Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi'nin planlama süreci devam eden İnciraltı için 'Çalışma Grubu' kurması kararını değerlendiren İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, "çalışma grubu oluşturması her zamanki gibi tamamıyla top çevirme hareketidir. Düne kadar çözüm için hiçbir adım atamayan, hatta biz İzmirli toprak sahiplerini ve halkı dinlemek için bile randevu taleplerimize cevap vermeyen Şehir Plancıları Odası'nın bugünkü çalışması tamamiyle samimiyetsiz ve çözümden uzak, kamuoyunu yanıltıcı hareketler olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından planlama çalışmaları devam eden İnciraltı ile ilgili olarak meslek odaları bölgenin tarım alanı olduğu gerekçesi ile planlamalara karşı çıkmıştı.

İnciraltı mülk sahipleri ise alanın planlanmasının İzmir'in faydasına olacağını belirtirken, yapılacak planlama ile İzmir'de turizmin 12 aya yayılabileceği itirazında bulunmuştu. Odalar ile mülk sahipleri planlama konusunda sık sık karşı karşıya gelirken, yargı hamlesini kullanan meslek odalarına mülk sahipleri ise 'halkında yanında olun' çağrısında bulunmuştu.

Geçtiğimiz yıl İl Toprak Koruma Kurulu tarafından alanın tarım alanı dışına çıktığı yönündeki rapor sonrası alanda planlamalara hız verilirken, Şehir Plancıları Odası'ndan 8 ay sonra kritik bir hamle geldi.

Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, olası plan süreçlerinin değerlendirilmesi amacıyla ile 'İnciraltı Çalışma Grubu' kurulmasına karar verdiklerini duyurdu. Alınan karar sonrası ise toprak sahiplerinden itiraz gecikmedi. Konuyla ilgili konuşan İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, ŞPO için çalışma grubuna mülk sahiplerinin davet edilmemesi üzerinden odayı eleştirdi.

SAMİMİYETSİZ VE ÇÖZÜMDEN UZAK HAREKETLER
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi'nin yaptığı çalışmaları kamuoyunu yanıltıcı hareketler olarak gördüğünü belirten Karabulut, "Çalışma grubu oluşturması her zamanki gibi tamamıyla top çevirme hareketidir. Düne kadar çözüm için hiçbir adım atamayan, hatta biz İzmirli toprak sahiplerini ve halkı dinlemek için bile randevu taleplerimize cevap vermeyen, 1 Mayıs günü işçi bayramında bile İnciraltı için 'sen zaten bizimsin' diyebilecek kadar hadsiz bir açıklama ile ileriye giden Şehir Plancıları Odası'nın bugünkü çalışması tamamiyle samimiyetsiz ve çözümden uzak, kamuoyunu yanıltacak hareketler olarak görüyoruz" dedi.

AKLIMIZIN ALACAĞI BİR DURUM DEĞİL
Kendilerinin 2015 yılından bu yana planlama için çalışma yaptığını ancak odaların bir çoğundan randevu dahil alamadıklarını belirten Karabulut, "İnciraltı'nın planlanması için biz 2013 yılındaki Expo zamanında çıkan planların iptal edilmesi ile, henüz ortada plan dahil yokken 2015 yılında İzmir'deki tüm meslek odalarımızdan ziyaretlerde bulunmak için randevu istedik ve sadece 1-2 odadan olumlu dönüş alıp gidip görüşebilmiştik. Biz o dönem de aynı çağrıları yapmıştık. Gelin İnciraltı'nı kurtaralım. İzmir'e birlikte kazandırmak için elbirliği ile çalışalım demiştik. Ancak o günden bu yana hiçbir çağrımıza yanıt vermeyen, davetimizi kabul etmeyen, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'ne 'gelin topraklarımıza bakın, burada tarım yapılamıyor' dememize rağmen hiçbirine cevap verilmedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından planlar neredeyse önümüzdeki haftalarda bitecek iken, yine böyle bir çalışma grubunun oluşturulması ve buna sadece kendi üyelerinin davet edilmesi aklımızın alacağı bir durum değil" diye konuştu.

