Seçim senaryoları


Sayılı günler çabuk geçer derler.

Geçiyor.

Kırkbeş günden az bir süre kaldı halkın sınavından geçmeye.

Doğal olarak süre azaldıkça her türlü makam ve senaryo da yer almaya başladı seçim oyunları içerisinde.

Önce terör tırmandırıldı bazı gizli ellerce.

Neler söylenmedi ki.

Seçimlerin iptal edilebileceğine değin uzanan senaryolar.

Yetmedi elbette.

Sıra koalisyon senaryolarına getirildi.

Her kafadan farklı bir ses çıktı.

AK parti olmasında nasıl olursa olsun hesabı.

Yukarı tükürseler bıyık aşağısı sakal özdeyişi; hesapların tutabileceği bir açık alan bulamadılar.

AK Parti dışında kalan üçlüyü bir araya getirecek aklı başında bir fomül bulamadılar.

Üçü bir arada kahve olarak belki de cazipti ama siyasette ne yazık ki gerçekleşme olasılığı sıfırdı.

Bir yandan bu formülü insanlara dikte etmeye devam ederken

Öte yandan da gizlice, daha doğrusu televizyonlardaki sanal reklam benzeri bir propaganda ile AK Parti- CHP koalisyonunu hafızalara işlemeye başladılar.

Ama burada da düşünemedikleri, yıllardır dillerinden düşmeyen; hırsızlık, yolsuzluk, memleketin bölünmesi iddiaları çıkıyor karşılarına.

Yıllardır her türlü kötülüğün kaynağı olarak gösterilen bir parti ile nasıl koalisyon yapılır?

Yani sanaldan realiteye geçiş nasıl olur?

Burada da 'benden sonra tufan' deyimi yer alıyor kafalarında.

Yani 'seçimden sonra herşey mubah' tır a dönüşüyor senaryo.

Elbette birçok bahane bulmak mümkün iktidar ortağı olmak için.

Zaman ne gösterir göreceğiz.

Ama malum ülkemiz insanının damak tadı çok farklıdır.

Yabancıların ne çiğ kıyması ne de çiğ etini yemeyiz biz.

Tabii ki senaryolar bu kadarla kalmıyor.

Şimdide yarış başladı.

Yıllar öncesini anımsatan bir yarış.

Hani o iki anahtar, erken veya süper emeklilik gibi.

Bu yıl asgari ücret 891 liradan 949 liraya temmuz sonrası ise 1000 liraya çıkacak ya.

CHP 1500 HDP 1800 BTP li Haydar Baş ise 5000 Tl dedi.

MHP henüz açıklamadı ama seç seç oy ver.

En alttan mı başlasak en üstten mi yoksa ortadan mı?

Yoksa yokmu arttıran diye meydanlara mı çıksak?

Koalisyon reçetelerin olmazlarına daha sonra yeniden değiniriz ama benim kafamı kurcalayan nedir biliyor musununuz?

Özellikle sayın Kılıçdaroğlu ve Haluk Koç'un vaatler için kaynak gösterirken adeta AK Parti iktidarını göklere çıkarmaları.

79 yılda iktidarların elde ettiği vergi gelirlerinin toplamının 13 yıllık AK Parti iktidarında kat kat çoğaltılması yani 779 milyar dolardan 1 Trilyon 869 milyar dolara çıkması.

İnsanın aklına hemen sorular takılıyor tabii hal böyle olunca.

Yolsuzluklar, hırsızlıklar ne oldu diye.

Bugünlerde sık söylenen güzel atasözlerimiz var bilirsiniz, bende yineleyeceğim izninizle.

Bekara karı boşamak kolaydır”.

Millet her ne kadar heyecanlı, vaat veren konuşmaları sevsede, gerçekçi olanı tercih eder.