Bazı hastalıkların tedavisi sadece organ veya doku nakli ile mümkün olup, bu durum tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli sağlık problemli arasında yer almaktadır. Hayatlarının devamını sadece organ nakline bağlı olan hastaların ve hastalıkların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Ülkemizde yeterli sayıda organ ve doku nakli merkezi ve bu konuda deneyimli bilim adamları olmasına rağmen, yapılan organ nakli sayıları yetersiz kalmaktadır. Bunun en önemli nedeni, halkımızın organ bağışı bilincinin gelişmemiş olması ve organ bağışlarının gelişmiş ülkelere göre çok düşük olmasıdır. Burada inanç konusu önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hâlbuki Diyanet İşleri başkanımızın verdiği fetvalarda organ naklinin dinen haram olmadığını, bilakis caiz ve sevap olduğunu defalarca dile getirmiştir. Hal böyle iken, bu konuda toplumun duyarsızlığına anlam veremiyorum. Ben ve eşim yaklaşık on sene önce gittiğimiz Ege Üniversitesi hastanesinde (yine bu günlere denk gelen bir dönemde) açılan bağış stant’ında organlarımızı severek ve gönülden bağışladık. İnsani olarak yapılabilecek en anlamlı ve hayırlı bir işi yerine getirmenin mutluluğunu duyduk.
Fani olacak ve toprak ile bütünleşip yine toprak olacak bu bedenden, başkalarının acılarına son vermek, umutlarını yeşertmek adına organlarımızın hayat vermesi insani ve vicdani yönden en kutsal görevdir.
Organ bağışı ile birlikte kan vermek de bir o kadar önemlidir. Ülkemiz, yıllık bir buçuk milyon ünite kana ihtiyaç duymaktadır. Gelin görün ki bu rakama hiçbir zaman ulaşılamamıştır. Bilinmeli ki verilen kan vücut tarafından çok kısa sürede üretilmektedir. Ayrıca kan vermekle vücuttaki kanın temizlendiği de tıbben ispat edilmiştir.
‘’ Ne verirsen elinle, o gelir seninle’’ Atasözü ile gelin toplum olarak hep birlikte, çaresizlere çare olalım. Bugün acı çeken bizler de olabilirdik. Yarın muhtaç olmayacağımız ne malum?
Sevindirici bir haberle bitirmek istiyorum. Bu konu ile ilgili olarak, İzmir yerel gazetelerinde yer alan haberlerde bu etkinlik kapsamında organ bağışı kampanyasına (2015 yılında) yaklaşık 2950 başvuru olmuştur. Bu konuda emeği geçen herkesin yüreğine sağlık diyor, bu çabaların yurt çapında da ilgi görmesini gönülden arzuluyorum.
Unutmayalım ki bizler için son bulabilecek bir yaşam, başkaları için ilk ve yeniden bir doğuş olacaktır.