Örnekköylü Hüseyin Sever, Zühtü Işıl'ın dava arkadaşıdır.
Kuvay-i Milliye yıllarında yüreği vatan diye atan, Karşıyaka Spor Kulübü kurucularındandır...
Ayrıca kendisi Örnekköy'ün ilk muhtarıdır.
1935 yılında, çok sevdiği ATATÜRK'ün büstünü Örnekköy'e yaptırmıştır.
Bu büst, Atatürk yaşarken yapılan üç büstten bir tanesidir...
Örnekköylü Hüseyin 1971 yılında vefat etmiştir... Maalesef her büyüğümüze yaptığımız gibi ona da bir vefasızlık yapmışızdır... Mezarı tarumar olan bu büyüğümüze yapılan vefasızlığa, Karşıyaka Belediyesi Meclis üyeleri Sevgili Ahmet Diker ve Sevgili Murat Ilgın yetişerek Dur!! demiştir...
Mezarına ve onun yaptırdığı Atatürk büstüne, Karşıyakalı meclis üyelerimiz giderek, durumu Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'a bildirmiştir. Hüseyin Mutlu bey bu çağrıya kayıtsız kalmayarak meclis üyelerimize gereken neyse yapın talimatı vermiştir. Bugün, hem Örnekköylü Hüseyin'in mezarı yenilenmiştir, hem de Atamızın Büstünün çevresine düzenleme yapılmıştır...
Bu konuda Karşıyakalı meclis üyelerimiz sevgili Ahmet Diker ve Murat Ilgın ağabeylerime teşekkür ederim.
Ayrıca " yiğidi öldür hakkını yeme" Atasözünden yola çıkarak Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'a da Teşekkür ederim...
Söz, Zühtü Işıl'dan açılmışken yazmadan duramayacağım,
Derbide Göztepe taraftarları, Kuvay-i Milliye Kahramanı, Atamızın silah arkadaşı, Karşıyaka Spor Kulübü kurucusu olan Zühtü Atamıza küfürler etti. Hepimiz çok sinirlendik...
Sinirlendik de peki Zühtü Işıl'a ne kadar sahip çıkıyoruz? Onu hiç düşündük mü?
Mesela, Zühtü Işıl'ın mezarının yerini kaçımız biliyoruz?
Bilmeyenlere ben söyleyeyim; Zühtü Işıl'ın mezarı Hacılarkırı Mezarlığındadır. Mezarın yeri belli bile değildi. Yine sevgili Ahmet Diker sayesinde mezarın yeri bulunmuş ve yenilenmiştir.
Fakat küçük bir pürüz var.
1985 yılında vefat eden Zühtü Işıl o dönemin şartları yüzünden, canından çok sevdiği Karşıyaka'ya gömülmemiştir. Oysa hem kendisi, hem ailesi Soğukkuyu Mezarlığını istese de bu istek gerçek olmamıştır.
Ailesinin de isteğiyle bazı girişimler sonucu, rahmetlinin mezarının, Soğukkuyu mezarlığına nakil olması gündeme gelmişti. Hatta yüzüncü yıldaki kulüp başkanımız Hüseyin Çalışkan bunun sözünü de vermişti.
Olay döndü dolaştı bugünlere kadar geldi ama nafile.
En son Aziz Kocaoğlu nakil işlemleri için bir kaç kişiyi görevlendirdi. Aziz Kocaoğlu'nun bu işe hayır dememesi beni şaşırtmış ve sevindirmişti. Hemen hayal kurmaya bile başlamıştık, mezar Gode Cengiz'e komşu olmalıydı falan filan gibi...
Soğukkuyu'da yer bakmak için Aziz Kocaoğlu'nun görevlendirdiği bu kişilerle buluştuk. Ama o da ne, karşımızda ki adam "yönetmelik gereği" diyeceğine "yönetmenlik gereği" diyor..
İlk başta bu olayı çok küçümsemedim. Olabilir dedim. Lakin benim bu yazımı bir edebiyatçı okusa onlarca imla hatası bulur. Sonuçta hepimiz insanız dedim.
Fakat adam gösterdiğimiz her mezar yeri için "YÖNETMENLİK GEREĞİ" dedikçe artık sinirlerimiz bozulmaya başladı.
En son Gode'ye, " Yönetmenlik gereği Foge Cengiz mi? Doge Cengiz mi? onun yanı olmaz" deyince . YUH!!! Dedim.
Anladım ki Aziz Kocaoğlu bu adamı bize bilerek göndererek bir film yapmış. " tavşan kaç, tazı tut" olmuş filmin adı. Adam yönetmenlik dedikçe, içimden " sizin de, filminizin de , yönetmenin de ......." diyerek oradan uzaklaştık.
22 Nisan ölüm yıl dönümüdür Zühtü Işıl'ın...
Biz daha geçen sene rahmetli olan bir imam efendi için ayrılan yol kenarı gibi geniş, Gode'ye komşu bir yeri istemiştik sadece...
Bırakında o rahmetli İmam efendi kadar torpili olsun Zühtü Işıl'ın. Zira kendisi Milli bir kahramandır, düşmana esir düşüp bu vatan için işkence görmüş bir Türk evladıdır, Atatürk'ün Silah arkadaşıdır, KSK nin kurucusudur.
Ölüm yıl dönümünde mezarına STK'lar, kulüp yöneticileri ve taraftarların ziyaret edip çelenkler bıraktığı bir ATA'dır...