Davutoğlu, Fidan ve yeni kadrolar


“Giderayak” diye bir sözcük var Türkçemizde.

Tek kelime olmasına rağmen o kadar çok şey anlatıyor ki.

Bazen kurduğumuz o uzun cümleler, yazdığımız sayfalarca yazı bile tutmuyor bu tek kelimenin yerini.

‘Gitme anında, son anda, bir sürecin sonuna doğru’ diye tanımlamış Dil Kurumu bu tek kelimeyi.

Doğrusunu isterseniz bu kelime Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın giderayak konuşmalarında tam anlamıyla yerine oturuyor.

Kolombiya gezisi öncesi söylediği bir cümleye bakın.

Bir haftadır hepimizin dilinde.

Tüm medya, yazarlar, siyaset adamları hop oturup hop kalkıyor.

Ne dedi Erdoğan?

“Ben şahsen Hakan Fidan’ın aday olmasını olumlu bulmadım”.

Dedi ve gitti.

Şu halimize bakın.

Günlerdir tartışıyoruz.

Sanki bu ülkenin başka sorunu yokmuş gibi takıldık kaldık bozuk plak gibi.

Hadi bizlere yeni yeni konular lazım da!

Siyasetçilere ne oluyor?

Yok Fidan şöyle olacakmış, yok boşluk varmış, yok neden istemiyormuş, oyun mu varmış?

Ne garip değil mi?

Bir zamanlar “muhtar bile, çoban bile olamaz” diyerek aşağılanan adama bakın.

Tek başına ülkenin yarıdan fazlasının oyu ile Cumhurbaşkanı oldu.

Söylediği her söz ile kamuoyunu günlerce meşgul etti.

Tartıştı, tartıştırdı.

Yaratılan gündemin peşine takılmadı, gündem yarattı.

Eh gerçek bir siyasetçinin de yapması gereken bu değil mi?

Hakan Fidan’ın istifası üzerine ona yakıştırılan yeni rollere değinmek istemiyorum.

Ama bir gerçeği dillendirmekte yarar var.

Allah aşkına söyler misiniz?

Bu ülkede muhalefetin söylediği gibi bir Başkanlık sistemine geçilecekse;

Davutoğlu ve Hakan Fidan bunca geçmişlerinden sonra sadece parmak indirip kaldıran bir adam olmak için meclise girmeyi isterler mi?

Hakan Fidan, Davutoğlu’nun güvendiği bir isim ve Başbakan Danışmanlığı sırasında Erdoğan’a tanıştıran da Davutoğlu.

Başbakan sadece seçim kazanmayı değil, seçim sonrası yeni dönemde yanında sorumluluk yüklenecek güçlü isimler arıyor.

Bu isimler toplumdaki stresi azaltacak, kaliteyi yükseltecek AK Parti’yi sonraki seçimlere de hazırlayacak çok yetenekli bir kadro oluşturacak ve Davutoğlu bu kadro ile halkın karşısına çıkacaktır.

Bu nedenle kimse AK Parti ile Cumhurbaşkanı arasında bir anlaşmazlık arayıp oradan bir şeyler çıkarmaya çalışmasın.

Önemli olan sizin torbanızda ne olduğudur.