluşturursanız, bu tıkanıklık bilinçaltınızı karıştıracak ve her türlü olumsuz durumun ortaya çıkmasına neden olacaktır. Dünyadaki olumsuz ve karışık koşullardan biz sorumluyuz. Bütün bu koşullar, kendi türümüzün yıkıcı düşünceleri nedeniyle ortaya çıktı. Bu nedenle sıkıntılarımız ve hastalıklarımız için suçluyu başka bir yerde aramak ciddi bir hata olur.
Yaşam içindeki sürekli gerçekleşmekte olan acılar, ağrılar, sevdiklerin kaybı ile ilgili bir suçlu aradıkça kendimizi cezalandırırız. Gerçeği görebilmek için, kendimiz dışındaki herhangi bir kişiye ya da güce karşı suçlamalarımızdan, öfkelerimizden ve kinimizden vazgeçmek gerekir. Aksi halde sağlıklı, mutlu ve üretken bir yaşam süremeyiz.
Parmağınız kesildiğinde bedeniniz bunu affeder ve hemen iyileşmeniz için tüm gerekenleri o bölgeye gönderir. Yeni hücreler kesiğin üzerinde var gücüyle çalışır.
Hayat size kin duymaz. Sizi hemen affeder. Eğer doğayla uyum içinde düşünerek onunla elbirliği yaparsanız, sağlığı, canlılığı, uyumu ve huzuru size geri getirir. Acımasızlık ve kötülük, hayatın sizin için doğal akmasını engeller.
Başkalarını affetmek, zihinsel huzur ve sağlık için gereklidir. Eğer sağlıklı bir yaşamınız olsun istiyorsanız, sizi incitmiş olan herkesi affetmelisiniz. Önce başkalarını affetmeden kendinizi tamamen affedemezsiniz. Kendinizi affetmeyi reddetmek, gereksiz gururdan ve cehaletten başka bir şey değildir.
Eğer karşınızdaki kişiyi affetmeyi içtenlikle istiyorsanız, engeli büyük ölçüde aşmışsınız demektir. Elbette karşınızdaki kişiyi affetmenin ondan hoşlanmanız ya da onunla bir araya gelmeniz demek olmadığını anlamalısınız. Kimse sizi birinden hoşlanmaya zorlayamaz. Ama hoşlanmadığınız birini sevebilirsiniz.

Gelin bugün “genel af günü” ilan edelim. Hayatımızdaki bizi incitmiş tüm insanları tek tek affedelim. He biri için sağlık, mutluluk, huzur ve hayatın nimetlerini diliyorum. Bunu özgürce, keyifle ve sevgiyle yapıyorum. Ne zaman beni incitmiş olan kişi veya kişileri düşünsem; “sizi azat ettim. Hayatın bütün iyilikleri sizinle olsun” diyorum. Ben özgürüm, onlar da özgür. Bu harika!