İslam Alemi 'nin sorun çözme potansiyeli o kadar az ki. Hayatımızın her alanına yayılmış basit sorunlarımıza bile çok basit cevaplar varken, müslümanlar bu sorunlarla anlamsız bir boğuşma içerisindeler. Her bir grubun, cemiyetin, cemaatin bu kadar basit sorunlara dahi aynı cevapları yok. İslam alemini bu kadar basit sorunlarla lime lime edip parçalıyorlar. Hele hele ki ırk ve etnisite konusunda ki proplemlerde resmen dibe vuruyoruz. Esasında cevap o kadar basit, çözüm yöntemleri o kadar kolay ki. Hem Kur-an da hem de sünnet-i seniye de bu sorun ve sorunlar öyle bir güzel çözülmüş ki o kadar olur. Fakat isimlerinin başında koca koca sıfatlar taşıyan ya da taşımayan Müslüman aydın takımında bunları algılayacak ve uygulayacak feraset de yok izan da yok.
Hasılı her şeyin başı olan iman yeterli derecede yok. Müslümanları yönlendiren ve yöneten ekipte; yani esas problemleri çözecek kesimde problemlerin kaynağı başlıyor. İslami bakış açısının ne olduğunu tam olarak anlamayan , anlamlandıramayan , daha islamı idrak edememiş bu aydıncık tabakasını Allah hak getire.
Gelde bu ekipden Müslümanların sorunlarına çözüm bekle. Hatta ve hatta bunların sorun çözme yöntemleri ve çözümleri başlı başına İslam alemini başına bela. Ne teşhisleri nede çözüm önerileri çare olamdığı gibi sorunları dahada içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Olan İslam alemine ve Müslümanlara oluyor. Bu zevat asla doğruyu bulamaz.
Çünkü doğru kaynaklardan beslenmiyor. Kestirmeden sonuca ulaşmak içinde kendi saçma sapan fikirlerini İslami ritüellerle süslüyorlar. İslami boyalar kullanıyorlar. Böylecede İslami oluyorlar. Sonuç olarak ta Müslümanlar artık kendilerini, ırkları ,etnik kökenleri veya cinsiyetleri ile tanımlar oldular. Ve bu yeni durum yeni çatışmalar yeni yeni sorunlar getiriyor beraberinde. İslam alemi ve Müslümanlar Kur-an 'a ve sünnete yönlerini dönmedikçe en basitinden en zoruna tüm sorunlarına bir çözüm bulamazlar. Heleki sahip oldukları bu elit yapıyla. (Ne kadar elitler o da tartışılır).
Bu elit yapı İslam aleminin her nevi sorununa seküler referanslarla çözüm arıyorlar. Bu da çıkmaz sokak. Allah 'a ve Peygamberi ne sırtlarını dönerek kendilerinden refaranslar üreterek çözümün değil daha çok sorunun parçası oluyorlar. Neden fikir hayatımız bu kadar karışık.
Neden çözüm üretemiyor. Çözüm mekanizmalarını çalıştıramıyoruz. Kavramlar değil. Kişiler tartılışıyor. İçi boş lakırdılar ediliyor. Sorunların etrafında geziliyor. İçine dalınmıyor.
Tefekkür edememiş edemeyen mütefekkirlerden medet umuyoruz. Maalesef fikir ediniyoruz. Aklımızı manayla çalıştırmaya çalıştırmaya , ruhumuzun bir yanını hep yıkık bırakdık , hep yarım kaldık. Taklitçi çakma mütefekkirler aklımızı da , ruhumuzu da iflas ettirdiler. İslam alemi olarak bu sorunlarımıza kapsamlı bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Bu çözüm ve çözümleri üretecek yek ülkede Türkiye. Tüm islam alemi ellerin Rableri ne gözlerini Türkiye ye kulaklarını Halife nin sesine çevirmiş çözüm bekliyor.
Evet bu sorunlar yumağı haline gelmiş islam alemine en kestirme en uygulanabilir çözüm halifeliğin ihyasıdır. Meşveret makamının ihyasıdır.
Fetva kurulunun kapısının açılmasıdır. Bunun 5n 1k sını islam dünyası geçmiş deneyimlerine dayanarak oluşturacakdır. İslam alemi bu dinamiklere sahipdir. Halifelik çok mükemmel bir şekilde revize edilip bu yüzyılın gereksinimlerine uygun hale getirilebilinir.
İslami kimlikli aydınların, tartışmaktan ve konuşmaktan korktukları bu konuyla (halifelik) ile ilgili yazılarımızda bu hassas konuyu ilerleyen günlerde daha detaylı bir şekilde irdeleyeceğiz.