33 yıllık siyasetçiyim, milletvekili ve belediye başkanlığı hariç tüm görevlerde makamlarda bulundum. Hepsine de seçimle geldim. 10 yıl belediye meclis üyeliği, 5 yılı meclis başkan vekilliği yaptım. Yıllarca TV Programcılığı ve yazarlık yaptım. Şimdi de Gazetem İzmir yazılı basını, internet haber portalı ve Gazetem İzmir TV kanalın imtiyaz sahibiyim. Tarihi bölgemiz olan Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği başkanıyım. 15 yıldan beri bir çok STK’larda başkan yardımcılıklarını yaptım. Mardinliler Vakfı’nın ve Federasyonunun Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Yüzde 80 İzmir halkı tarafından tanınır, bilinirim. “Yahu Salih Erkek kendini niye tanıtıyorsun tanıtmana ihtiyacın yok hepimiz seni tanıyoruz…” derseniz; hah işte tüm mesele budur. Yukarıda yazdıklarımın içinde yoğrulmuş ve başka çalışma alanlarımı yazmadım. Diyeceğim o ki; hayatımda böylesi bir yerel yani belediye seçimlerini İzmir’de görmedim. Saki genel seçim gibi siyasi parti liderleri birbirlerine etmedikleri söz bırakmadılar. Yurdumuzun tüm insanlarını gerdiler.
Bazı taraf medya kuruluşları domates, biber, soğan, salatalık, patlıcan fiyatlarını ortaya koyup, millet aç sefillik içinde, pahalılık ve yoksulluk gibi şeyleri gösterdiler. Sanki Türkiye batıyor gidiyor naraları atarken bazı taraf medya kuruluşları ise PKK’lır belediye meclis üyesi adayı oldu ve CHP’nin listesine girdi, belediyeleri onlar yönetecek, HDP-CHP’yi destekliyor manşetleri attılar. TV Programcılarının söylemleri kutuplaşmaya neden oldu. Şimdi her iki taraf yazılı ve görsel medyaya iki kelam edeceğim; ‘Sabahın köründe kameranın önüne geçen domates biber dolar ekonomi silah fabrikası açlık sefillik Türkiye battı diye naralar atan muhterem; Türkiye çok güçlü bir devlettir’ Sizlerin söylemiyle gecekondularda ismini değiştirdim yatay olarak isim koydum, bu yatay bölgeleri çok iyi tanır ve bilirim. Örnek de vereyim. Karabağlar ilçesi her evin önüne iki araba, ilkokula giden çocuğun elinde 5 bin TL’lik cep telefonu, her evde iki televizyon, 4-5-8 katlı evleri mükemmel yaşantıları var. Hiç unutmam akşamüzeri Çeşme’den İzmir’e dönüşümde şu sahil restoranlara bakayım işlerin kötü olup olmadığını sorayım dedim. Güzelbahçe ilçesinde başladım Karşıyaka Bostanlı’ya kadar restoranlara uğradım. Arabamı par edecek yer, Restoranlarda oturacak yer bulamadım. Mekan sahiplerine sordum işlerini nasıl diye, şükür iyidir dediler. Siz çığırtkanlara soruyorum. Hani Türkiye batmıştı….
