Synergy Research Group’un raporuna göre, bulut pazarı tüm dünyada güçlü bir şekilde büyüyor. Pazarda öne çıkan üç şirket ABD’li Amazon AWS, Microsoft Azure ve Google Cloud olurken, pazardaki toplam büyümenin yüzde 34 olduğu belirtildi. 2022 yılının ilk çeyreğinde Amazon’un pazardaki payı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33’le sabit kalırken; Microsoft yüzde 2’lik büyümeyle pazardaki payını yüzde 22’ye çıkardı. Google’ın pazar payı ise yüzde 10 oldu. Rapor bu üç şirketin, ilk çeyrekteki 53 milyar dolarlık kurumsal bulut harcamalarının yüzde 65’ini kontrol ettiğine dikkat çekti. Uzmanlara göre kurumsal harcamaların dışında kişisel bulut kullanımlarının da giderek yükseldiğine dikkat çekildi.

Microsoft Genel Müdürü Levent Özbilgin, bugün orta ya da büyük ölçekli bir işletmenin altyapısını buluta taşımadan yeni adımlar atmasının çok zor olduğunu belirterek, “Bulut bilişim, artık bir IT yatırımı değil; temel ihtiyaçlar arasında yer alıyor. Birçok işletme altyapılarını çoklu ve dağıtık yapıdaki bulutlara taşıyor. Flexera’nın State of the Cloud Raporu, işletmelerin yüzde 92’sinin çoklu bulutu benimsediğini, yüzde 82’sinin ise hibrit bulut stratejisine sahip olduğunu ortaya koyuyor” dedi.

‘GÜVENLİ LİSTE OLUŞTURMALIYIZ’

Özbilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Microsoft Türkiye’nin geleceğe yönelik en önemli stratejisi, bulut bilişimin tüm sektörlerde yaygınlaşmasına katkı sağlamak. Ancak ‘Türkiye’de bulut anlaşılıyor mu?’ sorusunun cevabı maalesef hayır. Türkiye’nin yurtdışındaki bulutları kullanabilmesi önemli. Regülasyonlar bulut gelişimini engelliyor. ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın’ deniliyor. Verinin nasıl sınıflandırılacağı ve nasıl paylaşılacağı asıl kritik nokta. Artık internet kesilse bile veri işlenebilecek. Finans, perakende sektörü verilerin tümünün işlenememesinden dolayı zorluk çekiyor. Türkiye son teknolojiyi maalesef kullanmıyor. Oysa artık yapay zekânın, algoritmanın çalışması için bulutu kullanmamız şart."

"Genç yazılımcılar en yeni teknolojilerle kodlama yaparak Ar-Ge alanında fark yaratmak istiyor. Ancak regülasyonlardan kaynaklı kısıtlamalardan dolayı istedikleri uygulamaları, inovatif çözümleri geliştiremiyorlar. Türkiye’nin bulutu kucaklaması, ‘bulut’tan korkmaması ve güvenli ülkeler listesi oluşturması gerekiyor.” Bilişim Uzmanı Füsun Sarp Nebil’e göre ise Türkiye’de bulut pazarındaki sorun, veri merkezleri konusunda ilgili mercilerin yeterli desteklerinin olmamasında yatıyor: “Dijital veri miktarı artıyor ve de kıymeti anlaşılıyor. Veri merkezi hizmeti veren firmaların önünün açılması gerekirdi. Bu firmalar özellikle enerji fiyatları ile boğuşuyorlar. İstihdam sorunu, yazılım ve donanımın yerli olmayışı nedeniyle pahalı olması da pazar için dezavantaj yaratıyor.”

‘BULUT SİSTEMİ DAHA VERİMLİ’

Füsun Sarp Nebil, dünyada bulut pazarının son 10 yılda büyüdüğünü belirtirken, “Kurumsal anlamda konuşursak, bilgi işlem departmanlarının her yıl güncellemek zorunda kalacağı donanım ve yazılım, onlar adına bulut firması tarafından yönetiliyor. Ayrıca siber güvenlik sorunları da bu hizmetin kapsamında olabiliyor. Böyle olunca da bulut sistemlerini kullanmak daha verimli oluyor. Verilerinizi dış hizmet sunucusu olan bir bulut servisine emanet etmek de düşünülmesi gereken bir konu. ABD firmaları tüm dünyadaki bulut servislerini domine ediyor. Büyümenin unsuru, dijital veri miktarının artması ve verilerin kıymetinin anlaşılması” diyen Nebil, “Buna Netflix filmleri, TikTok shortları, Facebook, Instagram hikayeleri, bankalardaki veriler de dahil” yorumunu yaptı.

BULUT NEDİR?

Bulut teknolojisi, kabaca küresel bir sunucular ağı olarak tanımlanabilir. Dosya veya verilere internet bağlantısıyla herhangi bir cihazdan erişmeyi sağlayan bulut sistemi, kullanıcıya ait verilerin uzak bir sürücü üzerinde her an erişilebilir şekilde bulundurulmasını sağlayan bir hizmet sunuyor. Bulut pazarında öne çıkan ülkeler arasında ABD, İngiltere, Almanya ve Brezilya yer alırken; önemli bir diğer pazar Asya’da, özellikle Çin’de ise yerel oyuncuların hakimiyeti dikkat çekiyor.

‘TEKNOLOJİ DÜNYASININ GÖZBEBEĞİ OLDU’

Teknoloji yatırımının başlarda ekstra bir maliyet yükü gibi algılandığını ancak gözle görülmeyen maliyetleri ortadan kaldırarak rekabet avantajı sağladığını belirten Levent Özbilgin’e göre, bulut bilişim pandemide teknoloji dünyasının gözbebeği haline geldi ve bu dönemde Türkiye’nin dijital dönüşüme adaptasyon kabiliyetini görmek şaşırtıcı ve umut verici oldu: “Bugün ülkemizin bulut alanında istikrarlı bir yükseliş trendi içinde olduğunu söyleyebiliriz; büyüme için hem yüksek bir potansiyel hem de yüksek bir talep mevcut. Biz de Microsoft olarak, dünyadaki 67 veri merkeziyle diğer tüm bulut sağlayıcılardan daha geniş bir ağa sahip Azure ve günde 250 milyon kişinin aktif olarak kullandığı Microsoft Teams platformu ile işletmeleri dijital dünyaya taşıyoruz.”