Sevgili Mustafa…


Bu kadar yakın görüyorum kendimi sana.
Aramızda uçurumlar yok aslında.
Sen, ben ve bir de memleket sevdamız.
Ve en çok da doğruluk aşkıyla medeniyetler üzerine çıkabilmek için savaş veren tutkulu ruhlarımız yan yana.
Buram buram mavilik kokar aydınlık zihniyetimiz!
Nice karanlığa inat.
Pusuda bekler kimi kötü yürekli!
Bilmezler ki karşılarında tarihin görmüş olduğu en keskin zekası kıvrak.
Toprak olsan da farketmez, mühim olan sarsılmaz sadakat.
Ancak öyle bir dönemin girdabında savruluyor ki halk, gelen zamkla yapışıyor , bilmiyor nedir zamanında makamdan kalkmak!
Aydınız diye geçinen kimileri;olmuş bir dönme dolap, dinin tüccarı olmuş kimileri ise milleti kandırmakla meşgul bakara makara sallayarak ve vicdan sömürüsü yaparak.
Gençler yapayalnız…
Sürekli gelecekleri ile oynayan ve söz hakkı vermeyen yönetimlerle kıvranıyor kör bir sistemin kurbanı olarak!
Partilerin hepsi önce kendi içinde oynuyor en büyük tiyatroyu ve sonra birbirleriyle anlamsız mücadelelerle tüketiyor hep emekleri ve beklentileri sabrımızı sınayarak!
Kötünün iyisi, ederin gideri misali hep yetinme hep yetinme ve de liyakatsizlik en büyük sorun, milletin canı burnunda idare ediyor aklını korumaya çalışarak.
Adı Atatürkçü aydın olmayı en az yobazlar kadar şekilcilikle karıştıran kimilerinin iticiliği, din  tüccarlığı ile milleti uyutanlara daha çok veriyor fırsat.
Öyle ki seni ve aydın fikirlerini anlatmak, tribüne değil gerçek yaşamlarında ve para kazanırken ki duruşlarına da yansıtarak korumak yerine iki duble rakıyla, ellerinde bayrak sallayarak marşlar çığırarak, balo balo sofistike pozlar takınıp kibir ve maneviyat düşmanlığı tavırlarıyla üst perdeden yaşayarak, bu millete karanlık zihniyetlerden daha çok zarar vermekteler katbekat!
Aydın olmanın insanın gelir düzeyiyle ya da namaz kılıp kılmaması ile ya da alkol tüketip tüketmemesi ile uzaktan yakından alakasının olmadığını anlamayan çok bağnaz ve sığ bir zihniyetin en az karanlıklar kadar zarar verdiği bir zamanda, seni ve emsalsiz fikirlerini layıkıyla anlatabilme mücadelesi veren bir kitle ise sesini duyurma çabasıyla mücadeleden asla geri durmamakta var gücüyle çalışarak.
Ve yürekten inanıyorum ki; uğruna feda edilen bunca cana ve dirayetli adanmışlığa istinaden bu vatan hakkıyla ilelebet payidar kalacak.
Sevgili Mustafa sen huzur içinde yat!
Vatan aşkı makam aşkından büyük olanlar her daim var olacak...