Geleyim diğer taraf çığırtkanlara, Kandil dediniz, PKK, DEAŞ, FETÖ dediniz, Türkiye elden gidiyor Kürt-Türk dediniz vs. Bakın size sesleniyorum. 15 Temmuz’u hatırlayın. Kürdü, Türk’ü, Göçmeni, romanı, sünni’si Alevi’si, Şafii’si, Hanefisi vs. milletçe Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara caddelere alanlara inmediler mi? Tankların altında kalmadılar mı? Şerefsiz FETÖ’nün itleri halkın üzerine kurşunlar yağdırlar, yüzlerce şehit ve yaralı verdik. Gelelim terör örgütlerine PKK – HDP deyip durdunuz. Her HDP’li her kürt PKK’lı değildir. Yurdumuzda 30 milyonun üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan şahsımda dahil Kürt kökenli vatandaş var. 10 milyonun üzeri HDP’lidir. Bu 10 milyonun tümü PKK’lı mıdır? Kocaman bir HAYIR diyorum. Lakin bu söylemleriniz ve çığırtkanlığınızla Kürt vatandaşları kutuplaştırdınız ve bu yerel seçimde tamamen taraf oldular. Desteklediğiniz partiye zarar partiye zarar verdiniz. Örneğin İstanbul Belediye Başkan adayı olan Binali Yıldırım hizmet adamıdır. Lakin kimse hizmete bakmadan 3 milyon Kürt halkı onur meselesi yaparak oylarını CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na verdiler. Ankara 2 buçuk milyon Kürt CHP’ye destek verdi. İzmir’de, Adana’da, Mersin’de aynı şekilde. Peki sonuç ne oldu? Sabah sabah attığınız naralarınızla destek verdiğiniz AK Parti’yi sınıfta bıraktınız ki; bu illeri her zaman AK Parti kazanıyordu. Sizlere diyorum ki, artık susun Kürt halkıyla oynamayın. Kürt halkı vatanını milletini seven duygusal ve onurlu bir halktır. Şahsımda öyleyim. Benden söylemesi…

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan dost acı söyler, eleştiri de doğruyu buldurur. Sizi 15 Temmuz gecesi ismini salya sümük FETÖ koyduğum vatan haini ve itlerine karşı dik durmanız vatanımıza bayrağımıza zeval verdirtmemenizle gönlümde taht kurdunuz. Sizi çok sevdim ve sevmeye de devam ediyorum. Haa bu sözüm yanlış anlamayın ne sizden ne de bakanlarınızdan milletvekillerinizden belediye başkanlarınızdan 5 kuruş menfaat görmedim. Bu böyle biline. Size olan sevgilim vatan millet ve bayrak adınadır. Hakkınızı yemiyeyim dik ve mert duruşunuzdur. Dedim ya eleştiri doğruyu buldurur sizi birkaç konuda eleştireceğim. Bu yerel seçimde biz Kürt’lerin kalplerimizi kırdınız. Sapla samanı birbirine karıştırdınız. Nasıl derseniz izah edeyim; tüm HDP’lileri PKK ile eleştirdiniz. Kendinize karşı kutuplaştırdınız ki tüm seçimlerinizde çok biliyorum size oylarını veriyorlardı. Bir misal vereyim Mardinliyim, Ömerli’de benim ilçemdir. Seçimi AK Parti adayı Hüsamettin Altındağ kazandı. Kendilerini HDP’liler de destekledi. Aynı şekilde Midyat-Artuklu bir çok Mardin ilçeleri kazandı ve Güneydoğu’da bir çok il ilçede AK Parti kazandı. Bu adaylarınıza da HDP’liler destek verdi. Lakin Büyükşehirler de destek görmediniz. Nedeni efendim Belediye meclis üyesi adayları HDP’li PKK’lılar girdi diyerek gündeme taşıdınız. Bu anlamda Büyükşehirlere zarar verdiniz. Diyeceğim odur ki her HDP’li PKK’lı değildir. Lütfen bu denli söylemler kullanmayın. Kullandırtmayın. Kürt halkı sizi seviyor, Kürt halkı böylesi söylemleri kabul etmez, duygusaldır. Ne demiştim dost acı söyler, eleştiri doğruyu buldurur.
