ŞEHİT MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN DOĞUM GÜNÜNDE YETKİLİLERE ÇAĞRIMIZ 2009 DAN BUYANA DEVAM EDİYOR…


SAYIN CUMHURBAŞKANI;
SAYIN MECLİS BAŞKANI;
SAYIN AKP, CHP, MHP, İYİ PARTİ, DEMOKRAT PARTİ MİLLET VEKİLLERİMİZE AÇIK MEKTUPTUR…
Sayın Cumhur Başkanı, Sayın Başbakan, Sayın Meclis başkanı, AKP, CHP, MHP, İYİ Parti'nin değerli milletvekilleri;
Bugün sadece birlikte görev yapmaya çalıştığımız dönemler içinde değil, şehadetinden sonrada yolunda yürümeye çalışan bir Muhsin YAZICIOĞLU sevdalısı olarak liderim, ağabeyim, yol başım Şehit Muhsin YAZICIOĞLU’nun doğum günü. Gönül isterdi ki liderim hayatta olsun ve Doğum günü tüm sevenleri ile birlikte idrak etsin. Ancak 25 Mart 2009 tarihinde o kara günde içimizdeki ve dışımızdaki Vatan ve Millet düşmanı mihrakların suikastı neticesinde liderim Muhsin YAZICIOĞLU yanındaki dava arkadaşlarımız ve basın şehidimiz İsmail Güneş ile birlikte bizlerden kopartıldı. İnanıyorum ki Cennet mekân Muhsin YAZICIOĞLU en sevgiliye sonsuzluğun sahibi olan yüce Mevla’ya hicret etti.
İmanı anlamda bu inanışım ile birlikte Cennet Mekân Muhsin YAZICIOĞLU’nun doğum günü vesilesi ile sormak isterim. Sakın ola vefat etmiş olan bir kişinin doğu günü olur mu demeyin. Yüce kitabımız Kuran-ı kerimde, Bakara süresi 154. Ayetinde Cenabı Mevla “Allah yolunda öldürülenlere "ölüler"" demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız” buyurmuyor mu? Şahadet mertebesine ulaşan Muhsin YAZICIOĞLU milletine hizmet uğrunda Keş Dağlarında Şahadet şerbeti içmedi mi? Öyleyse Allah indinde liderim Ölü değil Şehittir ve onu doğduğu bugünde anmak yâd etmekte yolunda yürümeye çalışanların görevidir.

Bu vesile ile;
25 Mart 2009 Tarihinde seçim çalışmaları esnasında içinde bulunduğu helikopterin düşürülmesi neticesinde Şehit edilen Muhsin YAZICIOĞLU’nun şehadetinin üzerinden bunca zaman geçmiş olmasına rağmen, Tüm Türk – İslam coğrafyasının ümit bağladığı, seviyeli ve yol gösterici siyaset üslubuyla her kesim tarafından takdir toplayan, Partisinin kuruluş aşamasında yayınladığı milli mutabakat metninde de ifade ettiği gibi, Allah'ın varlığı ve birliği, Resulullahın risalesi dışında hiçbir mutlak hakikat tanımayan, hangi koşul altında olursa olsun baskılara boyun eğmeyen, 28 Şubatın o karanlık dönemlerinde, bu günün sahte kahramanları o gün kaçacak delik ararlarken “Namlusunu milletine çeviren tanka selam durmam” diye bilecek kadar demokrasiye inanmış, siyasi yaşamı boyunca aldığı oy oranı istediği seviyede olmasa da cenazesi 1,5 milyondan fazla seveninin katılımı ile defnedilen bu milletin içinden çıkmış, ardında katil İsrail, Amerika, iş adamları, medya patronları olmadan bu milleti gönlünde yer edinmiş ender insanlardan biri olan Muhsin YAZICIOĞLU’nun suikastı ile ilgili dâhili olanların cezalandırılması adına bu güne dek tekbir olumlu adım atılmamış iken sormak isterim ki en azından bundan sonraki süreçte bir çaba içerisinde olacak mısınız?
Unutmayalım ki 25 Mart 2009 tarihinde Şahadet şerbetini içen şehit liderim aynı zamanda şu an içinde bulunduğunuz T.B.M.M sinin bir üyesi bu milletin vekiliydi. 29 Mart 2009 tarihinde karlar altında bırakılan devletimizin itibarı, Cumhurbaşkanımızın itibarı, T.B.M.M mizin itibarı, siz değerli vekilimizin itibarı bu olay aydınlatılmadığı sürece karlar altında kalmaya devam edecektir.
Yetki elinde bulunduran İktidar sahipleri ve Millet adına doğruları söyleme asli vazifesi olan siz değerli Vekillerimizden istirhamım, Şehit liderim Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte onun İzmir il başkanı olarak görev yapmış dava arkadaşı ve bir Vatandaş olarak beklentim bu olayın aydınlatılması ve gündemde tutulması için Demokrasi adına gereken çabayı göstermenizdir. Bu duygu ve düşüncelerimle çalışmalarınızda başarılar diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum."