GÜZELLİK OLSUN AMA NASIL OLSUN?


Güzellik için hangi birini sayayım…  Velhasıl kelam dünya işleri,  kişisel menfaatlerin bencil yüzü, dünyamızdaki gidişat, çevre duyarlılığı ve olmazsa olamazlarımızın önüne kurulmuş fiziksel güzellik,  günümüzün modası olmuş!  Zira sokaktaki normal kadınlarda da estetik zaafı, yüzlerine yansımış vaziyette!  Üstüne üstlük hemen her on kişiden üçünün ağzını, burnunu, kaşını yaptırdığını toplum olarak görüyor, gözlüyoruz.  Özellikle gencecik kadınların sırf moda diye burunlarına yaklaşan şişirilmiş dudakları gözümüze ilk çarpanlardan!  Cildi pırıl pırıl, ağzı burnu yaratanın eseriyle şekillenmiş üstelik genç olanların bu işlemlere ihtiyacı da yok bence. Ya sizce?   Fiziksel güzellik tüm zamanların en çok aranan ve istenen işlemi olup çıkmış günümüzde. Neden?  Birçok nedeni var ve en belirgini; bilişsel psikoloji ve genç ya da yaşlı kadınların güzel olma arzuları…   İyi hoş güzel de, esas olan nedir burada:

GÜZELLİK ÖZLE- BİÇİMLE UYUŞMALI

Edebiyatımızda ve özellikle de roman ve hikâyelerde sağlam bir kültür ister ve edebiyatın malzemesi de dildir. Dilin ölçüsü de güzelliktir. Onun için gerek fiziksel, gerek kişilik ve kültürle bütünleşen bütünlükle tamamlanır her güzellik. Yaratanın yarattığı doğaya bakarsak, görürüz güzelliklerin bütünlüğünü, kusursuzluğunu, insana verdiği nimetleri ve gerçek güzelliği. Gelgelelim bazı insanlar, okumasız yazarlar gibi bodoslama dalıyorlar bu güzellik işlerine…

GÜZELLİK SEKTÖR OLMUŞ

Sosyal medyadaki reklamlarda; güzellik salonlarından geçilmiyor! Her firma rekabet halinde mi ne?  Fiziksel güzellik,  vazgeçilmemiz olunca güzellik salonlarına da rağbet artıyor reel olarak.

AMA LAKİN BU İŞİN DOZU DA OLMALI DEĞİL Mİ?

Bir güzellik salonunu aradım ve ben de bir  kadınım neticede… Kadınım ve  insanım ya(!) canım güzel olmayı çekti… Çekemez mi? Çeker…

Şaka bir yana ufak dokunuşlara karşı değilim ama doğallıktan ayrılmaya bireysel olarak karşıyım. Bir de bir de bir gazeteci olarak, şu güzellik sektörünü bir araştırma yapmadan geçmek olmaz dedim ve koyuldum araştırmaya.  Maden kadın önemli ve güzel olmak istiyor, neden olmasın… Ama fakat güzellik paketleri ateş pahası olunca; susmam, susamam ve neden, niçin diye de sorarım:

Dolayısıyla da sordum, soruşturdum ve sonuç itibarıyla;  sektör haline gelmiş güzellik merkezlerinin fırsatçılarını da bilmiş, öğrenmiş oldum.   Bu sebeple birçok doktorla görüştüm;  bazı estetiysen doktorların yüz güzelliğine katkı sağlayacak işlem fiyatlarının dudak uçuklatacak cinsten olduğunu kulağımla duydum, gözümle gördüm.  Asgari ücreti, emekli maaşını geçen ücretlerin yanı sıra oldukça fahiş fiyatı isteyen bir estetiysen doktor da bir iki işlem için benden piyasadakilerin kat ve kat üzerinde nerdeyse bir ev parası istemesi beni şaşırtsa da muhakeme gücümü almadı şükür. Doktor 5-6 milyon dövize endeksli paradan bahsederken çok rahattı. Bu vaziyette; toplumsal yapıdan habersiz olmalıydı. Doktor kantarın tozunu büsbütün kaçırınca;  “hop burada dur!” demedim ama sosyolog ve gazeteci olduğumu özellikle belirttim.  Tınmadı bile…  Amacı para kazanmaktı ve “parayı veren güzel olur” der gibi hali de besbelliydi doktorun. Mamafih o beyefendi beni anlayamamış.  Bilse ki bir kadın güzel ya da güzelleşmek isteyen olabilir ama o kadın,  önce toplumunun bir parçasıdır. O kadın eğer bir  gazeteciyse de, mesleği gereği toplumuma ayna olmaya çalışır…  Demedim ama “arif olan anlar” dedim kendi kendime… Anlamalı değil mi?

GÜZELLİK BÜTÜNDÜR

Hayat pahalılığı güzellik salonlarına da yansımış ve fırsat bu fırsat, nasılsa arz-talep var, biz de fiyat artışlarını marketleri örnek alarak yapıyorlar galiba. 

Herkes güzel olmayı ister kimisi doğuştan kimisi de sonradan güzelleşir mi bilmem ama bu güzellik alanı sektörleşmiş! Önemli olan da ise, güzelliğin göreceliliği…  Ruh ve bedenle birleşen güzellik gibisi var mı?

Güzellik bir bütündür sadece yüz ya da fizik güzelliğiyle güzellik olmaz, güzellik özdür ve güzellik kültür, üslup, karakter ve insan olmanın gerektirdiği tüm vasıflardır tespitimce…