Şimdi yaşadığım şehir olan İzmir ve taşını toprağını bildiğim 5 yıl belediye meclis üyesi olduğum, 5 yılda meclis başkan vekilliği yaptığım ve ilçe olması adına 19 yıl mücadele verdiğim Karabağlar’ı anlatmaya. İzmir iş adamları size Hilton Oteli’nde yemek vermişlerdi. Başbakandınız yemek yiyordunuz elimdeki dosyayla size doğru geldim korumalarınız müdahil oldular siz fark ettiniz el işaretinizle korumalar çekildiler. Size dosyayı vermeden önce üç cümle kullandım. ‘Sn. Başbakanım yiğitliğinize mertliğinize güvenerek bu dosyayı size emanet ediyorum, Karabağlar’ın ilçe olma adına hazırladığım dosyadır’ dedim. Yanınızda oturan İsmail Katmerci, Tevfik Ensari vardılar. Beni onlara sordunuz İsmail Katmerci, ‘Salih Bey politikacıdır, TV program yapımcısı ve iyi bir yazardır’ demeleri sonrasında gözümün içine bakarak dosyayı elimden aldınız. Gereken yapılacak dediniz ve sözünüzde durarak Karabağlar’ı ilçe yaptınız. Neden bu hatırlatmayı yaptım. Karabağlar ilçesini, ile halkını iyi tanıdığımı belirtmek istedim. Sayın Cumhurbaşkanım Karabağlar ilçesine çok büyük yanlışlıklar yapıldı. 4 yılı aşkın süredir Karabağlar halkına Kürt-Türk o partili bu partili sağcısı solcusu demeden herkese hizmet edildi. Özellikle de Karabağlar’ın tüm muhtarlarının isteklerini taleplerini sağlayan Tüm Karabağlar halkının sevgilisini kazanan AK Parti’den aday adayı olan Kaymakam Mehmet Sadık Tunç yapılan kamuoyu araştırmalarda anketlerde en yakın rakibini beşe katlayan, İzmir İl Başkanı Aydın Şengül başta olmak üzere İzmir Milletvekilleri tarafından kabul gören, aday belirleme gecesi tüm Türkiye yazılı ve görsel basında AK Parti Karabağlar adayı Mehmet Sadık Tunç’tur diye manşetler atıldı. Karabağlar halkı tarafından büyük sevinçle karşılandı. Aday belirleme günü binlerce Karabağlar halkıyla şahsım dahil salona geldik. Konuşmalarınızdan sonra adaylarınızı anonsunuza başladınız. Bizler Mehmet Sadık Tunç’u beklerken Bilal Doğan anonsu bizleri hayal kırıklığına uğrattı ve hemen akabinde salon boşaldı. Herkes şaşkınlık içindeydi. Mehmet Sadık Tunç’u bizler sakinleştireceğimize kendileri eşiyle birlikte bizleri sakinleştirme gayreti içine girdi. Sn. Cumhurbaşkanım kesinlikle HDP’liler CHP’liler, İYİ Partililer başta olmak üzere oylarını Mehmet Sadık Tunç’a vereceklerdi. Ne oldu da aday açıklamasına bir saat kala aday değişimi yaptınız. Sizde şahsımda Yüce Allah’ımızın kullarıyız. Allah’ımızın katında ayrımcılık yoktur ki sizde hep dersiniz Allah’tan başka hiç kimseye el pençe durmayın ve de eğilmeyin diye. Bazıları size bir şeyler söyleyerek yanılttılar mı gerçekten merak konum oldu. Haa kendimce bazı asparagas durumları adlım bunlara hiç ehemmiyet vermedim. Sn Cumhurbaşkanım adayınız Mehmet Sadık Tunç ve Karabağlar halkı tarafından kabul gören meclis üyesi adaylarınız olsaydı şahsıma inanın AK Parti büyük bir farkla seçimi kazanırdı. Lakin sizi yanıltanlar utansın….
Gelelim tüm ilçelerin belediye meclis üyesi adaylarına. Şahıslarıyla ilgili asla hiçbir sözüm olamaz. Lakin aday oldukları ilçeler yanlış. Yine Karabağlar ilçesini örnek göstereceğim. Karabağlar’ı tanımayan bilmeyen Karabağlar halkı tarafından kabul görmeyen bu iş adamının şu vekilin diyerek Karabağlar’ı toplama kampı haline getirdiler. Bir dahaki yazımda kim kimin adamı, kimler halk hizmet adına değil çıkarları adına olanları yazıp size rapor edeceğim. Gerisini siz bilirsiniz.
Şimdi Gelelim CHP’ye siz CHP yöneticilerine sesleniyorum. Bu yerel seçim kesinlikle sizin zaferiniz değildir. Bu zaferiniz size Kürt halkının hediyesidir. Bunu çok iyi bilin ve anlayın. Kürt halkı AK Parti’ye kızmamış olsalardı, yine sınıfta kalırdınız. Bu sözlerim tamamen CHP üst yöneticilerinedir. İzmir’e gelince seçilen belediye başkanları büyükşehir başta olmak üzere dostlarım ve arkadaşlarımdırlar. Lakin biri hariç onu da ilerideki günlerde tam anlamıyla kaleme ve TV programlarımda gündeme taşıyacağım…. İzmir’de seviyeli bir seçim oldu. Sn. Nihat Zeybekci ve Tunç Soyer saygı çerçevesinde seçim çalışmalarını gerçekleştirdiler. Her ikisini de candan kutluyorum. Seçilenleri kutlarım. Lakin gözüm üstlerinde olacağımı unutmasınlar. Halka hizmet Hak’ka hizmet felsefesiyle görevlerini yapanların arkasındayım. Bu da yapım gereğidir.
Herşey yurdum ve yurdumun insanları için…
NOT: Gelecek yazım seçilmiş belediye başkanlarına olacak…