Kamu Kurum Ve Belediyeler Yeniden Yapılanmalı


Ülkemiz gündemine giren Fetö ve Pkk yapılanmasının birçok alanda olduğu gibi ülke genelinde de yaygınlaştığı,işçi sınıfının köleleştirilerek farklı amaçlar altında algı yönetimi ile yönlendirilip,zararın Türkiye’de büyük kayıplara yol açtığı halen geri planda kalmaktadır.

Türkiye genelinde 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülkemiz formatlanma sürecine girmiş bir çok bürokrat memur ve askeri personel ile bazı kuruluşlar ihraç edilmiştir.Ancak ülkenin kanayan yarası taşeron işçilik unutulmuş aslında büyük sorunların bu unutulan meselelerden kaynaklandığında göz ardı edilmiştir.Devletin asli görevlerinin taşeron sistemine devredilmesi ve buralarda her türlü oluşumun yapılabilmesi kolaylaştırılmıştır.Bunun en yakın örneği Güneydoğu’da terör örgütlerinin belediyelerin içine işçi olarak sızmasıdır.Bu problem aslında tüm ülkede vardır ve bu yapılanma yapılmıştır salt işçiye göz dağı verilmekte işçi iş çıkışları ile korkutulmakta zaman zaman tehdit dilmektedir.Devletimizin bu süreçte tek noktaya bakmadan ülke genelinde tüm kamu kurumlarında yaptığı gibi tüm belediye gibi hizmet alım yolu ile işçi alımını durdurması ve taşeronu tamamen bitirerek kamudaki çalışanları kendi statüsünde kadrolu olarak alması en büyük adım olacaktır.İşçilerin yargı yolunda verdiği uzun süreli hak aramaları kısaltılmalı ülkenin temelini oluşturan çalışan kesimin artık hak kalıplarının ve yalnızlaştırılmalarının da önüne geçilmelidir.Her zaman hak ve Hukuk devletinden bahsedenler bu gün işçi sınıfının yargı karşısında kazandığı haklarını hukuka rağmen uygulamamaktadır buna da en büyük örnek CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir.İhaleye fesat karıştırmaktan yargılanma süreci devam eden belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu her fırsatta medyada adalet istiyorum derken işçilerine yaptığı adaletsizliği ve hukuksuzluğu görmezden gelmektedir.Binlerce işçi ve ailesini mağdur eden bu anlayışın da devletimiz ve hukuk tarafından görülmemesi bazı yayın organların bu işçilere ve emekçilere sahip çıkmamasında ayrı bir durum.Taşeron deryası olan CHP’li İzmir Büyükşehir belediyesi işçi tartışmaları darbe girişimi hemen öncesi Mayıs 2016 ve Haziran aylarında muhalefet ve iktidar partisi arasında terör yapılanması tartışmaları olmuş İzmir cumhuriyet Savcılığının ve Büyükşehir Belediyesi’nin bu anlamda hiç bir adım atmamasında ayrı bir konu hâlbuki ki biz bir satır yazı yazdık mı ya ifadeye çağırılıyor ya da dava ediliyoruz.Bir de gerçekten hizmet sevdalısı personel devletinin lehine sosyal medyada paylaşım yapınca ya işinden oluyor ya da tehdit sürgün ediliyor.Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde örgütlü Disk Genel iş sendikasına bağlı bir grup genel kurulda Cumhurbaşkanına hakaret ve sloganlar atınca ödül veriliyor adeta.

Bu konuda yazacak şey çok örnekte çok dilerim ki T.C Devleti başta Büyükşehir belediyeleri olmak üzere bir an evvel gerekli çalışmayı başlatır başta hukuksal anlamda İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne dava açanların hakları verilir uzun süren yargı süreci kısalır.Yargıtay da dosya altı yapılan karartalar yollanır yargı ve yerel bağlantılar kesilir gerçek adalet uygulanır.Bu gerekçeler ve gerçekler ile taşeron uygulamanın sonlandırılması devlet zararının ve bazı oluşumlarının engellenmesin mümkün olacaktır.