Pınarbaşı öldü


Homeros Vadisi'ne hiç gittiniz mi?

Bence gidin.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dağlar arasında yarattığı muhteşem güzelliğe tanık olun. Doğanın enfes oksijenini göğsünüz yanana dek içinize çekin. Göl kenarında oturun, Homeros'un mağaralarına çıkın, piknik yapın hatta İlyada ve Odysseia okuyun.

Balık tutun mesela.

Yanınızda getirdiğiniz demlikten, taze çayınızı yudumlayın.

Atlayın, zıplayın, koşun, paintball oynayın, doğa yürüyüşü yapın, çiçek toplayın.

Top oynayın.

Hiçbir şey yapmasanız da gidin Homeros'a...

Ama asla arkanıza dönmeyin.

Hemen arkanız Pınarbaşı çünkü. Doğanın İzmir'e verdiği muhteşem bir güzelliğin mıcır uğruna yokedildiği yer. Yemyeşil Homeros'un ardından doğan çöl.

Çöl bile değil aslında. Hangi çöl bulunduğu yerin insanını akciğer rahatsızlıklarından öldürür.

Yıllar evvel İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, kapatılan ocakları ağaçlandırma çabası doğaseverlerin alkışını toplamıştı. Ama ne yazık ki Büyükşehir'in gayreti de sonuç almaya yetmedi. Bir ocak ağaçlandırılırken onlarcası ruhsat için kapıda bekliyordu.

Şimdi birileri çıkıp, “İzmir'e yatırım yapılıyor ama bu kafalar yok mu bu kafalar? Falanca sayıda insan işsiz mi kalsın? Bu kente katma değer sağlamak suç mu?” gibi anlamsız, zeka gerektirmeyen yorumların altına imza atacaktır.

Fakat durum onların tahmin edebildiğinden çok daha vahim. Kentin içerisinde bulunan her türlü yeşil alanı ya katletti İzmirli ya da katledilmesine göz yumdu.

Yorum yapmadan bakın şu fotoğrafa. Bu fotoğrafı cumartesi günü Homeros Vadisi'nde insanların pek de gitmeyi tercih etmediği kayalıkların zirvesinden çektim. İnanın birkaç yüz metre üstte kalan alanlar da ihale ile gidecek.

Şimdi susmayı tercih edenlere küçük bir uyarı;

Pınarbaşı yakında bitecek.

Peki Pınarbaşı bitince mıcırdan, çimentodan vaz mı geçeceğiz?

Tabi ki hayır.

Sıra sizin ilçenize gelecek...