PLANLARI NASIL BOZARIZ MANTIĞI İLE YAPILAN MÜDAHALELERDİR
Topraklarının ellerinden alınmasına müsaade etmeyeceklerini de belirten Karabulut, "Maalesef ŞPO İzmir Şubesi'nin yaptığı hareket bizleri şaşırtmıyor. İzmir'e yapılacak olan tüm kötülük neyse onu yapmak için elinden geleni yaptıklarını görüyoruz. Bugün İnciraltı İzmir'in en önemli topraklarındandır. Buranın İzmir'e kazandırılması için bizler toprak sahipleri olarak elimizi taşın altına sokmuş ve burada yalnız olmayalım, birlikte planlayalım diyerek odalara çağrıda bulunmuştuk. Ancak maalesef bugün ideolojik yaklaşımları ve konuya hep şaşı bakmaları ile vatandaşın yanında olmayan meslek odaları, İnciraltı Çalışma Grubu'nun içinde bir tane toprak sahibini dahil etmeden, sadece kendi aralarında karar alıp sonrada 'İnciraltı için şu görüşümüz var' diyerek sadece konuyu saptırmak istiyorlar. Amaçları İnciraltı için çıkacak olan planları nasıl bozarız mantığı ile yapılan müdahalelerdir. Biz topraklarımıza kimsenin çökmesine, elimizden almasına müsaade etmeyeceğiz. Ata toprağımızın İzmir'in faydalı olabilmesi için zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kamu yararını gözeterek şu an çalışmalarını yürütüyor" ifadelerini kullandı.

TMMOB HALKSA, BİZ KİMİZ?
Şehir Plancıları Odası'nın açıklamasında yer alan Toprak Koruma Kurulu kararının 8 ay önce alındığına da dikkat çeken Karabulut, "koruma kurulunun oy çokluğu ile aldığı karar zaten haklı bir durumdu. Toprağımızın borlaşması ve suyumuzun tuzlanması ile tarım olanağımız bitmiştir. İnciraltı'ndaki toprakların yüzde 97'sinin tarım özelliğini kaybettiğini, sadece yüzde 3'ünde tarım yapılabileceğini biz zaten kamuoyuna sunduk. Ancak tüm bu verilere rağmen yine de odalar gelin birlikte bakalım dedik. Her şeyi bir kenara bırakacak olursak da, eğer Toprak Koruma Kurulu'nun vermiş olduğu karar sonrası harekete geçecektiniz de, 23 Eylül 2020 tarihinde verilen karardan sonra neden 8 ay beklediniz? Samimiyseniz, neden bir kere bile bu toprak sahiplerini ziyaret etmediniz. Biz ısrarla söylüyoruz. İnciraltı toprak sahipleri siyasi bir oluşum değildir. Biz sadece toprak sahibi İzmirlileriz. Biz aynı görüşte olmasa bile neden oturup konuşamadık? Çünkü onların amacı İzmirliler ile kavga etmek. Biz bundan dolayı diyoruz ki samimi değiller. Bugün çevre ve şehircilik bakanlığının hassasiyet ile yaptığı planlamada İzmir Büyükşehir Belediyesi de, Balçova Belediyesi de görüşlerini iletiyorlar. Bakanlıkta İzmirlilerin tüm hassasiyetlerini gözeterek planlama sürecini yürütüyor. Madem bu kadar samimisiniz, gelin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına öneriler sunun… Hızlanın, neden bekliyorsunuz? Bugün İzmir'de işsizlik konusunda büyük sıkıntılar var. Diyoruz ki burası istihdam konusunda büyük bir alan olsun. Burası kamu arazisi değil, vatandaşın arazisidir. Sen böyle bir durumda dâhil halkı yanına almıyorsun. Hani TMMOB halktı? TMMOB halksa, biz kimiz?" dedi.